Veda:(

531 44 27
                                    

2 saat sonra/
Balaban Malikhanesi:

Çakır - Oha Ferkan!

Ferkan - Ananı!

Çakır - Anamı?

Diyince hepsi gülmüştü, korktuğu belliydi. Yarı uykulu haldeyken abisinin sesiyle irkilerek bu tepkiyi vermişti. Şimdiyse safça etrafa bakıyordu, gözlerinde yoğun uyku isteği vardı. Yarınlara inat uyumak istiyordu, salonda oluşunu bile yeni yeni algılıyordu. O anda yandan gelen gülme sesiyle dik dik yanında oturan abisine bakmıştı. Oysa hepsi gülmüştü ama o abisinin gülüşüne takılmıştı. Gözleri gözlerine değdiğindeyse yine büyülenmiş gibi abisinin yeşillerine dalıp gitmişti. Çakır ise sırıtarak onun burnuna fiske atmıştı.

Çakır - Öyle dalma yavrum boğulursun.

Ferkan - Baba abim bana vuruyor.

Diyince hepsi gülmüştü, altı üstü burnuna vurulsa da o abartmayı tercih ediyordu. Balaban Bey oğlunun oyununa katılacak şunu söylemişti.

Balaban B - Çakır'ım yeşilime vurma!

Dediğinde abisine dil çıkartan Ferkan ile hepsi tebessüm etmişti. Çakır'sa gülerek onun saçlarını karıştırmıştı, masumluğuna bayılıyordu.

Çakır - Onu bunu geçte sen daha yeni kalkmadın mı? Ne bu uyku sevdası allah aşkına?

Dedi imayla, Ferkan ise umursamadan başını onun omzuna koyup yerinde hafif kaymıştı. Çakır'sa uyumasına laf dese bile onu kolunun altına almıştı, kardeşi eve dönünce uykucu olmuştu. Bu hoşuna gitse de işine geri dönünce zorluk çeksin istemiyordu. Ne de olsa göreve filan gidecek, yeri gelecek yine uykusundan çalacaktı. Bu yüzden uykuya bağlanması doğru değildi.

Çakır - Bu kadar uyuma sonra görevlerde zorlanırsın.

Ferkan - Gece de ev bekleyim mi? Belki hırsız gelir.

Fedai B - Abin o anlamda demiyor aslanım, zorlanırsın diye diyordu. Hem merak etme evi koruyan bir sürü koruma hadi onu geçtin bizle varız.

Ferkan - Biliyorum dayı sadece uykumu vaktim varken alabilmek istiyorum. Sonra bu anlarıma bile hasret kalabiliyorum.

Diyince hepsi hüzünle ona bakmıştı, bakmakla da kaldılar çünkü bu konuda yapacak pek birşey yoktu. O askerdi, vatanı için feda etmesi gerekenler elbette ki vardı. Ister uyku, ister aile hiç fark etmezdi. Zaten sonucunu bile bile bu yola çıkmıştı, birde kendine devrem diyeceği bir yoldaş bulmuştu. Onun devrem dediği asker komutanı yüzbaşı Uraz idi, bayağı abi - kardeş gibilerdi. Zaten aynı ev içinde kalıyorlardı, tek kavgaları laf dalaşmasından olurdu ama asla kalp kırmazlardı.

Gonca H - Hiç aşık oldun mu?

Ferkan - Hayda bu konuya nerden geldik anne? Hem yok dediydim ya, neyin ısrarı bu?

Gonca H - Herkes kızıyor, sende kız!

Dedi ordan ayılırken, Ferkan ise giden kadın arkasından bakarak "ben ne dedim ya?" demekten kendini alamamıştı, Balaban Bey'se iç çekerek lafa girmişti.

Balaban B - Boşver aslanım, zaten son günlerde böyleydi.

Ferkan - Bi sorunu varsa yardım alsın, evde bile 2 psikolog var. Birisine derdi neyse anlatsın, ayrıca ben geldim diye böyleyse merak etmesin yakında giderim.

Balaban B - Yeşilim dikkatini/ kulağını bana ver, o sana özel böyle değil. Lütfen boşuna kendini üzme!

Dedi sakince, Ferkan ise iç çekerek gözlerini kapatmıştı. Annesinin tavrının sebebi neydi bilemiyordu ama bu tavrı rahatsız ediyordu. Gereksiz yere soktuğu laflar yavaştan kalp yaralar olmuştu, huzursuz ediyordu. O anda saçlarını seven elle yerine sinerek şunu fısıldamıştı.

Haneler!Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin