Gerginlik Sorunu!

373 34 11
                                    

Zaman atlaması

Balaban B : Yeşilim.

O an sesini kendisi bile zor duymuştu, oğlu hâlâ uyuyordu. Rahatı yerinde gibiydi, gerçi daha çok inadına yatar gibiydi çünkü arada canı yandığı için huysuz sesler çıkarırdı. Kabusu yok gibiydi, uyanır gibi olsa da bu sadece ağrıdandı. Acı çekiyordu, bedenen ve ruhen ağır hasar almıştı.

Balaban B : Yeşilim iyi misin?

Dedi birşeyler mırıldanan oğlunun saçlarına ufak bir öpücük kondururken, belli ki yine ağrısı vardı. Ferkan o an sadece başını onun boynuna gömmüştü, saçları dağınık haldeydi. Bir elini ağrıyan yarasına bastırır gibi karnına koymuştu.

Ferkan : Genel ağrılar.

Deei çatallaşmış sesiyle, ses tonunu duyunca istemsizce yüzünü buruşturmuştu. Az az ağlamıştı, bundan olsa gerek sesi bozuktu. Fazlasıyla berbat çıkmaktaydı, Balaban Bey'se hüzünle oğlunun dağınık saçlarını karıştırmıştı.

1 yıl sonra!

  Ağrısı dinmişti ama izler geçmiyordu, dokunsa yada görse o gün gözleri önüne serilirdi. Izni biteli bayağı olmuştu, görev başındaydı. Her ne olursa olsun işi bırakmak gibi bir amacı yoktu. Şuansa askeriydeydi, birkaç dosya ile ilgileniyordu. Görev yoktu, garipti ki ortam sakindi. O anda çalan kapıyla gel diyince içeri timden bir askeri girip temkil vermişti.

Asker : Teğmen Bulut Yoksul, Ankara!

Ferkan : Dinliyorum teğmenim.

Bulut : Komutanım ben izin isteyecektim.

Ferkan : Ne maksatla? Benim bildiğim ailende burada değil, yanlarına gitmen kolay olmayacak.

Bulut : Bu nedenle izin istiyorum ya, birkaç günlük yada 1 hafta olsa yeter komutanım.

Dedi mırıldanarak, Ferkan ne dediğini iyi duymuştu. Ilk defa izin isteyen askerine izin gerebilirdi ama nedenini adam gibi öğrenmesi lazımdı. Başına bela alsın istemiyordu, birde onun yüzünden üstlerinden fırça yiyemezdi. Zaten dün yeterince yemişti, yarbay bir askerin hatası yüzünden ona kızmıştı. Üstüne birde çok önemli bir belge maf olmuştu, belgeden sorumlu olan Ferkan olunca da fırça yemekten kurtulamamıştı. Dün yeterince gerildiği için yeni bir sorun istemiyordu, bugünü sakin geçmeliydi. Son günlerde fazla stresliydi, askeriye basıyordu.

Ferkan : Veririz vermesine ama nedeni bilmeden izin veremem, daha açık konuş. Ona göre bende rapor yazayım, izin vereyim.

Bulut : Annem hasta olmuş, kadın cağız doğal olarak beni yanında istiyor.

Ferkan : Ciddi birşeyi yok demi?

Dedi kaygıyla, Ferkan aile konularında hassas oluyordu. Bunu bilen timse izinleri hep ondan isterdi ama asla iyi niyeti suistimal etmezlerdi. Yalancı izin almazlardı, gereksiz istekleri asla olmazdı. Bulut komutanının meraklı bakışlarını görünce derin bir iç çekerek açıklama yaptı.

Bulut : Gripmiş komutanım ama beni görmekte ısrarcı, bilirsiniz anneler hep böyledir. Ufak şeyleri bile abartırlar, benim annemde öyle, gitmezsem küser.

Ferkan : Anlıyorum.

Dedi dosyaya bakarak, dikkatle hem dosyayı inceliyor hemde can kulağıyla askerini dinliyordu. Ama izinle ilgili onayı vermemişti sadece "anlıyorum" diyerek dosyaya odaklanmıştı. Sonra bi sessizlik olmuştu, kendi işi acildi. Bir süre sonra Bulut gergince üstünü düzeltip yeniden konuşmuştu.

Bulut : Izin verecek misiniz komutanım? Bilirsiniz ben pek izin istemem, geldiğimden beri ilk defa istiyorum.

Ferkan : 1 hafta sonra seni burda göreceğim, anlaşıldı mı asker?

Haneler!Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin