5

3.5K 152 95
                                    

Kurtuluş Malikhanesi...

Balaban B - Yine mi sen, ne istiyorsun Yaver?

Yaver B - Şuan sırası değil Balaban, Ferkan iyi değil!

Çakır - O evde!

Dedi hemen, en azından onlar öyle biliyordu. Ancak Ferkan evde filan değildi, şuanda da Yaver Bey'in dediği gibi hiç iyi değildi! Suskundu, gözleri yaşlıydı. Boşluğa düşmüş gibi bir hâli vardı, karakola giderken de yolda gördüğü bedenle sinirden göz rengi koyulaşmıştı. Evet o katili görmüştü, bir sokakta duvara yaslanmış hâldeydi vede alay eder gibi ona el sallamıştı.

Yaver B - Değil lan değil, şuan karakolda ve psikolojik olarak bitik hâlde!

Gonca H - Balaban Ferkan odada yok!

Dedi salona girerken, bunun üzerine hepsi ayağa fırlamıştı. Yaver Bey ise yeniden konuşmuştu.

Yaver B - Dediğim gibi şuan karakolda ve psikolojik olarak bitik hâlde, ona şimdiden bir psikolog bulsanız iyi olur.

Balaban B - Ne oldu? Adam gibi şöyle şunu!..

Dedi korkuyla hatta hepsi korkuyu derinden hissetmişti. Yaver Bey ise zorlukla yutkunarak şunu söylemişti.

Yaver B - Cellatoğlu ailesini katletmişler, galiba sırada ki kurban Ferkan çünkü hâlâ hazırda o da bir Cellatoğlu!

1 saat sonra
Karakol...

Polis - Saatlerdir böyle, konuşmuyor. Size önerim ona bir psikolog bulun yoksa daha kötü olacak.

Dedi sıkıntıyla, Balaban Bey ise oğlunun önüne çöküp sabah ki gibi göz yaşını silmişti. Ama oğlu tepkisizce boşluğa bakıyordu, berbat hâldeydi. Aile katledildi diye değilde o kardeşi için bu hâle gelmişti. Masum meleği ölüp gitmişti, suçu bile yokken gerçek bir melek olmuştu.

Çakır - Olay tam olarak nasıl olmuş?

Polis - Suçlu kim bilmiyoruz ama kimse gelip aileyi katletmiş, birde malesef ki Efsun Cellatoğlu'una tecavüz de var.

Gonca H - Hii!

Polis - Belli ki düşmanları var yoksa kimse durup dururken böyle birşey yapmaz.

Ferman - Bilen birine sorup öğrenemez misiniz?

Dedi gözleri kardeşinin üstündeyken, o ise kimseye bakmıyordu. Bir odak noktası bile yoktu sadece yeri izliyordu, gözleri ağlamaktan kıpkırmızı olmuştu. Içindeyse koca bir yangın vardı ve bu yangın kaddiyen sönmüyordu. Askine her dakika daha çok harlanıyordu, içini derinden yakıyordu. Ziynindeyse kardeşiyle olan konuşmaları vede onun güzel gülüşleri vardı.

Polis 2 - Bakın biz var mı yok mu diye Ferkan Bey'e sorduk ama konuşmuyor. Ehh bu da gayet normal, sonuçta büyük bir şok yaşadı, korktu.

Ferman - Kardeşi vardı.

Polis 2 - Kız çocuğunu bulduk, fakat onunda durumu pek iç açıcı değil!

Dedi Ferkan'a bakarken, o ise kardeşini konuştukları an gözlerini kapatmıştı. Sahi o ölmüştü demi? Peki şimdi Ferkan onun küçücük bedenini mezara nasıl koyacaktı? Buna nasıl dayanacaktı da üstünü yorgan yerine toprakla kapatacaktı? Peki alınan nefes hiç iç yakar mıydı? Bunu sordum çünkü onun her nefeste içi yanıyordu, kalbi sıkışıyordu. Yüreği sızlıyordu...

Polis - Kızın boynunu kesmişler.

Çakır - Şist ağlama!

Dedi kardeşine sarılarak, hepsinin gözleri dolmuştu. Ferkan ise titreyen eliyle Çakır'a tutunmuştu çünkü dayanacak gücü kalmamıştı. Onun çiçeğini koparmışlardı, yapraklarını soldurmuşlardı.

Haneler!Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin