Kurtuluş Kardeşler!

400 33 26
                                    

Dağhan Kurtuluş

Ferkan - Naptın Naptın?

- Abi valla birden oldu ya, boş bulundum.

Dedim mırıldanarak, kızardığıma %100 emindim. Ne oldu derseniz, şöyle ki;  Ben sevgilim Hira ile telefonda konuşurken nasıl olduğunu bilmeden birden kıza evlilik teklifi ettim. Evet tam bir aptalım, ne ara onu diyecek duruma geldim bilemiyorum. Valla birden oldu, şimdi kız ne durumda bilmiyorum. En son şoka girmişti, bende endişeyle yüzüne kapattım. Tekrar ediyorum evet aptalım, o anda gülen abimle huysuzca "abi" desem de umursamadan gülmeye devam etti. O anda gelen mesajla telefonu çıkartıp baktığımda Hira'mdan olduğunu gördüm. Ama okuduğumla kala kalmıştım, bu mesaj doğru mu lan? Şaka değil demi?

Ferkan - Ne oldu aslanım? Birden bire rengin attı.

Dedi endişeyle, titrek bir nefes alarak ona baktığımda korku duyarak telefonumu alıp mesaja baktı. Gördüğüyle sinirlenmiş gibi küfür etmişti.

Ferkan - Oruspuya bak, ne demek gönül eğlendirmek? Neyine güveniyor?

Dedi hiddetle, Hira benimle gönül eğlendirmişti. Alay eder gibi beni başkası varken yanında tuttuğunu yazmıştı. Kalbimle yine oynanmıştı, yine üzülen bendim. Herşey yine maf oldu, Mesaj şuydu:

Hira'm;.

Sen kafayı yemişsin, ben seninle sadece eğlendim. Allah aşkına iki güldüm diye kendini ne sandın ya, hangi hakla bana evlenme teklifi edersin. Hem benim evleneceğim adam belli, sevgilim var. Ama sen o kadar maldın ki sevgilimi kuzenim sandın, kanka bile oldunuz. Malsın cidden, şuan sadece durumuna sevgilimle gülüyorum. O bile nasıl mal olduğunu anlamıyor, alay ediyor. Komiksin cidden!

Hira'm'a...

Bittin kızım sen, hayatını karartacağım. Anandan emdiğin sütü burnundan getireceğim.

Diye yazan abimle şokla ona baka kalmıştım, o ise telefonu bırakıp beni kendine çekip sıkıca sarmalamıştı. Burnuma dolan hoş kiraz çiçeği kokusu ve barutla gözlerim dolmuştu, ben yine altadıldım. Yine yanlış seçim yaparak erken güvendim.

●●●●

Ağlıyordum, sanırım deprosyana girmiştim. Çünkü kendimi berbat hissediyorum. Sinirlerim çok bozuk, şuan tüm abilerim yanımdaydı. Ne olduğunu bakmaya geldiklerinde beni ağlarken görmek hepsini kızdırmıştı. Ama bana kızgın değillerdi, Hira'ya kızgınlardı. Hepsi ona kinlenmişti, gerçi benden onlarda biri üzülse üzeni gebertmek isterdim. Onları anlıyordum,  ben o kıza hediyeler aldım. Aptal kafam resmen hem aldatıldım hemde dolandırıldım. Birde Savcı olacağım. Neyin ne olduğunu abimler iyi bilirdi, uyarı yedim ama o an dinlememek benim hatamdı. Ferkan abim bile "hemen güvenme, ne olduğu belli değil!" diyerek uyardıydı.

Çakır - Dağhan'ım, ne olur ağlama aslanım.

- Aptalım, sizi dinlemem lazımdı.

Derman - Deme şöyle, aptal filan değilsin sadece aşık oldun. Hem uyarsak dahi sana "Herkes aynı değildir" diyende bizdik.

Ferman - Sen savcısın bende polis, kızı davalık edebiliriz. Kendine gel, o seni hem aldattı hemde dolandırdı.

Ferkan - Kanıtlar toplasak iyi olur, elimiz boş olmasın. Sende ağlama aslanım, merak etme halledeceğiz. Kimse bir Kurtuluş'u dolandırıp aldatamaz, hem biz bu dünyaya dün gelmedik. Sende liseli ergen değilsin, çocuk değilsiz. Olayları yasal yollarla çözebiliriz.

Haneler!Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin