Iyi haberi...

2.1K 133 66
                                    

Avşar Demir.

   Bi saniye bu çocuk Balaban Kurtuluş mu dedi yoksa ben mi yanlış duydum? Evet ben yanlış duydum çünkü şuan ortağımın kayıp oğlunu bulmuş durundayım.

- Balaban mı?

Ferkan - Tanıyor musun?

- Biz ortağız, Demir Holding ile Kurtuluş holding ortaklık içinde bu yüzden de onlardan bizim şirkette çalışan var. Bizden de onlarda çalışan var.

Ferkan - Birşey soracağım, benim burada kaydım var mı?

- Isimsiz olarak geçiyorsun.

Ferkan - Kaydım olmamalı yoksa beni bulur.

Dedi Italyan mafyası için, sahi o adama bulaşmış olmasaydı nasıl bir hayatı olurdu? Kendine gel Avşar elbette ki ailesiyle olurdu, tabi o Yaver manyağı olmasaydı. Çocuğu resmen gitmiş başka birine vermişti, bunu biliyorum çünkü biz Balaban ile liseden de arkadaştık. Büyüyünce de ortak olmuştuk, iki şirketi bir araya getirmiştik. Ferkan kaybolunca da aramadığımız yer kalmamıştı, Balaban vurulmuştu. Vurduranda o kalleş Yaver idi, zaten herşeyi o maf etmişti ya...

Ferkan - Iyi misiniz bayım?

Kibar çocuk, iyi yetişmiş ama sanki fazla yaralı gibi... Dudağında kabuk bağlamış yarası vardı, bileğiyse zaten cam kesiğiydi. Bunu biliyorum çünkü kan kaybından düşüp kalmıştı, allah'tan denk gelmiştim de onu hastaneye getirmiştim.

Ferkan - Ne zamana gideriz?

- Ben halledeceğim ama şu kayıt meselesini halledeyim. Ben gelene kadar sakın ha burdan ayrılma!

Ferkan - Peki...

- Uyu biraz, zaten iyi değilsin.

Diyip yanından ayrıldım, tabi birde Balaban'ı arasam iyi olurdu yani en azından oğlunun sağ olduğunu bilmeye hakkı vardı.

Türkiye/ Istanbul!

  Balaban Bey ellerini başına koymuş hâlde salonda oturuyordu, kimisi zorda olsun yatmaya gitmişti çünkü uykusuzdular. Ama buna rağmen gitmemek için direniyorlardı. Baygınlık yaşayan, ağlama krizine giren çoktu. Hatta biri az kalsın merdivenden düşecekti, bu kazaya son anda engel olmuşlardı. Şimdiyse odasında uyuyordu, aile zorda olsun uyuması için ikna edebilmişti. O anda konuşan Akın Bey olmuştu, bu Balaban Bey'in iki kardeşinden birisiydi. Diğerinin adıysa Boran'dı, yeğenlerine de baya bir bağlıydılar.  Yeğenden çok evlâd gibi görürlerdi.

Akın B - Abi sende gidip uyusan olmaz mı?

Balaban B - Yeşilimi bulmadan bana uyku haram Akın, ancak haram!

Boran B - Abi zaten günlerdir uyumuyorsun, git biraz dinlen çünkü çocukların için dik durman lazım. Bunun içinde kendine de bakma...

Tam devam edecekken Balaban Bey'in telefonu çalmıştı. Bir gelişme vardır diye de hepsi anında ona bakmışlardı, o ise Avşar ismiyle iç çekerek aramayı cevaplamıştı. O da iş için Italya'ya gitmek zorunda kalmıştı, yakında dönecekti.

Balaban B - Avşar dönüyor musun?

Avşar B - Bil bakalım Italya'da sana ne buldum.

Balaban B - Hiç halim yok Avşar, yine hediye filansa gelince konuşalım. Zaten Yeşilimi bulamıyorum, gözüme uyku bile girmiyor.

Dedi iç çekerek vede geri yaslanmıştı ama adamın dediğiyle içinde koca bir umut yeşermiş vede gözleri dolmuştu.

Avşar B - Ferkan burda, sana onu buldum Balaban!

Haneler!Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin