Ferkan

484 37 5
                                    

  Ferkan vurulmuştu, şuan ameliyattaydı ve durumu ağırdı. Ailesinin dahaca haberi yoktu, onlar Erzurum'da ki hastanelerdi. Aileyse doğum yapan gelinden dolayı Istanbul'da ki hastanedeydi. Uraz aileyi aramakta güçlük çekiyordu, tim resmen hastaneye dökülmüştü. Hepsinin az az olan yaraları sarılmış, şuan tek iyi olması gereken Ferkan kalmıştı. O da ameliyata idi. Albay Korbilek'te hemen gelmişti ve Uraz aileye durumu gidemez diye bu görevi o almıştı, Balaban Bey'i aramıştı. Oldukça sakin vede tedbirli sözler sarf ediyor, karşıda bulanan adamı korkutmak istemiyordu.

Aile geliş...

  Manolya yeni doğum yaptığı için kaynanası, annesi ve Ferkan'ın birkaç kuzeniyle Istanbul'da kalmıştı. Onlardan gerisi buraya gelmişti, Fırat Bey'de gelmişti. Oğlunu görür görmezde yanına gidip sarılmıştı, Uraz'ın giysisinde kan vardı ve bunlar Ferkan'a aitti. Balaban Bey'se direkt evladının durumunu sormuştu. Ağladığı ses tonundan vede kızarık duran göz çevresinden net belliydi, koskoca adam yıkık duruyordu. Albay Korbilek askerinin babasını zorda olsun boş bi yere oturtarak lafa girmişti.

Albay Korbilek : Ameliyatın iyi geçtiğini söylediler ama hâlâ hayati tehlikesi varmış. Bu nedenle onu yoğun bakımda tutacaklarmış.

Balaban B : Görmek istiyorum.

Albay Korbilek : Doktoruyla konuşalım, belki izin verirler.

Derman : Nasıl oldu?

Dedi mırıldanarak ama ortam sessiz olduğu için herkes duymuştu. Onu cevaplayansa teğmen Bulut Yoksul oldu, tim olarak berbat görünüyordular. Hepsi komutanı koruyamadıklarını düşünüyordu, suçluluk duygusu içlerini zehirli bir sarmaşık misali sarmıştı.

Bulut : Göreve gittik, kalleşler sanki geleceğimizi bilirler gibi tuzak kurmuşlar.

Evren : Bi posta bitmeden hep devamı geldi, iyi hazırlanmışlar. Çatışma bitmek bilmiyordu, herşey birden oldu. Sanki hedefleri üsteğmen gibi direkt odak noktası oydu ve... S-sonuç bu işte, özür dileriz onu koruyamadık.

Balaban B : Sizde suç yok evlâd, kalleşler tuzak kurmuş.

Dedi yorgunca, oğlunun canından yana endişe ediyordu. Görmek, yanına girmek istiyordu. O anda yoğun bakımdan çıkan doktorla hepsi ayağa kalktı, ilk konuşansa Balaban Bey oldu.

Balaban B : Iyi mi oğlum? Durumu nasıl?

Dr : Kalbine yakın bi noktadan kurşun yemişti, aynı şekilde karnı ve kolu da yaralıydı. Geldiğince bilinci yerinde değildi, çokta kan kaybetmişti.

Ferman : Iyi mi kardeşim?

Dedi korkuyla, bir yandan ona destek olan abisinden güç alıyordu. Kötü haber almaktan ödü kopuyordu, birşey olursa onsuz nasıl yaşayacağını bilemiyordu. Aynı şekilde Derman'a da birşey olmasın isterdi, üçüzlerine her zarar gelişte aklı başından giderdi. Canından can giderdi, yüreğine ateş düşerdi. Doktor onun içeride yatan bedenle üçüz olduğunu fark etmişti, zaten Derman'ı da görmüştü. Onlar üçüzdü ve direkt ilgi çekerlerdi ama Ferkan annesine benziyordu. Annesinin erkek hâli gibiydi, resmen erkek güzeli gibiydi.

Dr.: Merak etmeyin üsteğmen çok güçlü çıktı, pes etmeyerek bize yardımcı oldu.

Çakır : Güçlü benim kardeşim.

Dr : Durumu iyi ama hâlâ hayati tehlike barındırıyor. Bu yüzden üsteğmeni gözlem altında tutarak uyanmasını bekleyeceğiz. Bu sırada ters birşeyler olup olmadığını gözlemleyeceğiz.

Balaban B : Oğlumu görebilir miyim?

Dr : Kısa tutmak zorundayım haberiniz olsun.

Balaban B : Bi defa oğlumu göreyim, iyi olduğundan emin olayım bana yeter.

Haneler!Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin