Saatler sonra
Kurtuluş Malikanesi...Ferkan düşünceler eşliğinde yatağı içinde oturuyordu, gayet iyiydi. Iğneydi filandı derken gripten sıyrılmıştı, tek sorun ara ara boğaz ağrısı olmasıydı. Tabi birazda öksürük vardı, şimdiyse yatak içinde oturmuş Melih Bey'in dediklerini düşünüyordu. O anda gelen mesajla yastık kenarından alıp bakınca Manolya'dan geldiğini gördü.
Manolya'm
Fıstıklı baklavam nelerdesin? Sabahta pek birşey demedin, arayacağım lütfen aç!Diye yazdıktan sonra aramıştı, Ferkan ise hiç düşünmeden aramayı cevaplamıştı. Onun sesiyle sakinleşmeye ihtiyacı vardı, ilk konuşansa karşı taraf oldu.
Manolya - Fıstıklı baklavam nelerdesin? Beni korkuttun, arasamda açmadın.
Diyince Ferkan gözlerini kapatarak yerinde hafif kaymıştı, zihnini bulandıran çok şey vardı. Manolya ise yeniden konuşmuştu çünkü ondan tepki yoktu. Bu da korkma sebebiydi, sevdiği adamın hoş sesini duymak istiyordu.
Manolya - Iyi misin fıstıklı baklavam? Sorun ne?
Ferkan - Sabah hastaydım bu nedenle hastaneye gittim, telefonum evde kalmış. Ama merak etme iyiyim, toparlamaya başladım.
Manolya - Niye kırgın kırgın konuşuyorsun? Ne oldu askerim? Kim üzdü, sana kim kıydı?
Ferkan - Ben çok yoruldum, içim acıyor. Ne kadar kaçarsam kaçayım geçmişten birisi gelip geri çekiyor.
Dedi sitemle, sinirle boşta ki eli saçlarına gitmişti. Iyi hissetmiyordu, nefes alış verişi bozuktu. Ağlamak istiyordu ama çocukluğuna acıdığı için yapamıyordu, düşünmeyi seçiyordu. Olan ne varsa tek tek düşünüyordu, kafası karma karışık haldeydi. Eve geldikten sonra kimseyle konuşmadan odasına çıkmıştı, hâlâ da odadaydı. Geleli 3 saat kadar olmuştu, yalnız kalıp konuşmaktan kaçıyordu.
Ferkan - Bağıra çağıra ağlamak istiyorum ama olmuyor, yapamıyorum. Manolya'm ben çok kötüyüm, nefes almak bile zor geliyor. Içimde ki yangın zamanla söner dedim ama sönmedi, aksine her geçen gün harlandı durdu.
Manolya - Kapa gözlerini, düşüncelerinden arın yakışıklı komutan sadece bana kulak ver.
Diyince Ferkan onun komutuna uyarak gözlerini kapatmıştı. Bitkin hissediyordu, içi yanıyordu, gözü önüne bir sürü anı geliyordu. Bir süre Manolya'dan ses gelmese bile beklemeye devam etti, kendini ona teslim ediyordu. Işte o an huzur bulduğu ses ona şarkı söylemeye başladı, bu ses melodi gibiydi. Sesinde aşk vardı, tutku vardı.
Gül senin tenin...
Defalarca denedim olmuyor aşkım
Ne yaptıysam ben seni unutamadım
Bi söz var ya diyorsun gel ayrılalım
Ben senden vazgeçemem isteme yok hakkınSöyle aşkım senden uzak
Ne fark eder nefes almak
Unutulmak inan bana yok olmakSöyle aşkım senden uzak
Ne fark eder nefes almak
Vazgeçtim ben her şeyden bak
Bir canım var oda senin olsun alGül senin tenin
Ben de güller içinde kafesteyim
Vatanım senin yanın
Bende senin kölenimGül senin tenin
Ben de güller içinde kafesteyim
Vatanım senin yanın
Ben de senin kölenimSöyle aşkım senden uzak
Ne fark eder nefes almak
Unutulmak inan bana yok olmakSöyle aşkım senden uzak
Ne fark eder nefes almak
Vazgeçtim ben her şeyden bak
Bir canım var oda senin olsun al
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Haneler!
Teen Fiction₺ - Ben Balaban... Balaban Kurtuluş, sanırım sen benim oğlumsun $ - Baba olmak için fazla gençsin. Balaban B - Teşekürler ama benim seninle bir 5 oğlum var. $ - Oğlunuz oluşuma niye inanayım? ☆☆☆☆☆ 🖤❤Ferkan & Manolya...❤🖤