Aşk aşk diye öldüm fıstıklı baklavam...

591 53 39
                                    

Bu bölüm AbdullahColak4 isteği üzerine yazılmıştır.... Iyi akşamlar, oy ve yorumlarınızı beklerim!:)

●●●●

   Kahve eşliğinde biraz havadan sudan sohbet etmişlerdi, birazda Ferkan'a abisini sormuştu. Nede olsa aynı timdelerdi durumu neyse bilir diye düşünüyordu. Ama onun "ben aile ziyaretinden yeni geldim, ne haldeler bilmem ama sizin için öğrenirim." demesiyle abisi adına üzülmüştü. Ondan yana herhangi bir haber yoktu, aile ise; bir an onun ailesiyle tanışmak istemişti. Şimdiyse asıl meseleyi konuşuyordular, evet Ferkan'ın beklediği avukat oydu. Av. Manolya Gümüştürk, anne ev hanımı baba emekli albaydı. Yüzbaşı olan abisi Uraz ise görevdeydi, şuanlıkta pek bilgi yoktu. Ama en kısa zamanda bilgi gelirse öyle böyle öğrenirim diye düşünüyordu. Hem fırsattan istifade Ferkan ile de görüşürdü, kim bilir belki de bir sonra ki karşılaşmaları yakın zamanda olurdu. 

Manolya - Bu konuda birde binbaşıyla konuşmam lazım, sonuçta olay onun kişisel meselesi...

Ferkan - Peki, isterseniz ben sizi ona yönlendireyim. Gitmeden onunla da görüşün.

Dedi geri yaslanarak, bir yandan da kahvesini içerek onu inceliyordu. Giyimi de güzelliği gibiydi, güzel vede çok şık duruyordu. Abisi haklıydı, kalp seveceği kişiyi kendisi seçiyordu. Kimse kalbine engel olamıyordu, eninde sonunsa kalbin yolunda ilerliyorlardı. Boş bir anında abisini arayıp bu şeyleri anlatsa iyi olurdu çünkü biriyle konuşmaya ihtiyacı vardı. O anda konuşan kızla tüm dikkatini diyeceği şeye vermişti.

Manolya - Sevinirim yani yardım edişiniz mutlu eder.

Ferkan - Anlıyorum, isterseniz kahvenizi için sonra binbaşının yanına kadar size eşlik edeyim.

Manolya - Olur.

Dedi sevinerek, fakat yüzüne yansıtmıyordu. Zaten kalbi de hızlı atıyordu, bu komutan onu fena yakıyordu. Aşkıyla kalbine savaş açıyordu, bundan ya haberdardı yada habersiz yapıyordu. Ferkan'sa onunla devamlı görüşmek ister gibi şu teklifi sundu:

Ferkan - Istersen abinin gelip gelmediğini haber etmek için sana numaramı vereyim, tabi sende numaranı bana verirsin.

Manolya - Tamam veririm.

Derken istemsizce sesine heyacanı yansımıştı, bu defa engel olamamıştı. Şuan kendini aptal gibi görünüyordür diye düşünüyordu ama Ferkan'a göre sadece sevimli bir kız çocuğuna benziyordu. Kalbiyse çoktan kelebek uçurmaya başlamıştı, bu şeyin ne olduğunu çözemez gibi kaşlarını çatmıştı. Kalbiyse inadına olur gibi hızlanmaya başlamıştı, gözlerini kızdan çektiği ansa kalbi rahatlar gibi olmuştu. Bu şey onu kısa bir şoka soksa da hemen topalanarak kahvesini alıp uzun bir yudum aldı. Acayip bi heyecanı vardı, kendini sıkmasa eli bile titreyecek durumdaydı.

Ferkan Kurtuluş

    Manolya odaya girmiş ve ben hâlâ binbaşının odasının önünde bekliyordum. Sahi tam olarak neyi bekliyorum yada ne bekliyorum? Hem kesin o beni abi olarak görüyordur, nede olsa abisinin askeri ve hatta arkadaşıyım. Uraz benim devremdi, komutanımla bu denli nasıl samimi oldum inanın ki bende bilmiyorum ama abi - kardeş gibi olmuştuk. Babam bile beni ona emanet etmişti, Uraz komutansa "emanetinize çok iyi bakacağım efendim" diyerek babamın elini öpmüştü. Iyi bir adamdı, çokta sıcak kanlıydı. Bense gidip kardeşine vuruldum, hayat şaka gibiydi. Olmayacak şeyler bir anda oluyordu, eh öyle olunca da benim denge bozulurdu. Kafa giderdi, aşksa... Ben aşk duygusuna yabancıydım, şuan bile oldum mu yoksa bu şey bir hoşlantı mı emin olamıyorum. Olmadan da ona açılmak gibi bir düşüncem yok, hem o arada Uraz komutanın da ağzını arardım. Caymak için elbette ki değil sadece huyuna giderek anlatmak daha cazipti.

Haneler!Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin