Sezon Bitiş!

1.1K 67 73
                                    

Kurtuluş Malikhanesi.

Çakır - Lan oğlum ben size ne diyeyim ha? Şimdi bu çocuk..

Diyip sustu, devam etmek bile istemiyordu. Kardeşi boş yere bir insandan özür dilemeye itilmişti. Evet gençler durumu aileye bir bir anlatmıştı, şimdiyse suçlu çocuklar gibi önlerine bakıyorlardı. Ferkan ise odasına kapanmıştı, kimseyle konuşmak istemiyordu.

Asım B - Kızsa da sövse de hakkıdır, resmen haklıyken özür dilemiş.

Ferman - Biz o garson kovulur diye dedik ama cidden özür diyeceğini nerden bilelim ki?

Derman - Zaten garsonda o özür diledikten sonra ne olduğunu belli etti, biz...

Diyip durdu, devam edemiyordu. Kardeşinin kalbi kırılmıştı, gururunu ayakları altına almıştı. Bu da doğal olarak zoruna gitmişti. Hoş bu şeye kim olsa dayanamazdı ya, onunda zoruna gitmişti. Bundan dolayı da yalnız kalmak istiyordu.

---------------

Gözler yıldız kaş hilal
Almış ele okla yay
Gel bir turan kuralım
Kızımız olsun " Umay"

Ferkan kendi kendine marş mırıldanıyordu. Bu marşı gelecekte askerleriyle bir söyleyecekti, hissediyordu. Bıkmayacak, usanmayacak çalışmaya devam edecekti. Kimse ona engel olamayacaktı, o meslek seçiminde emin misin diye soran dedesi de görecekti. Herkes görecekti, Ferkan asker olacaktı. Mutlu mesut askerliğine adım atacaktı... O sırada çalan kapıyla iç çekmişti, gelen babasıydı. Zaten hemen de varlığını belli etmişti.

Balaban B - Yeşilim iyi misin?

Ferkan - Evet iyiyim.

Balaban B - Kapın kilitli, açmayacak mısın?

Ferkan - Yalnız kalmak istiyorum, yarın konuşalım.

Balaban B - Aşkam yemeği yemeyecek misin?

Ferkan - Tokum.

Dedi yerinde kayıp yatma pozisyonu alırken, zaten toktu. Yeterince yiyip içmişti yani en azından ona öyle geliyordu, tok hissediyordu.

Balaban B - Peki iyi geceler.

Ferkan - Sana da baba!

Ertesi Gün...

Erkenden kalkıp bir süre sınav çekmişti, şimdiyse dışarıdaydı. Koşu yapıyordu, gece de pek uyku tutmamıştı, ara ara uyumuştu. O da sabah olunca kendini spora vurmuştu, kulağında kulaklık kısık sesle bir şarkı açmıştı, o sırada onun gibi sabah sporu yapan bir adam nedense ona asker selamı verip yoluna devam etti. O ise giden adamın ardından baka kalmıştı. Bu ona verilen bir işaret olabilir miydi?

Ferkan - Hadi inşallah!

Dedi yüzünde oluşun hoş bir gülümsemeyle geldiği yolu geri dönerek yani tamda az önce ki adamın olduğu kısma doğru yol aldı. Çok geçmeden ona yetişmişti, ikisi de sessizce sporuna devam ediyordu. O sırada çalan telefonuyla kulaklığa değip aramayı cevapladı.

Ferkan - Efendim.

..- Oğlum sabah sabah nerdesin sen?

Ferkan - Sabah sporu!

..- Nerden esti ki?

Ferkan - Uyku tutmadı, neyse zaten dönüyorum.

..- Baban gelip alayım mı diye soruyor.

Evet arayan annesi Gonca hanımdı, onu bulamayınca merak etmişlerdi. Ilk arayan o olunca eşi telefonu bırakmıştı, şimdi de onunla sohbet içindeydi.

Haneler!Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin