Kız Isteme?

367 29 16
                                    

1 hafta sonra
Adana / Kozan

# : Taş yürüyor.

$ : Yavrum sen neymişsin be, bu ne güzellik? Hem asıl taş sensin, ne bu hâl?

₺ : Tamam yeter geçin salona!

Dedi sert bir sesle, ikiliyse homurdanarak işaret ettiği tarafa yol aldı. Ara reklam gibi sarılmalarına bile müsade etmemişti, tamda zamanında gelip araya girmişti. Birde söylene söylene peşlerinden gidiyordu, bela olacak gibiydi.

●●●●

₺ : Askerliğini yaptın mı oğlum?

Diyince ufak bir sessizlik olmuştu, soru fazla absürt olmuştu çünkü sorduğu kişi zaten bir komutandı. Timi bile vardı, yüzbaşı bile tekli koltukta oturmuş eniştesi olma yolunda ilerleyen bedene alayla bakıyordu. Ama komutan oluşu kız babasının umrunda değil gibiydi. Kurtuluş ailesi ve Gümüştürk ailesi Manolya ile Ferkan için bir araya gelmişti. Ancak Fırat Bey inadına saçma sapan sorularla konuyu dağıtıyordu. Bir ara Ferkan'a yalandan yere yaşını, okuduğu yerleri sormuştu. Şimdiyse askerlik yapıp yapmadığını soruyordu, Ferkan'ın sabrını sınar gibiydi. Ancak ona isteği şeyi vermiyordu, sorun çıkartmıyordu. Sadece sakince soruları cevaplıyordu.

Ferkan : Yapıyorum.

Fırat B : Fark ettim... Hayırlı teskereler!

Uraz : Baba iyi misin? Su vereyim mi?

Diye sorunca babası ona ufak yastıktan birini atmıştı, diğerleriyse gülmemek için zor durmuştu. Uraz ise gülerek yeniden konuşmuştu.

Uraz : Korkma baba ya, merak etme Manolya'ya iyi bakar. Devrem diye demiyorum sigara bile içmez, kumar nedir bilmez. Yoldan geçene yan gözle bakmaz, yolundan şaşmaz. Eminim ki Manolya'ya iyi bir eş olacak!

Dedi Ferkan'ı överek, askerini ezdirmiyordu. Eniştesi olacak olsa bile sorun değildi, elbet hesabını eğitim sırasında sorardı. Ferkan ise keyifle göz kırpan bedene baş selamı verip sırıtmıştı. Bunu gören Fırat Bey'se homurdanarak şunu söylemişti.

Fırat B : Uraz farkında mısın bilmiyorum ama sen kız tarafısın, damadı savunmana gerek yok.

Uraz : Merak etme baba içtimada ben onun boyunun ölçüsünü alırım.

Ferkan : Beklerim komutan'ım hatta bizzat hatırlatırım.

Dolaylı yoldan senden korkan senin gibi olsun diyordu, bunu anlayan Uraz ise çocuk gibi dil çıkartınca bazıları gülmüştü. Uraz deli doluydu, Aşkım adında bir eşi vardı ve eşi hamileydi. Hatta 8. ayı doldurmuştu, doğuma az zaman vardı. Ilk çocuklarıydı, bu nedenle heyecanlıydılar. Bol bol tatlı yiyordu, erkek bebeğe hamileydi. Ismini bile düşünmüştüler, adını Alaz koyacaklardı. Bu ismi hep birlikte bulmuşlardı, aile de isimden çok memnundu.

Dicle H : Fırat yeter da, sordukça batıyorsun.

Dedi konuşmak üzere olan eşini durdururken, Fırat Bey ise homurdanarak yerinde kaymıştı. Resmen kızdan çok o naz yapıyordu, sanki kızı vermeyecekti de kendi gelin olur gibiydi. Bir süre sonra konuşan Balaban Bey oldu yoksa konu gereksizce uzatacaktı.

Balaban B : Gelelim sebebi ziyaretimize, Allah'ın emri peygamberin kavliyle kızınız Manolya'yı oğlum Ferkan'a istiyorum.

  Sonunda isteme merasimi oluyordu. Gençler heyecanlıydı, hepsi merakla Fırat Bey'den gelecek cevabı bekliyordu. O ise iç çekip kızına fikrini sordu, hemencecik aldığı onayla tek kaşını kaldırırken kızı sevimlice gülümsemişti. Hemen olsun bitsinde sevdiğine kavuşsun istiyordu, zaten yeterince beklemişti. Birden bire sevdiğiyle göz göze gelince kocaman gülümsemişti. Ikisi de çok şıktı, kız kırmızı bir elbise giyip özenle süslenmişti. Dudağında bu defa bordo ruj vardı, yine çok güzeldi. Ferkan'sa siyah bir takım elbise giymiş, kolundaysa babasının olan altın rengi saati vardı. Bunu ona babası vermişti çünkü Ferkan giderken babasına ait birşey götürmek istemişti. Görev yerine Uraz ile dönecekti, birlikte gideceklerdi. Aileyse gelmişken burda kalacak, o gittikten sonra da Ceyhan tarafına kendi evlerine geçeceklerdi. Balaban Bey'in memleketi Adana/ Ceyhan idi, gelmişken gezeceklerdi. O anda konuşan Fırat Bey ile hepsi dikkatini ona vermişti.

Haneler!Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin