"Aşk mı? Aile mi? Sorusunun hayatımı bu kadar etkileyebileceğini nereden bilebilirdim...?"
❀•°•═════ஓ๑🥀๑ஓ═════•°•❀
Kişilik bozukluğu olan bir vampir... Yasu Akira, U.A Kahramanlık Sınıfı 1-A'nın yakışıklı kahramanlarından biri olan Bakugou Katsuki'...
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
•❅──────✧❅✦❅✧──────❅•
"Hiç sonu gelmeyecek diye düşündüğüm uzun bir yolculuktan sonra nihayet durmuştuk... Nihayet."
Aizawa Sensei'nin yönlendirmesiyle otobüsten indik. Toprağa ayak bastığım an etrafıma göz gezdirdim. Açık bir araziye gelmiştik.
İstemez dışı huysuz çıkan sesimle beraber Sensei'ye döndüm. "Burası neresi?"
"Burası..." dedi Sensei sırıtarak. "Size araçların çarpacağı, hemen yanımızdaki dağlardan başınıza sert kayaların yuvarlanacağı uygulama sınavı alanı. Beğendin mi?"
Herkesin gözleri kocaman açılmıştı. Korkmakta haklılardı. Shinsou ve Hawks'ın başına gelen olayların aynısını bizde de uygulayarak tedbirli olmamızı, deneyim kazanmamızı istiyorlardı.
Şu sınav işini bir an önce halledip hastaneye gitmem lazım... Hawks'ın durumunu öğrenmem gerekiyor.
Kimseden çıt çıkmıyordu. Aizawa Sensei, toprağın üzerinde boyalı olan beyaz çemberi işaret etti. Duygusuz bakan gözleri bir miktar heyecana bürünmüştü.
"İlk kim geliyor?"
Denemekten zarar gelmez... Öyle değil mi?
Soruyla birlikte neredeyse herkes bir adım geriye çekildi. Öne çıkanlar arasında ben, Bakugou, Kirishima, Monoma, Kendo, Todoroki, İida, Tetsutetsu ve Midoriya vardı.
Ha... Bir de Mineta.
O aptal üzüm, sınavda yere sümük gibi yapışmazsa elimi kıçıma sokup sürahi gibi gezerim...
Aizawa Sensei, gerginlikle titreyen uzaylı kostümlü Mineta'yı yanına çağırdı ve çember içindeki alana yönlendirdi.
Ne diye böyle bir cesaret gösterisinde bulunmuştu ki? Amacı, hazır 1-B kızları da varken gösteriş yapmak veya onları etkilemeye çalışmak mı? Eminim öyledir.
Mineta, şu ana kadar gördüğüm en şiddetli şekilde yutkunduktan sonra yumruklarını sıktı.
Herkes merakla... Hayır hayır, alayla onu seyrediyordu. Mineta kendini hazır hissettiğinde gergin bakışlarını Aizawa Sensei'ye çevirdi.
"Ben hazır-"
O daha cümlesini bitiremeden hemen yanımızdaki dağlardan kopan büyük taş ve kayalar şiddetle başının üzerine düştü. Mineta adeta toprağın içine gömülmüştü.
Bazı kişiler kahkaha attı, bazıları da endişeyle Sensei'ye baktı. Normalde ölmüş olması gerekiyordu.
Aizawa Sensei onlara aniden kırmızı olan gözleriyle uyarıcı bir bakış attıktan sonra duruma açıklık getirdi.
"Endişelenmeyin. Şifacı Kız bizimle beraber geldi... Yani bugün kimse ölmeyecek."
Endişelenenler derin bir nefes alırken Denki ve Sero, Mineta'yı toprağın altından çıkarmak için yanına koştular.
