"Aşk mı? Aile mi? Sorusunun hayatımı bu kadar etkileyebileceğini nereden bilebilirdim...?"
❀•°•═════ஓ๑🥀๑ஓ═════•°•❀
Kişilik bozukluğu olan bir vampir... Yasu Akira, U.A Kahramanlık Sınıfı 1-A'nın yakışıklı kahramanlarından biri olan Bakugou Katsuki'...
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
•❅──────✧❅✦❅✧──────❅•
"Bakugou ile karşılıklı yemek yiyeceğim. Bu... Gerçek olamayacak kadar inanılmaz benim için."
Kırmızı gözlü Tanrı'yla alışveriş merkezinin teras kısmındaki bir kafeye yerleşmiştik.
İlk başta terasa çıkıyoruz diye biraz tedirgin olsam da, Bakugou beni şaşırtarak terasın Güneş almayan en dip köşesine oturunca bu geçmişti.
Şimdi ise onunla karşılıklı oturuyordum ve Bakugou neredeyse yarım saattir elindeki menüyü inceliyordu.
Sorup sormamak arasında kararsız kaldım ama en sonunda sordum.
"Bakugou, daha ne kadar bakacaksın?"
Bakugou menünün üzerinden bana bir bakış attı. Bu bile benim bütün bedenimin karıncalanması için yeterliydi.
"Acıktın mı, sivri dişli?"
"Evet."
Tekrar menüye döndü. "Tamam, biraz daha aç kal o halde."
Ayıp ettin Bakugou.
Hemen şimdi sana yaklaşıp boynunu ısırsam ne yapabilirsin ki? O güzel A rh+ kanından bir yudum alsam beni durdurabilir misin?
Ya da ben böyle bir şeyi yapacak kadar yürek yedim mi?
Elimi çeneme yaslayarak bir of çektim. Şu an tek yapmak istediğim yemek yemekti ve eve gidip uyumaktı.
Zamanı geçiştirmek adına kafedeki insanları incelemeye başladım. Çok fazla kalabalık değildi.
Üç masa uzağımızda bize arkası dönük biri oturuyordu. Dalgalı beyaz saçlıydı ancak yüzünü seçemiyordum. Sanırım benim yaşlarımdaydı, belki de daha büyüktü. Önünde hiçbir yemek yoktu. Sadece öylece bekliyordu.
"Hey, kime bakıyorsun sen?"
Bakugou'nun ani sorusuyla beraber başımı ona çevirdim. Yemekleri seçmeyi bitirmiş gibi gözüküyordu. Kırmızı gözleri benden bir yanıt beklercesine suratımı inceliyordu.
Omuz silktim. "Öylesine."
Bakugou ayağa kalktı. "Yemekleri söylemeye gidiyorum. Bir yere ayrılma." deyip gözden kayboldu.
Aşık olduğum çocukla beraber yemek yiyecektim ve ben bir yere ayrılacaktım öyle mi?
Üstüne para verseler bile bu masadan kalkmazdım.
Dilimle dudaklarımı ıslattım. Bakugou'nun yemek olarak ne söylediği hakkında en ufak bir fikrim yoktu.
O sırada bir garson elinde kola barbaklarıyla kafenin öbür ucuna doğru yürüdü.
