𝟺𝟻-) 𝙲𝚘𝚗𝚏𝚛𝚘𝚗𝚝𝚊𝚝𝚒𝚘𝚗

69 6 24
                                    

•❅──────✧❅✦❅✧──────❅•

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

•❅──────✧❅✦❅✧──────❅•

"Ondan kaçmaya çalıştıkta aslında her seferinde ona bir adım daha yaklaştığımı bilmiyordum..."

Kırmızı gözlü Tanrı tam karşımda duruyordu. Niko'nun elini gerginlik ve paniğin verdiği adrenalin yüzünden sıkı sıkı sıkmıştım.

Oradan kaçmak istiyordum, Bakugou'nun kırmızı gözlerinin etkisinden uzaklaşmak istiyordum...

Bakugou'nun yüz ifadesinden birden fazla duygu okunuyordu. Şaşkınlık, özlem, öfke, kararsızlık ve en belirgin olarak suçluluk.

"Yasu..."

Tereddütle elini öne uzatıp bana doğru bir adım attı. Beni hızla yakınına çekip sıkı sıkı sarılmak istiyor gibiydi.

Gerildim ve geriye çekildim. Kendimle beraber Niko'yu da geriye sürüklemiştim.

Yaptığım bu hareket karşısında Bakugou'nun gözleri açıldı ve elini indirdi. Bakışları Niko ile benim sımsıkı kenetlenmiş ellerimize kaymıştı.

Bakugou'ya bakmaktan Niko'nun surat ifadesini seçemiyordum.

Bakugou yutkundu. Sesi titredi. "O kadar çok mu nefret ediyorsun benden?"

Bu ani soru karşısında kalbim parçalandı. O anda ona doğru koşarak sıkıca kucaklama fikri aklımdan geçti. Ancak ikinci kişiliğim birden ortaya çıkageldi ve kelimelerime el koydu.

"Nefretimi hak ediyor musun?"

Sesim kan dondurucu bir soğuklukta çıkmıştı. Niko'nun elini bırakıp yumruklarımı sıktım ve tepkisini bekledim.

Bakugou, bir şey söylemek istiyormuş gibi ağzını açtı, ancak sonra tekrar kapadı. Onun yerine dudakları buruk bir gülümseme ile havaya kalktı.

Gülümsemesine bakakaldım. Çok şey anlatıyordu o gülümseme, bütün hissettiği duyguları dışa vuruyordu.

Gülümsemek, en çok ona yakışıyordu. Ama böyle değil... Böyle üzgün değil...

Dudaklarımı ısırdım ve gözlerimin dolduğunu görmemesi için başımı Niko'ya çevirdim.

Niko ile gözlerimiz buluştuğunda onun son derece ciddi olduğunu gördüm. Griye çalan mavi gözleriyle benim yaşlarla ıslanmış saf gri gözlerimi izledi ve birden kollarını bana dolayıp sarıldı.

Bakugou'nun damarına basmıştı. Onun içindeki tüm samimi duygular anında uçup gitti ve yerini öfke aldı.

"Ne yaptığını sanıyorsun lan sen?! Çek o pis ellerini!"

Bakugou, Niko'ya doğru sert bir adım atacakken ellerinde kıvılcımlar parladı.

Niko şiddetle bağırdı ve benim üzerimdeki tutuşunu sıkılaştırdı. "Senin yapamadığını yapıyorum, pislik!"

𝐁𝐚𝐤𝐮𝐠𝐨𝐮 𝐱 𝐑𝐞𝐚𝐝𝐞𝐫 | 𝑩𝒏𝒉𝒂 𝒙 𝑹𝒆𝒂𝒅𝒆𝒓 |Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin