𝟹𝟿-) 𝚂𝚑𝚊𝚛𝚙 𝙺𝚗𝚒𝚏𝚎

159 18 42
                                    

•❅──────✧❅✦❅✧──────❅•

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

•❅──────✧❅✦❅✧──────❅•

"Belki de artık yolun sonuna gelmiştik. Ancak hangimizin yolunun sonu olduğu, sadece başka bir bilinmezlikti..."

Gözlerimi açtığımda nerede olduğumu tam olarak anlayamadım. Bir yatağın içindeydim ve yorgan omuzlarıma kadar çekilmişti. Ellerimden destek alarak doğruluğumda başıma saplanan keskin ağrı ile dişlerimi sıktım.

Birazcık kendime gelebildiğimde etrafı inceleme fırsatı bulabilmiştim. Bir erkeğin yatak odasıydı...

Ha?

Erkeğin yatak odası?

Gözlerim kocaman açıldı. Buraya nasıl geldiğim hakkında hiçbir fikrim yoktu. Tek hatırladığım şey Bakugou'nun omzuma gönderdiği yan yakıcı patlamaydı.

Artık kırmızı gözlü Tanrı değildi. Sadece Bakugou'ydu...

Bu düşünce o an için o kadar ağır gelmişti ki acıyla yüzümü buruşturup kalbimi tuttum. İşler böyle gitmemeliydi, her şeyi ona açıklamamalıydım.

Artık onun için bir hiçtim. Asla beni affetmeyecekti. Kendimi kenara köşeye atılmış bir çöp parçası gibi hissediyordum.

Duygular o kadar bastırmıştı ki kendimi ikiye ayırıp kalbimi yerinden söküp atasım gelmişti.

O sırada açılan kapı düşüncelerimi yarıda kesti. Gelen kişi Niko'ydu. Benim uyandığımı görür görmez griye çalan mavi gözleri ışıldadı.

"Günaydın, Blood. Daha iyi misin?"

Önüme gelen siyah saçlarımı geriye atıp ona dik dik baktım. "Oradan bakınca nasıl görünüyorum?!"

Kıkırdayarak yanıma doğru yürüdü ve yatağın kenarına oturdu. "Bana kalırsa kanadı kırık bir melek gibi."

Başımı yere eğdim. Mutsuz olduğumu bu kadar belli etmek canımı sıkıyordu ancak bu durumda hiçbir şey olmamış gibi davranmak da oldukça zordu.

"Neredeyiz ve ben bu lanet yere nasıl geldim?"

Niko derin bir iç çektikten sonra etrafı işaret etti. "Sen bayıldıktan sonra evinde kalmanın doğru olmadığını düşündüm ve seni buraya getirdim. Burası benim evim ve içinde bulunduğumuz oda da yatak odam." Bana muzip bir bakış attı. "Beğendin mi bari~"

İçimde konuşma isteği ve gücü yoktu. Niko'nun flörtöz tavırlarına ne kızabiliyordum ne de tepki verebiliyordum. Her zaman ruh gibi olduğumu söylerlerdi ancak şu an ruhtan da beterdim.

Niko, tepki vermediğimi fark edince ciddileşti. Elini kaldırarak çenemi tutup yüzümü kendisine çevirdi. Gözlerine bakmamı sağlamıştı.

"O güzel suratını asma, cidden değmez."

𝐁𝐚𝐤𝐮𝐠𝐨𝐮 𝐱 𝐑𝐞𝐚𝐝𝐞𝐫 | 𝑩𝒏𝒉𝒂 𝒙 𝑹𝒆𝒂𝒅𝒆𝒓 |Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin