7.

671 67 34
                                    


Masada oturmuş hem yemek yiyor hemde Efe'nin anneme anlattığı dedikoduyu dinliyordum.

Annem fazla dedikodu sevmezdi ama Efe öyle bi anlatıyorduki, benim bile ilgimi çekmişti.

Eve gelir gelmez annem Efeyle hemen kaynaşmıştı. Sanki oğlu gibi yaklaşmıştı ona, Efe'de bu durumdan oldukça memnundu. Şimdide anneme kendi apartmanındaki dedikoduları anlatıyordu.

"İşte ondan sonra öğreniyor ki kocası bunu aldatmışş! Tahmin et kimle aldatmış" "Kimle??" Annem trasa geçmiş bi şekilde Efe'yi dinliyordu, benimde ondan bi farkım yoktu.

"Sana ilk başta dediğim en alt kattaki dul karıyla" "AAAAAA!??" Annemle aynı anda aynı tepkiyi vermiştik. Ama hiç bozuntuya vermedik.

"Ulan başkasımı kalmamış gidip dul karıyla aldatıyı karısını puşt" Annem kaşlarını çattıp bana döndü "Aa oğlum ne biçim konuşuyorsun"

Anneme döndüm "Yalanmı anne puştluk yapmış" Annem ayıplar gibi bir bakış attı "Ben onun yaptığına değil senin dediğine kızıyorum. Ne kadar ayıp, sana hiç yakışmıyor"

Efe anında atladı "Selma teyze sen daha buna kızıyorsan bizim okulun kapısından bile geçme" Annem Efe'ye 'ciddimisin!?' dercesine bakınca kendimi tutamayıp güldüm.

Annem bi süre bana bakıp sonra Efe'ye dönmüştü, efe anneme bakıp konuştu. "Eee Selma teyze, varmı sende dedikodu" Annem omuz silkti "Valla yavrum benim dedikoduya pek vaktim yok. Alt katta yaşıyanları bile tanımıyorum"

Efe kaşlatını kaldırdı "Aaa neden? Kaç yıldır burdasınız hiçmi tanıdığınız yok"

Annem konuşmadan ben konuştum "Efe hani böyle her mahallede olurya. Sessiz, sakın, kendi halinde, içinde yıllardır oturanlar olmasına rağmen kimsenin tanımadığı o daire. İşte biz o daireyiz. Burdan ne kimseyi tanırız nede kimse bizi tanır"

Efe kaşlarını çattı "Nasıl ya? İnsan nasıl dayanıyor, şahsen ben dayanamazdım" "İşte ben sen değilim gardaşım" Efe gülünce bende güldüm. Nedensiz bi yakınlık olmuştu aramızda, ve bundan ikimizde rahatsız değildik.

"Ben çay doldurayım bekleyin" Annem kalkıp boş bardakları alıp mutfağa gitti. Ben Efe'yi getirince annem ayıp olmasın diye zorla sofrayı salondaki masaya kurmuştu. Mutfak salonun girişinin hemen karşısındaydı.

Annem çayları doldurup geldi otururken sordu. "Eee siz nasıl tanıştınız oğlum? Benimki biraz içine kapanıktırda merak ettim"

Efe anında atladı "Ya şöyle ben tuvaletteyken bi-" "ÖĞHM ÖĞHM!?" Sesli bi şekilde öksürdüğümde ikiside bana baktı. "İyimisin oğlum?"

Kafamı salladım "İyiyim anne iyiyim siz devam edin" Annem Efe'ye dönünce çaktırmadan anlatmaması için kaş göz yapıyordum.

"Neyse ben nerde kalmıştım? Heh. İşte tuvaletteyim. Tuvalete girdim birden baktım bunun sesi geliyor, hızla tuvaletten çıktım bi baktım. Sen okul tuvaletinde ki musluk patla! Üstüne bide Barışın üstünü gel! Üstüne bide Barışın sırıl sıklam et. Ben dururmuyum tabiki hayır. Hemen götürdüm onu soyunma odasına yedek kıyafetlerimi verdim hasta olmasın diye. İşte öyle tanıştık"

Efe öyle bi konuşmuştu ki gülmemek için kendini çok zor tutuyırdum. Annem merakla bana dönüp "Ha senin o gün zorla ütülettirdiğin kıyafet Efe'nin miydi? Bende diyorum bu çocuğun böyle kıyafeti yoktu nerden çıktı bu. Ama bak hiç anlatmıyorsun bana!?"

Omuz silktim "Ne anlatayım annem, işte musluk patladı önemli bişi değil"

Annemi zar zor ikna edip kahvaltıya döndük. Bi süre sonra aklıma gelen şeyle aydınlandım. Ben Fırata yazıcaktım, ve telefonum odamdaydı. Anında ayaklandım

Sen Başkasın Yesari  BxBHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin