54.

124 14 8
                                    


"Fırat! Bittimi işin?"

Salondan mutfağa doğru bağırdığımda Fırat cevap verdi. "Bitince çağıracağım bebeğim!"

Oflayarak sırtımı koltuğa yasladım. Fırat mutfakta bana süpriz yemek hazırlıyordu bende burda oturmuş televizyon izliyordum.

Neredeyse bir ay olmuştu buraya taşınalı. Çoktan yaz gelmişti ve içerisi çok sıcak oluyordu. Bana kalsa klima önünden kalkmazdım ama Fırat 'Klima çarpar hasta olursun.' diyip beni yanına bile yaklaştırmıyordu.

Tamam anladım düşüncelisin ama yanıyorum lan ben burda!? Korkudan mutfağa da giremiyordum. Çünkü bu oda böyleyse mutfak ne kadar sıcaktır tahmin bile edemiyordum.

Daha yaza yeni girmişken niye bu kadar hava sıcakki!?

Telefonuma gelen bildirimle sırtımı koltuktan ayırıp telefona uzandım. Mesaj Efeden gelmişti.

Özgürde hemen yan tarafımızdaki eve taşınmıştı. Ve Efe arada gelip onda kalıyordu. Hatta bir ara bahçeleri birleştirmeyi bile düşündük, ama ne zaman yapıcaz onu bilmiyorum.

Efe'nin mesajına tıkladım.

Azgın Köpke💅🏻:
Bahçeye çık acil!
13:45

Kaşlarımı çatıp ayağı kalktım. Bir tarafı sadece cam olan duvara doğru ilerledim. Kenardaki kolu indirip sağa doğru çektim ve bahçeye çıktım.

Bahçeye çıkar çıkmaz ayağıma takılan şeyle kaşlarımı çalarak eğildim. Orta büyüklükte bir leğen vardı ve içi şişirilmiş su balonlarıyla doluydu. Üstünde birde not vardı.

Eğilerek notu aldım ve doğruldum. Etrafa baktım. Kimse yoktu. Notu açarak içindekini okudum.

'Gardını al savaşçı! :)'

"Bu ne amına koyayım?"

O an yüzüme çarpan şeyle çığlık atarak sendeledim. "Lan!?" Dengemi sağlıyıp yan tarafıma baktığımda bana gülen bir adet Efe gördüm. Elinde aynı burdaki gibi bir leğen vardı ve içi su balonlarıyla doluydu.

Neredeyse aynı giyinmiştik. İkimizinde üstünde beyaz ince tişort altta ise kısa şort vardı. Benimki siyah onunki kırmızıydı.

"Bittin oğlum sen!" Sinirle eğildim ve leğeni aldım. Doğruluğumda Efe'nin birdaha atmaya çalıştığını görüp hızla kaçmaya başladım.

"Efe bi siktir git geberticem seni!" Efe'nin güldüğünü duydum. "Kaçma lan!" Koşarken hızla arkamı döndüm ve elime bir tane balon alıp Efe'ye fırlattım.

Balon Efe'nin tam yüzüne gelip patladığında Efe sendeledi. Bunu fırsat bilerek leğeni tek elimde tuttum ve ikişer ikişer balonları ona atmaya başladım.

"Barış! Dur!" Efe'nin ciyaklamasını önemsemeden atmaya devam ettim. Sırılsıklam olmuştu şimdiden.

Elimi tekrar leğene atınca boşlukla karşılaştım. Gülmem donarken ağır çekimle leğene baktım. Su balonları bitmişti!

Tekrar ağır çekimle Efe'ye döndüm piç sırıtışıyla bana bakıyordu. Yutkundum. "Hassiktir." Tabana kuvvet Barış.

Anında leğeni yere atıp koşmaya başladım. "Efe yapma!" Efe bağırışımı önemsemeden arkamdan su balonlarını atmaya devam etti. Hepsini isabet ettirebildiği için sırtım şuan sırılsıklamdı.

Aklıma gelen bahçe hortumlarıyla içten içer sırıtarak evin arkasına doğru koştum. Orda iki tane bahçe sulama hortumu vardı, ama niye iki tane onu bilmiyorum.

Sen Başkasın Yesari  BxBHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin