36.

174 22 21
                                    


-Barış'tan-

Yüzüme gelen suyla gözlerimi açtım. Kafamı zar zor kaldırdığımda karşımdaki adama baktım. Yüzündeki zevk ifadesi beni deli ediyordu.

Tüm vücudum acıyordu. Sanki yüzlerce iğneyi aynı anda batırıyorlardı etime.

Fena dövülmüştüm. Öyleki üstüm başım kan içindeydi. En son acıya dayanamayıp bayıldığımı hatırlıyordum. Gerisi yoktu.

Karşımdaki adam sırıtarak bana bakarken elinde bir telefon tutuyordu. Ona bakmayıp kafamı tekrar yere eğdim. Acı çektiğimi görmesini istemiyordum.

Birkaç flaş sesi duyduğumda kafamı kaldırdım ve tekrar Mert'e baktım. Benim fotığrafımımı çekmişti o?

Elindeki telefonla birine bişeyler gönderip kapatmıştı. Ardından bana dönerek o iğrenç sırıtışıyşa baştan aşağı süzmüştü.

"Birazdan sevgilin gördükleriyle deliye dönecektir." Kafamı tekrar eğdim. Onu görmek dahi istemiyordum. Özellikle annemi öldürdüklerini öğrendiğim için.

Suçum neydiki benim? Fıratı sevmek mi? Hayır bu olamazdı. Hiçbir insana sevdiği için bu işkenceyi yapamazlardı. Bu... Bu haksızlıktı!

Birden saçımda hissettiğim ellerle irkildim. Mert saçlarımı kavrayarak kafamı kaldırmış ve onunla göz göze gelmemi sağlamıştı.

İğrentiyle bakıyordu yüzüme. Oysa kardeşi de bana aşıktı. Niye tüm iğrentisini bana kususyorduki?

"Bu dakikaların tadını çıkar." Saçlarıma daha çok asılıp yüzünü yüzme yaklaştırdı. O an istemsizce inlemiştim. Canım yanıyordu. "Çünkü şu dakikadan itibaren son saatlerini yaşamaya başladın!"

Saçlarımı sert bir hareketle bırakarak ayağı kalktı. Odanın çıkışıma doğru yürürken ben sadece arkasından bakmıştım. Ölümden korkmuyordum. Zaten bir gün hepimiz ölücektik? Ha bugün ha yarın.

Beni korkutan Fıratın ne yapacağıydı. Deliye dönerdi ben ölürsem. Yapabilceklerinin sınırı yoktu.

Beni öldürüceklerdi. Peki Efe'ye ne yapacaklardı? Onu niye kaçırmışlardı? Şuan ne haldeydi? Böyle yüzlerce soru aklıma dolduğunda kafamı salladım.

Başım ağrıyordu artık. Düşünmek istemiyordum. Akışına bırakmak istiyordum. Ama olmuyordu, sürekli aklımda bir soru oluşuyordu ve ben bunu hiç sevmemiştim!

Fırata birşey yapacaklarmıydı? İşte en çok bunu merak ediyordum. Emindim Fırat elbet burayı bulup gelicekti. Peki o zaman ona zarar vericeklermiydi.

Vermemeleri için herşeyi yapardım. Ben zaten yeterince zarar görmüştüm. Birde onun zarar görme ihtimali beni çıldırtıyordu.

Kafamı kaldırıp odanın köşesindeki hücrelerdeki gibi küçük olan cama baktım. Hava karanlıktı. Belkide çoktan gece yarısı olmuştu.

"Bekle beni anne." Diye fısıldadım. Yutkunarak gülümsedim. Gözlerimden yaşlar akmaya başlamıştı. "Yanına geliyorum."

-
-
-

-Yazar'dan-

Fırat ifadesiz bir şekilde ona atılan konumda bekliyordu. Mert ona konumu attığı gibi kendini burda bulmuştu. Sabırsızlıkla gelicek darbeyi bekliyordu.

Çünkü biliyordu.

Abisi mutlaka bir bokluk çıkarırdı.

O burda beklerken biraz uzağında Özgür pusmuş, ve onun gibi Merti bekliyordu.

Sen Başkasın Yesari  BxBHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin