48.

98 11 14
                                    

Fırat derin bir nefes alarak önümüzde oturan kıza bakmaya devam etti. "Şimdi yanlış anlamadık değilmi?" Dediğinde adının Büge olduğunu öğrendiğim kız hızla kafasını salladı.

"Annen, anneniz Barışın sözde babası olan adamdan evlenmeden önce tecavüze uğruyor ve ailesi bunu duyunca kimse duymasın diye hızla onu evlendiriyor." Büge tekrar kafasını salladı.

Akşam olmuştu. Büge geldiğinden beri başından geçenleri teker teker anlatmıştı. Fırat ilk ona inanmamıştı ama Büge belgelerini ve annemin ona bırkatığı mektubu gösterince sesini çıkarmamıştı.

"Sonra siz doğunca seni yetiştirme yurduna veriyor, Barışıda yanına alıyor." Büge tekrar kafasını salladı. "Peki neden ikinizi birden değilde sadece seni veriyor?" Fıratın sorusuyla Bügeye baktım.

Büge derin bir nefes aldı. "Evlendiği adam yüzünden." İkimizde kaşlarımızı çatıp Fıratla birbirimize baktık. Tekrar Bügeye döndüğümüzde Büge konuştu. "Evlendiği adamın bana zarar vermesinden korkmuş. Benim büyüdüğüm yurtta bir abla vardı. Annemle yakın arkadaşlarmış. 18 yaşıma girdiğim gün bana bunların hepsini teker teker anlattı. Bende kardeşimi bulmak istedim."

Sonrasında bana döndü "Çok aradım, çok gezdim. Sonundada buldum." Dedikleriyle yutkundum. Fırat birbirine kenetli ellerimizi sıktığında ona baktım. Bana bakıyordu. Ona gülümseyerek kafamı salladığımda derin bir nefes alarak oda kafasını salladı.

Ellerimizi ayırarak ayağı kalktım. Benim kalkmamla Büge de ayağı kalkmıştı. Ona doğru adımlayarak tam önünde durdum. Gözlerim dolarken kollarımı açtım ve ona gülümsedim.

Gülümseyerek hızla kollarını belime doladı ve sıkıca bana sarıldı. Bende kollarımı ona sardığımda gözümden istemsizce bir yaş döküldü.

Annem kızını korumak istemişti.

Ama oğlunu koruyamamıştı.

Ona asla kızgın değildim. Belkide bana anlatıcaktı ve bunun için doğru zamanı bekliyordu. Bilemiyorum. Ama kollarımın arasındaki bu kız artık bana annemin emanetiydi. Bunu hissediyordum.

Ayrıldığımızda onunda ağladığını gördüm. Ama gözyaşlarına inat gülümsüyordu. Yutkunarak konuştu "Annem? Annemiz. Nerde?" Sorduğu soruyla sertçe yutkundum.

Ben şimdi bu kıza nasıl bu durumu açıklıyabilirdimki?

Nasıl derdim annemizi evlendiği adam öldürdü diye.

Derin bir nefes alarak gözlerimi kapattım. Gözlerimi kapatmamla iki gözümden yaş akmıştı. "Annemiz," Diyerek gözlerimi açtım. "Öldü."

Dediğim şeyle Bügenin gülümsemesi soldu. Gözleri daha çok dolarken konuştu "Ö-öldümü?" Yutkundum "Evlendiği adam o-onu öldürdü." Gözlerimi kaçırarak konuştuğumda bir süre ses gelmedi.

Tekrar Bügeye baktığımda gözlerinde çok büyük bir öfke ve keder gördüm. Bügenin dengesini kaybetmesiyle hızla onu tuttum "Büge!" Büge gözlerimin önünde dizlerinin üstüne çöktüğünde ikimizin gözündende yaşlar akıyordu.

Kafadını kaldırıp bana baktı. "Ö-öldü." Diye fısıldadı. "Yetişemedim. Annemi göremedim." Diye devam etti. Elimi kaldırarak kıvırcık saçlarını okşadım. "Kendini üzme. Senin bir suçun yok. B-benim yüzümden oldu." Sesim sonlara doğru kısık çıkmıştı.

Benim yüzümden olmuştu.

Annem benim yüzümden ölmüştü.

Fırat benim yüzümden insan olmuştu.

Büge kafasını olumsuz anlamda salladı "O puşt öldürmüş annemizi. Senin bir suçun yok." Dedi titriyen sesiyle. Kafamı olumsuz anlamda salladım "Annemi koruyamadım." Diye fısıldadım.

Sen Başkasın Yesari  BxBHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin