-Fırat'tan-Ellerimi Barışın yüzüne koyup avuçlamıştım. Bir nevi ona güven vermeye çalışıyordum.
Barış kaşlarını çattı. Eliyle yüzündeki ellerimi indirdi. Ben ona anlamaz gözlerle bakarken konuştu
"Fırat gerek varmıydı! Hani söz vermiştin? Hani beni koriyacaktın!" Derin bir nefes aldım. Saçmalıyordu, ciddi ciddi saçmalıyordu. Ama beni üzen saçmalaması değil, saçmalama sebebiydi.
"Barış. Tamam haklısın, özür dilerim. Sana sormam gerekirdi" Barış özür dilediğimi görünce gülümsedi. "Neyse, boşver önemli diğil. Bak sana ne yaptım."
Eliyle masayı işaret ettiğinde oraya baktım. Yeni fark ediyordum. Pasta yapmıştı, hemde bana.
Gülümseyerek ona döndüm ve ellerimi beline koyarak ona sarıldım. "Teşekkür ederim"
Ellerini boynuma dolayarak sıkıca sarıldı. Bi süre öyle kalarak ayrıldık. "Hadi sen git yat biraz. Bende buraları toparlıyim."
Barış kafasını sallayarak mutfaktan çıktı ve benim odama ilerledi. O gittikten sonra arkamı döndüm ve sinirle soludum.
"Lan puşt! Ne işin var bu saate burda!" Sırıtıyordu. Kapıyı işaret ederek. "Ne iş? Sen ve bir insanı işaretlemek. Şaşırdım doğrusu, aşıkmısın ona?"
Kaşlarımı çattım. "Ne? Nalaka? Arkadaşım lan o benim. Bir insanı işaretlediğimde aklınıza arkadaş olabilme ihtimali gelmiyormu!?" Güldü
"Sadece uzun zamandır bir insanı işaretlememiştin? Böyle düşünmem normal. Hem neydi o yakınlık? Sarılmalar, özür dilemeler. İlişkiniz varsa saklıyırmusun? Hemde en yakın arkadaşından?" Sinirle soludum
"Özgür! Bilmediğim konular var ve şuan o çocuğun bana ihtiyacın var! Tek sığınabilceği kişi benim! Ve eğer bir yakın arkadaşım varsa oda Barış!"
Özgür kaşlarını çattı. "O senin insan yakın arkadaşın. Bense hem tek hemde en yakın vampir arkadaşınım!"
"Özgür tamam! Uzatmayalım, izin ver de şuraları topliyim!" Özgür kafasını sallayıp sandalyeye kuruldu. Bende tezgahta ki bulaşıkları halletmeye başladım.
Merakıma yenilip tekrar konuştum. "Sen cidden niye geldin?" "Mert seni sordu" O an dondum. Mert niye beni sormuş olabilirdi ki!?
Hızla arkamı dönüp Özgürce baktım. "Ne dedi?" Derin bir nefes aldı "Senin şu aralar sıklıkla gittiğin bir ev varmış. Orda kimin yaşadığını öğrenmemi istedi. Bende sana haber vermek için geldim"
Siktir! Mert büyük ihtimalle anlamıştı bişeyler olduğunu. Zaten o gün eve geldiğinde insan kokusu almıştı. Bu da fikrini sağlamlaştırmış olmalıydı.
Derin bir nefes aldım. "Sakın Barıştan bahsetmiyorsun! Ben onu zaten cehennemden çekip aldım. Başka belaya gerek yok!"
Özgür kaşlarını çattı. "Cehennemden?" "Aileden bir sıkıntısı vardı. Hemde çok büyük bir sıkıntı. Bende dayanamadım buraya getirdim"
Kaşlarını çattı "Nasıl bir sıkıntı bu?" Derin bir nefes aldım. "Şiddet ve, taciz."
Özgüründe yumruğunu sıkmaya başladığını gördüm. Evet ne kadar piç te olsa bu tür konularda çok hassastı. Eğer karşısında kanlı bıçaklı olduğu biri bile olsa, böyle bir konuda ona her türlü desteği verebilecek bir adamdı.
Sinirden tuttuğu nefesini verdi "İyi yapmışsın." Kafamı salladım. Oda ayağı kalktı. "Neyse ben gidiyim. Sıkça uğrarım, bu Barış eğlenceli bir tipe benziyor kaynaşırım. Hem onada iyi gelir belki."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sen Başkasın Yesari BxB
Fanfiction|Tamamlandı.| Asosyal olan Barış'ın tek arkadaşı geceleri sürekli camına konan yarasadır. Ama onun sadece bir yarasa olmadığından habersizdir. ~Barış ve Fırat'ın hikayesi~ -Argo ve cinsellik içerir- -BxB kurgudur-