Sen Başkasın Yesari BxB

23.

-
-
-

-Barış'tan-

"Efe'nin ki elden gidiyo. El salla evladım"

Alayla konuştuğumda Efe oralı bile olmadan ayaklandı. Nereye gittiğini az çok tahmin etmiştim.

Kurdun avına kitlendiği gibi kitlenmiş Özgürün yanına gidiyordu. Kaos başlasın!

Gidip elini Özgürle omzuna atıp bişeyler dedi. Kız ona cevap verdiğinde sırtarak Özgür'ün dudağına yapıştı.

"Çüş!" Gülerek konuştuğumda Fıratın bana döndüğünü hissediyordum. Ama ona bakmadım.

Az önce saçmaladığı şeylerden dolayı sinirliydim. Neymiş sevilmek için sevgiliye ihtiyaç yokmuş arkadaş yetermiş. Arkadaştan hayırmı geliyo puşt.

Tamam sevgili meraklısı değilim. Ama arkadaşta bir yere kadardı. Öyle diğil mi?

Sandalye sesi duyduğumda Fırata döndüm. Fıratın yanına bi kızmı oturmuştu? Bu kız kimdi şimdi!?

Fırat kaşlarını çatmış kıza bakıyordu. Kız sırıtarak konuştu.

"Merabalar, çok ilgimi çektiniz yanlızmısınız?" Kızın sarhoş olduğu belliydi. İçimden Fıratın hayır demesi için yalvarıyordum. Ama o beni şaşırtmadı.

"Hayır, ama masamıza izinsiz oturmanıza göz yumucağım anlamına gelmez. Kalkarsanız sevinirim"

Kızla yumuşak konuşuyordu. İstemsizce sinirle güldüm. Fırat bana baktığında benim delici bakışlarıma maruz kaldığı için afallamışa benziyordu.

"Gördüğüm kadarıyla yanlızsınız. Bence oturmam da bi sorun yok." Kız elini Fıratın bacağına attığında, gözümü Fıratın mavilerinden çekip bacağındaki ele kitledim.

Hangi hatle ona dokunabiliyordu!?

Fırat kafasını çevirip bacağındaki ele baktı. Ama sesini çıkarmadı.

'Sesini çıkarmadı? Cidden mi! Ben dokunduğumda hemen elimi çekiyordu elin kızı dokununca sadece bakıyormu!?'

İç sesim sinirlerimi daha çok gererken derin bi nefet aldım ve Efe'lere baktım. Kız yanlarında yoktu ve yiyişiyorlardı. Belliki araları düzelmişti.

"Adınız neydi acaba?" Kız cilve yaparak konuştuğunda tekrar onlara baktım. Kız Fırata bakıyordu. Ama Fırat kızın aksine bana bakıyordu. Tepkimimi ölçüyordu o?

Kız Fıratın baktığı yöne yani bana bakıp kaşlarını çattı. Kıza sinirle baktığımda o da bana sinirle bakıyordu. Bi Fırata bi bana bakıyordu.

En sonunda sırıymaya başladı. Ne diye sırıtıyor lan bu?

Fıratı bacağından dürttü. Fırat ağır çekimdeymiş gibi yavaşça ona döndüğünde kız ellerimi Fıratın yakasına atarak onu kendine çekti ve dudağına yapıştı.

Gözlerim fal taşı gibi açılmış bi vaziyette onlara bakıyordum. Fırat afallamış bi şekilde dona kalmıştı. O an kalbimde çok keskin bir acı hissetim. Ama çok keskin bi acı.

Eğer kalbim bir cam bardak olsaydı, şuanda yerde tuzla buz olduğunu görürdünüz.

Daha fazla bu manzaraya dayanamayıp hızla ayaklandım ve çıkışa ilerlemeye başladım.

Kafamı eğip yürüyordum. Göz yaşlarımı zar zor tutuyordum. Ağlamamak için kendimi aşırı zor tutuyordum.

Birine çarptım ama kime çarptığıma bakamadım. Ağlamamak için zor dururken birde özür diliyemezdim.