28.

324 31 147
                                    

-
-
-

Yaklaşık bir saattir Barışla burda oturuyorduk. Bir ara üşümesin diye içerden battaniye getirip üstüne örtmüştüm. Şimdiyse yarı uykuyla uyanıklık arasında gidip geliyordu. Büyük ihtimalle sıcak yine uykusunu getirmişti.

"Güzelim" "Hm?" Gülümsedim. "Uyuma daha birşeyler yicez"

Kafasını sallayarak daha çok sırnaştı. Ben onun bu haline gülerken o hiç tepki vermeden uzanmaya devam ediyordu.

Bir elimi saçlarına atıp karıştırdığımda kaşlarını çatıp elime vurdu.

"Oynaşma uykum var!" Huysuzca konuştuğunda gülmemek için kendimi çok zor tutmuştum. Bir süre hareketsiz durduk. Ardından Barışın düzenli nefes alış verişlerini duyunca uyuduğunu anladım.

Dışarda uyuyup üşümesin diye dikkatlice kolumu uzatıp dizinin altından geçirdim. Diğerini de kafasının altından geçirip onu kucaklayarak ayağı kalktım.

Her ne kadar güneş olsada hava esiyordu.

Hasta olabilirdi.

Hızla içeri girip odasına ilerledim. Açık olan kapıdan içeri girdim ve yatağa yaklaştım. Yavaşça kucağımdaki bebeği yatağa yatırdım ve üstünü örttüm.

O sırada içeri Özgür girdi. "Fırat acil gelmen lazım. Bize lazımsın!" Kaşlarımı çattım "Sessiz konuş lan. Barış uyuyor"

Bir Barışa birde bana baktı "Tamam hadi gel çok kısa bi işin var sonra gelirsin Barışın yanına hadi!" Bıkkınlıkla göz devirip kafamı salladım. "İyi hadi yürü"

Önden odadan çıktığında arkamı dönerek Barışın kontrol ettim. Çoktan uyku pozisyonunu almıştı.

Gülümseyerek kapıya ilerledim. Sonrasında son kez ona bakarak odadan çıktım. Bakalım benimle ne işleri vardı?

-
-
-

Şuanda şaşkınlıkla ağzın yarı açık ve kaşlarımı çatmış tavandaki 'çiğköftelere' bakıyordum.

Evet çiğköftelere dedim.

Şuanda Beyaz tavana yapışmış 5 tane çiğ köfte vardı.

Kafamı yavaşça indirim karşımda suçlu çocuklar gibi durmuş Efe ve Murat abiye baktım.

"Bunu yapmayı nasıl başardınız?" Hayretle sorduğum soruyla Efe kafasını kaldırdı.

"Ben anlatıyım. Şimdi biz Murat abiyle eve geldik...

-
-

-Efe'den-

"Murat abi hadi!"

Kapıyı açmış elimdeki poşetlerle merdivenden çıkan Murat abiye sesleniyordum. Gerekli malzemeleri almıştık. Şimdi geriye sadece çiğköfteyi yapmak kalmıştı.

"Bekle oğlum!" Murat abi bana yetişip ayakkabılarını çıkartırken elindeki poşetleri aldım. "Efe sen mutfağa git ben üstünü değiştirip geliyorum."

Kafamı sallayarak mutfağa ilerledim. Mutfağa girdiğimde Özgür yeşillikleri doğramış elindeki bıçakla doğrama tahtasının sudan geçiriyordu.

Elimdekileri masaya bırakıp ona doğru adımladım. Tam arkasındayken beline sarıldım.

Arkasını dönüp bana baktı ve sırıttı

"Benim sevgilim yorulmuşmu?" Kafamı salladım. Sırıtması genişledi. Belindeki ellerinden birini kalçama indirip kulağıma fısıladı

"Alayımmı yorgunluğunu? Hm?" Elini tutup geri çekildim. "Çok isterdim ama misafirlikteyiz azma hemen"

Sen Başkasın Yesari  BxBHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin