49.

74 9 8
                                    

"Ya Fırat! Tamam küsme ya!"

Fırat beni takmadan üstünü giyinmeye devam etti. Şuan trip yiyordum. Fırat bana trip atıyordu!

Arkadan sinsi sinsi yaklaşarak birden kollarımı beline sardım. "Aşkım yapma ama böyle." Fırat kafasını sallayarak konuştu "Aşkım tabi ya aşkım! Yeni geldi aklına aşkın olduğum değilmi!?"

Göz kırpıştırarak kafamı omzundan çektim. "Ya sen niye bu kadar kıskanç oldun!? Kardeşim o benim!" Fırat bana kötü kötü baktı. Ardından göz devirerek ellerimin arasından çıkarak odadan çıktı.

Göz devirmek?

Fırat?

Bak bu iki oluyor ama!

Somurtarak omuzlarımı düşürdüm. Bir haftadır Büge'ye iş ve ev bulmaya çalışıyorduk. Bulmuştukta. Geçici olarak bir lokantada garsonluk yapıcaktı. Ev işinde de annemlerin evinde kalacaktı. Kira işini ev sahibiyle konuşup tartışmıştık ve o işte hâl olmuştu.

Ama şimdide Fırat bana trip atıyordu!

Neymiş, onunla hiç ilgilenmemişim!? Ulan benim başımı yastığa koycak zamanımmı vardı!? İki gün. İki gündür trip atıyordu!?

Ulan salonda yatıyordu lan salonda!

Yanımda bile yatmıyordu!

Bir an bu gerçekle irkildim. Yanımda yatmıyordu? Cidden yatmıyordu. Birden aklıma gelen ihtimalle ksfamı kaldırarak kapıya baktım. Yoksa...

Saçmalama Barış! Yok öyle bir şey, at o düşünceyi kafandan! Sadece bir trip. Sanki sen ona daha önce hiç trip atmamıştın!?

Ama o bana hiç atmamıştı?

İlk defa böyle davranıyordu.

Derin bir nefes alarak kafamı iki yana salladım. Saçmalıyordum. Hızla odadan çıkmaya hazırlanırken telefonumun çaldığını gördüm. Yönümü telefona çevirip hızla telefonu elime aldım. Efe arıyordu. Onlarda Büge'ye iş bulurken yardım etmişlerdi.

Efe çok şaşırmıştı bu olaya, Özgürde öyle. Ama sonradan şaşkınlıklarını bir köşeye atarak bize yardım etmişlerdi.

Derin bir nefes alarak aramayı açtım. "Alo?" Arkadan bir kaç hışırtı sesi geldi. 'Alo, Barış. Nasılsın? İyisin iyi. Hemen konuya geçiyorum. Bir saate Fıratla hazır olun ve atacağımız konuma gelin. Gelirken birşey almanıza gerek yok, bir piknik yapacaz sizde gelceksiniz. Bak gelirmisiniz demiyorum, geliceksiniz. Hadi! Öptüm bay, siktim say!'

Telefon yüzüme kapandığında göz kırpışyırarak ekrana baktım. "Hah?" Ağzımdan çıkan şeye engel olamazken konum geldi. Derin bir nefes alarak Efeyi tekrar aradım.

Arama anında açıldı. 'Tahmin etmiştim tekte anlayamiyacağını. Bak şimdi-' Hızla sözünü kestim. "Fıratla siz konuşun ben soramam." Diğer taraftan bir süre ses gelmedi. Ardındna Efe konuştu 'Kavga ettiniz dimi lan.' Kaşlarımı çattım, ulan bu çocuk bu kadar zekimiydi?

"Nasıl anladın lan? Ama şey, kavga değil." 'Kavga değilse ne? Tripmi atıyorsun lan adama?' Boğazımı temizledim. "Trip atmıyorum, yiyorum." Efe sustu. 'Fırat? Trip atmak? Sen? Trip yemek? Yanlış anlamadım değilmi?' Derin bir nefes aldım "Yanlış anlamadın."

Diğer taraftan birkaç hışırtı sesi geldi. 'Tamam ben Fıratla konuşurum, sen hazırlan.' Ben bir şey diyemeden telefon kapanınca yine telefonun siyah ekranıyla göz göze geldim.

Tekrar omuzlarımı düşürdüm. Keyfim kaçmıştı. Efe bile bu kadar şaşırmışsa bir bokluk vardı işte! Titrek bir nefes verirken kapı açıldı. Arkamı döndüğümde Fıratla göz göze geldim. Bir süre yüzümü inceledi ardından bana bakmayı kesip dolaba yöneldi.

Sen Başkasın Yesari  BxBHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin