11.

561 54 85
                                    


-Barıştan-

"Barışş. Kalk, okula geç kalıcaksın!" Anında gözümü açtım ve yanıma baktım. Fırat yataktan kalkmış beni uyandırıyordu.

"Ne?" Fırat anındaa konuştu. "Kalk hazırlan bugün okulun var" Kaşlarımı çattım. "Ya niye hatırlatıyorsun, of!" "Oflama, kalk!"

Kafamı geri yastığa gömdüm. Bugün okula gitmek istemiyordum. Ne işim vardı okulda amk? Sınavlar daha yeni bitmişti, son haftalar zaten. 1. Dönem bitti biticek bu bana kalk okula git diyor!

"Barış kalksana!" Sinirle konuştum. "Ya son haftalar zaten fazla devamsızlığımda yok, bırak uyuyim ya!" Fırat bıkkınlıkla konuştu. "İyi benim işlerim var onları halletmem gerekiyor çıkıyorum. Ha bu arada annen hâlâ gelmemiş haberin olsun"

"Hıhığ" Arkamdan duyduğum gülme sesini takmadım. Uykusuzluktan geberiyorum, bu aralar neden bu kadar yatıyorum bilmiyorum ama içimde sürekli bir huzursuzluk vardı ve beni uykuya yönlendiriyordu.

Ki zaten bu huzursuzluk hep vardı.

Kendimi yavaş yavaş tekrardan uykuya bıraktım, uyumak kadar güzel bir şey yoktu.

-
-
-

Esneyerek yatakta doğruldum. Bu uyku iyi gelmişti, kendimi daha iyi hissediyordum.

Ayağı kalktım, üstümü değiştirmem lazımdı, o yüzden kendime hızla birkaç kıyafet seçip duşa girdim. Duşumu alıp odama geri dönüp üstümü giyindim.

Evin içi sıcaktı, ve dışarı çıkma gibi bir planım olmadığı için diz kapağımın biraz üstünde biten siyah bir şort, üstünede yeşil bir tişört geçirdim. Bir havlu alarak odadan çıktım, bir yandan saçımı kuruluyor diğer yandan mutfağa ilerliyordum.

Bişeyler yemem lazımdı, aç kalamazdım sonuçta. Hem daha yeni duştan çıkmıştım, o yüzden dahada açtım. Ayağımda birkaç morluk gözüküyordu ama umursamadım, sonuçta evde kimse yoktu.

Hızlı şeyler hazırlamak için dolabı açtım, gözüme ilişen mısır gevreğini alıp dolabı kapattım. Buz dolabına yönelip kapağını açtığımda aradığım şeyi göremedim. Süt kalmamıştı. Ve şuanda hızlıca yapabileceğim başka bişey yoktu.

Mısır gevreğini masaya bırakıp odama ilerledim. Süt almaya şortla gidicek değildim heralde.

Hızla üstüme bir eşofman geçirip, annemin o yokken bişeyler almam için sürekli para bırkatığı çekmeceden biraz para aldım. Anahtarı ve telefonumu alıp evden çıktım. Ara sokağa girip girmemek arasında kaldım, ama aç olduğum için girmeye karar verdim.

Hoş dünya o kadarda küçük değildi. İlla onlarla karşılaşıcam diye bişey yoktu.

Dediğim gibide oldu, sokağın sonuna kadar kimseyle karşılaşmadım. Sokaktan çıkıp markete ilerledim, içeri girdiğimde kendimi anında süt reyonunun önünde buldum. Hızla en uçuzunu seçip çıktım, sonuçta annemin tüm parasını almaya çalışan bir piç vardı. Parayı boşuna çar çur edemezdim.

-
-
-

Eve girip kapıyı kitledim. Üstümdeki montu çıkartıp mutfağa ilerledim, mısır gevreği bıraktığım yerdeydi. Küçük bir tencere çıkartıp ocağın üstüne koydum.

Sütün birazını içine doldurup altını açtım, tabakların olduğu mutfak dolabını açıp içi en çukur olan -genelde içinde noodle yediğim- tabağımı aldım ve içine mısır gevreğini döktüm. Süt kaynadıktan sonra sütü üstüne doldurup içine şeker attım ve iyice karıştırdım.

Cidden acıkmıştım. Hızla tabağı masanın üstüne koydum, kaşığımı alıp sandalyeye oturdum. Sütün soğumasını beklerken birden aklıma Fırat geldi. Acaba onuda çağırsamıydım?

Sen Başkasın Yesari  BxBHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin