47.

103 13 11
                                    

Keskin bir baş ağrısıyla gözlerimi araladığımda sabah olduğunu gördüm. "Ay, ay, ay!" Başımı tutarak doğrulduğumda yanıma baktım.

Fırat uyuyordu. Belliki dün geç yatmıştı, yoksa uyanmış olurdu.

Aklıma gelen fikirle yavaşça ayaklanarak odadan çıktım. Hergün o bana kahvaltı hazırlıyordu. Bugünde ben hazırlıyim ne olucak sanki?

Banyoya gidip elimi yüzümü yıkadım. Kendime geldiğini hissederken yüzümü kurulayıp banyodan çıktım.

Hızla mutfağa girdiğimde bulaşık makinasını açtım. Bulaşıkları yıkanmış şekilde görünce tebessüm ettim. Başıma giren ağrıyla yüzümü buruşturduğumda doğruldum ve dolapları karıştırmaya başladım.

Elbet buralarda ağrı kesici vardır diğilmi?

Sonunda buzdolanının yanındaki dolapta ağrı kesici yine bulduğumda gülümsedim. Hızla ilacı alıp kendime bi bardak su doldurdum. İlacı içtikten sonra makineyi açıp temiz bulaşıkları yerine yerleştirdim.

İçeri girmeyen güneş ışığını fark ettiğimde elimdeki son bardağıda yerleştirip perdeye yöneldim. Perdeyi açtığımda yüzüme gelen güneşle gülümsemem büyüdü.

Camı üstten açıp içeriyi havalandırırken dolaba ilerledim. Buz dolabındaki kahvaltılığı çıkartıp masaya koydum. Ardından çaydanlığı bulup içine su doldurdum ve ocağın üstüne bıraktım.

Su kaynarken kahvaltılıkların kapaklarını açtım. Yarısından fazlası bitmiş olan reçelleri tazeleyip masaya dizdim.

Dolapta gördüğüm sucukla anında oraya uznadım. Buzdolabından yumurta, salaralık ve domates çıkarıp kapağını kapattım.

Elimdekileri tezgâha dizdiğimde ilk önce salatalık domatesleri doğrayıp uzun tabağa yerleştirdim. Tabağıda masaya bırakınca hızla alt dolaptan tavayı çıkardım.

İçine yağ koyup ocağın üstüne bıraktım ve altını açtım. Yağ kızarırken hızla sucukları doğrayıp tavanın üstüne koydum. Ardından bir kâse çıkartıp yumurtaları kırdım. İçine hafif tuz koyarak çırpmaya başladığımda çayın kaynadığını gördüm.

Hızla elimdeki yumurtayı bırakıp çayı demledim ve ocağın yanına iki tane ince belli çay bardağı koydum.

Yağın kızardığını görünce hızla yumurtayı karıştırıp içine döktüm. Yumurta pişmeye başlarken içerisi mis gibi sucuklu yumurta kokmaya başlamıştı bile.

Derin bir nefes alıp kokuyu içime çektiğimde pişen yumurtayı fark edip altını kapattım.

Bezlerle tavanın saplarından tutup masaya döndüğümde kapının önüne gördüğüm nedenle yerimde sıçradım. "Hii!" Ağzımdan çıkan nidayla şaşkın şaşkın kapının pervazına yaslanıp beni izliyen Fıraya baktım. "Fırat! Korktum ne yapıyorsun orda sessiz sessiz!"

Fırat tepkime gülerken göz devirip masaya ilerledim ve tavayı önceden koyduğum tahtanın üstüne bıraktım.

Çayın kaynadığını görünce hızla ocağa koşup altını kapattım. Kulplarından tutup çaydanlığı kaldırdım ve bardaklara doldırmaya başladım.

Kendi bardağımı doldururken beline sarılan kollarla irkildim. Ardından boynuma değen dudaklarla kıkırdayarak kafamı eğerek boynumu kapatmaya çalıştım.

Zar zor çayı doldururken konuştum. "Fırat gıdıklanıyorum yapma!" Hafif çıkamya başlamış kirli sakalları boynumu gıdıklıyordu. Fırat gülerek boynumdaki dudaklarını çektiğinde rahatlayarak çayı doldurdum ve çaydanlığı tekrar ocağa bıraktım.

Sen Başkasın Yesari  BxBHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin