Sen Başkasın Yesari BxB

44.

Neee bir günde iki uzun bölümmüü

Önceki bölümü atlamayınnm

-
-
-

Gergince arabada oturuyordum. Bugün olan olaylardan sonra eve gelicek olan kargoyu unutmuştum. Kargocu aradığında farkettirmeden yanlarından ayrılmış ve kargocuyla konuşup paketi kapının önüne bırakmasımı istemiştim.

Şimdide eve gidiyorduk. Güneyi evine bırakmıştık. Ben kargocuyla konuştuktan sonra bir türlü fırsat bulamamıştım eve uğramak için.

Şimdide stresle eve varmayı bekliyordum. Fıratın kargoyu görmemesi lazımdı. Yoksa bütün planım boşa gidecekti.

Bu plan boşa gidemezdi. Hadi Barış. Düşün Barış. Sen yaparsın Barış. Hadi!

Aklıma gelen fikirle Fırata döndüm. Umarım yerdi. Evin olduğu sokağa döndüğümüzde çaktırmadan telefonumu cebimden çıkarıp koltuğa koydum. Fırat gözü yolda olduğu için fark etmemişti. Havada karardığı için bana olanak sağlamıştı.

Sonunda evin önünde durduğumuzda hızla arabadan indim. İyiki anahtarı ben almıştım. Hızla kapının önüne geldiğimde kargoyu gördüm.

Anında arkamı dönüp arabayı kitleyen Fırata seslendim. "Fırat telefonum arabadamı kalmış bi bakarmısın?" Fırat bana bakıp kafasını salladı.

O arkasını döner dönmez kapıyı anahtarla açıp kargoyu elime aldım ve içeri koştum. Hızla odaya girdiğimde kargoyu saklayacak bir yer arıyordum.

Gözüm yatağın altına ilişince kargoyu yere fırlatıp ayağımla yatağın altına gönderdim. Yatağın diğer tarafı duvara dayalıydı. Sıkıntı yoktu.

Hızla odadan çıkıp kendimi banyoya attım. Suyu açıp elimi yüzümü yıkayıp kendime geldim. Ömrümden ömür gitmişti amına koyayım off!

Yüzümü kuruladıktan sonra banyodan çıktım. İçeri giderken mutfağın ışığının yanık olduğunu gördüm. Mutfağa girdiğimde Fıratın buzdolabında birşeye baktığını gördüm.

Adım seslerini duyunca bana döndü. "Niye içeri kaçtın yavrum?" Dediği şeyle farkettirmeden yutkundum. Hadi Barış. Bul bi yalan!

Derin bi nefes aldım "Sıkışmıştım tuvaletteydim." Afferin Barış. Mükemmel yalan!

Fırat kafasını sallayıp tekrar buzdolabında döndü. "Birşey istermisin? Açmısın?" İçten içe olayı kavramamasına sevinirken kafamı olumsuz anlamda salladım. "Hayır sadece uyumak istiyorum. Çok yoruldum." Bu yalan değildi. Cidden çok yorulmuştum.

Üstüne birde uzun zamandır bu kadar hareket etmediğim için kaslarım ağrıyordu.

Fırat dediğim şeyle kafasını sallayıp Buzdolabını kapattı. "İyi o zaman uyuyalım madem." Gülümseyerek arkamı döndüm ve yatak odasına adımladım.

Odaya girer girmez kendimi yatağa bıraktım. Benim üstümde eşofman ve tişört vardı. Onun üstünde de tişört, altında pantolon vardı.

Odaya girdiğinde dolabına ilerledi dolaptan rahat bir eşofman alıp kapağını kapattı.

Pantolonunu odada sanki ben yokmuşum gibi rahat bir şekilde çıkardığında gözüm direkt boxser'ının altından bile belli olan şişliğe gitti.

Üf şimdi bir yalayacaktın onu. Ne düşünüyorum lan ben! Küçük Barış kendine gel!

Fırat eşorfmanı üstüne geçirince arsız sırıtmamla gözlerinin içine baktım. Fırat bana bakıp yüzündeki piç sırıtışını görünce göz devirdi.