42. Bölüm

3.9K 482 85
                                        

Açelya, babası kim sorusuyla olduğu yerden ardına bakarken, Dilzar'ın durumunu sorgular bir haldeydi. Nasıl oluyorsa, nikâhlı bir evliliğinizin bitişi ve o evlilikten olmuş olan oğlunuz kabul görmüyordu ama nikâhlı bir adama, bakkala çıkar gibi gelip eş olmak kabul görüyordu...

"Hadi gel, babayı arayalım," derken, hiçbir Karabağ sakini umurunda olamadı Açelya'nın. Çünkü gerçek bir telaşa kapılmıştı. Hem içini rahatlatsın hem de Mehmetcan'ı avutsun diye "Acaba sana bir sürprizi mi varmış?" diye mırıldandı. Peşi sıra Mehmetcan'ı kucaklayıp, "İyi geceler," dedi, herkese hitaben.

Açelya'nın Mehmetcan'ı kucaklayıp ana salondan çıkmasıyla, Muhammed Yusuf'un kucakta taşınan Mehmetcan aklında kalsa da "Çiftliğe geçeceğiz biz," dedi, diretircesine.

Bahoz Ağa, sabır dolu bir nefes aldı. "Oğlum, karın kalıyor, sen nereye gidiyorsun?"

"Ben söyleyeyim dedim de, sonradan söylemediniz olmasın," dedi Muhammed Yusuf umursamazca. "Hayırlı geceler."

Bahoz Ağa, "Muhammed," dedi ama Muhammed Yusuf durmadı, duramadı. Merdivenleri kaçar kaçar çıktı sayamadı da, yine de yetişti kucağında Mehmetcan ile merdiven tırmanan Açelya'ya. Yetiştiği gibi de Mehmetcan'ı kucakladı. "Bizsiz, uyumuşsun çok ayıp," söylemi öylece döküldü dilinden. "Aşağı inmek zor geldiyse arasaydın ya anneni saatinden, uykum geldi diye."

"İçim geçmiş," derken, Muhammed Yusuf'un omzuna başını yasladı Mehmetcan. Mehmetcan'ın omzuna başını koymasıyla, Muhammed Yusuf tırmandığı merdivenlerin ortasında duraksadı. İçinde doğan sevginin tarifi yoktu, telaffuz edemezdi ama sevdiği kadar sevilsin, benimsensin çok isterdi.

Açelya, "Üşütecek," dedi de, Muhammed Yusuf girdiği transtan çıkıp tekrardan adımlayabildi ve zaten tam da o arada Açelya'nın telefonu bir kez daha çaldı. Hep birlikte hareket etsinler istediği için Muhammed Yusuf, Mehmetcan'ın odasına değil de kendi yatak odasına daldı ve Ergin'in görüntülü çağrısı, yatak odalarında yanıtlandı. "Hayırdır inşallah," dedi Açelya çağrıyı yanıtladığı gibi sorgularcasına. "Birine bir şey mi oldu?"

"Merhaba!" dedi neşeyle Peri, ekranın diğer ucundan. Açelya, Peri'ye karşın samimice tebessüm etti. "Mehmetcan yok mu Açelya teyze?"

"Burada," dedi Açelya ama sesinde bir coşku bulunmamaktaydı. "Uyandı, Ergin amcan arayınca..."

Muhammed Yusuf, gayri ihtiyari Mehmetcan'ı yatak üzerine bıraktığından, Açelya yatağa doğru adımladı. Muhammed Yusuf, oda içerisindeki koltuğu uygun kendisine. Görüntüye girmek istemiyordu, işitmesi de doğru olacak mı bilemedi ama odadan da çıkmak istemedi. Mehmetcan, kendisine çevrilen ekrana el salladı ve o an, Açelya ve Mehmetcan'ın yüzünün normal olduğu son andı.

Ergin ve Peri, Peri'nin okulunda düzenlenmiş olan yılbaşı balosuna nasıl katılıp, coşkuyla eğlendiklerini anlatırken, Açelya'nın yüzünde mimik oynamadı. Deyim yerindeyse kaskatı kesildi. Boğazına oturan yumruyu hiçbir tükürüğü söküp atamadı. Gözleri, oğluna bakmaktan dahi utandı da, Ergin ballandıra ballandıra anlatırken Peri'yle baba kız konseptine katıldıklarını, Mehmetcan'ın yüzüne bakmaktan hiç utanmadı. Muhammed Yusuf, izlediği görüntüye karşın içerisinden huyu olmasa da yüzlere küfür sıraladı, lanet okumak faydasızdı.

Ergin ile Peri'nin övünme merasimi bittiği gibi "Ya," dedi Mehmetcan yarım ağız. Sesindeki kırıklıklar Açelya'nın yüreğine battı da, Ergin'in ruhu duymadı. "Çok güzel eğlenmişsiniz..." Açelya'nın Ergin'e bakışını, Mehmetcan'ın minik teması kesti. Hoş, Ergin'in de ne yaptığını gördüğü yoktu. "Annem," dedi, Açelya'nın kendisinden taraf olan yanağını usulca okşayarak. "Uyumaya devam edelim mi?" Açelya, edelim dercesine baş sallayınca, telefon ekranına döndü tekrardan Mehmetcan. "İyi geceler..."

Ava DileminHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin