Muhammed Yusuf'un gönlünü ezerek restoran dışına yönlendirdiği adımları, karşılıksız kalmadı. Bahoz Ağa, tüm çakarların arasında oğlunu ve oğlunun oğul bildiğini sakınmak ve müdafa etmek için orada hazır ve nazırdı. Muhammed Yusuf, adından iyi bildiği aracı gördüğünde çölde su bulmuşçasına bir sevinçle sarınırken adımları hızla araca yöneldi. Oğlunu araç içersine oturtup, emniyet kemerini bağlarken hala sakinliği bakiydi.
"Annen ile hemen geliyoruz Can'ım. Aklın bizde kalmasın..."
"Kalmaz ki," diye mırıldandı Mehmetcan ama beti benzi attığı da her bir yetişkin tarafından anlaşılabilirdi. Birden fazla uyarıcı vardı çevrede. Polis arabalarının ışıklarıyla, ambulansların tepe lambaları birbirini bir perdeliyor bir de ayrıştıryordu. Küçücük benliği, neyin ne olduğunu anlayamadığı gibi annesini görememiş olmasının da telaşıyla, korku canavarları tarafından tutsak ediliyordu amma ve lakin o annesinin oğluydu, bunu da biliyordu. Bildiğine sarınarak genişçe gülümsedi. Dökülmeye yüz tutmuş süt dişeri irili ufaklı gözüktü, küçük dudaklarının arasından. "Annemi geç olmadan getir, Yusuf abi," dedi. Sesi hiç istemese de titreşti. "Birlikte uyuyalım, yine."
Bahoz Ağa, Mehmetcan'ı bindiren ama bir türlü araç yanından uzaklaşamamış oğlunun kolundan tuttu usulca ve çekti. Henüz kapanmamış kapıdan dolayı, iki yetişkin olup boy gösterdiler Mehmetcan'ın önünde. Görüyordu, sabinin korkusunu ama en önemlisi kendi sabisinin korkusunu görmekteydi ve o an, Muhammed Yusuf gözünde ne ise Mehmetcan da gözünde o idi. "Aaa küçük bey," dedi şakalı tutmaya çalıştığı yaşlı sesiyle. Biliyordu yakışmıyordu kendisine ve yine biliyor ve görüyordu ki çehresini tanıyan her bir birey şok içerisinde bakıyordu kendisine ama başta adamları olmak üzere, çevredeki kimin ne düşündüğü küçücük bir sabinin korkusundan nasıl önemli olabilirdi ki? "Bu gece de Bahoz deden ile yatarsın olmaz mı? O Mustafa deden, hiç mi yatmazdı senle?"
Muhammed Yusuf ciddiyetini sorgulamak amacıyla atasına döndüğünde, oldukça ciddi buldu babasını. Birde üstüne ne var diye bir baş sallaması aldı atasından ama annesiz kaldığı çocukluğuna o an ışınlanmak ruhuna hiç iyi gelmemişti. Evet, annesi gittikten sonra ana koynu bulamayıp baba koynuna çok sığınmıştılar iki erkek kardeş olarak ama Açelya bir yere gitmemişti ve Muhammed Yusuf'a sorulacak olursa bir yere de gidemezdi. Hele de Mehmetcan'ı bırakıp, hiç gidemezdi.
"Yatıyoruz tabi," dedi o arada mırın kırın Mehmetcan. Dokunsalar ağlayacaktı ve Muhammed Yusuf'un bunu fark etmesi yüreğine de hiç iyi gelmedi.
"Can parçası," diyerek yanından uzaklaşamadığı arabanın içerisine doğru eğdi devasa bedenini ve Mehmetcan'ın başına bir öpücük kondurdu. "Anneni alıp, hemen geliyorum. Ola ki biz gelene kadar uykun gelirse..." Usulca geri çekilerek, gözlerini eşitledi. "Bahoz deden ile uyu. Sana benim çocukluğumu anlatsın masal niyetine ama sana söz..." Yumruk yaptığı sağ elini, Mehmetcan'a uzattı. "Sabah bizim odada, annenin koynunda uyanacaksın..."
Mehmetcan kendisine uzatılan yumruğu, minik yumruğuyla karşıladı. "Söz verdin..."
"Muhammed Yusuf Karabağ sözü," diyerek, geri çekildi Muhammed Yusuf. Arabanın kapısını örttüğü gibi babasına döndü, benliği. "Önce Allah'a sonra sana emanet."
Bahoz Ağa, salamadı telaşlı oğlunu. İki kolundan birden kavradı. İyi olduğunu tahlil edebilmek adına bir kez daha baktı baştan aşağı. "Açelya?" dedi o arada, sorgularcasına.
"Bayıldı sadece," dedi Muhammed Yusuf, sesini Mehmetcan sanki duyabilirmişçesine daha da kısarak. "Sağlıkçılar içerde, muhtemelen iki hava alır geliriz ama şimdi gidip karımı içeriden almam lazım."
Bahoz Ağa, Açelya'nın da vurulmamış oluşuyla rahat bir nefes verirken, "Başaramadılar," diye mırıldandı, gafletle.
Muhammed Yusuf'un karalarında şimşekler çaktı. Kaskatı kesilen çenesine aldırmadan "Kim?" diye mırıldandı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Ava Dilemin
General Fictionİki sevdalı bir yola baş koyunca; dağlar yerinden mi oynar yoksa o dağların altında ruhlar mı solar? Yazgısını yeniden yazanların hikayesi. Ps: Hikayede geçen kurum ve kuruluşların hiçbir gerçek kurum ve kuruluşla ilgisi bulunmamaktadır. Hikaye içer...