Acınacak Haldesin

61 9 7
                                    

Sözde sınav bittiğinde hepimiz dağılmıştık. Eve dönmek için otobüs durağına doğru gideceğim sırada Hyunjin ve yanındaki kız kardeşi Yeji bana seslendi. Bu tuhaftı çünkü arkadaş falan değildik.
"Mino," diye telaffuz etti ismimi. "Birkaç arkadaşla içmeye gidiyoruz, bize katılsana."
Hyunjin'in bu teklifinin arkasından bir pislik çıkacağını seziyordum.
"Niye?" diye sordum. Saçma bir soruydu, ama gerçekten merak ediyordum. Niye beni çağırıyordu?
Yeji güldüğünde Hyunjin'in suratında beliren aşağılayıcı bakış sinirime dokundu.
"Sadece takılacağız. Neden her şeyi sorguluyorsın ki?" Yeji bana soran keskin bakışlarını dikti.
"Ee.." yüzümü istemsizce buruşturdum. "Hayır, teşekkürler." diye devam ettim ve yoluma devam etmek için ikiliye sırtımı döndüm.
"Han'la mı takılacaksın?" diye sordu Hyunjin sert sesi. Tek kaşını kaldırmış, keskin gözleri daha da keskin hale gelmişti. Onlara döndüğüm sırada Yeji bana samimi bir gülümseme sunup yanımızdan uzaklaştı.
"Bu seni neden ilgilendiriyor hala anlayamıyorum." dedim içimde git gide harlanan ateşi görmezden gelip sakin bir tavırla. Başımı yana eğip ona dik dik baktım.
"O pisliği tanımıyorsun bile." dediğinde çenem kasıldı ve sözlerine karşılık kaşlarımı kaldırdım.
"Ne?" gözlerimi kırpıştırdım. "Bak," derin bir nefes alırken nedenini bilmediğim bir sebepten ellerim titriyordu. "Her ne bok olursa olsun, ister onu tanımıyor olayım, ister tanıyor olayım, senin böyle bir şey demeye hakkın dahi yok."
Beni anladığından emin olmak için bir süre durup ona baktım ve ardından devam ettim. "O pis ağzının Han'a ettiği her bir hakaret, benim senin ağzına etmem demek. O çeneni kapat ve etrafındaki insanlara sallamayı bırak."
Alay eder gibi gülerken gözlerinin devirdi.
"Tanımadığın bir pislik için ağzını bu kadar kirletmen zavallıca." dedi fısıldar gibi. "Acınacak haldesin. Aşık olduğunu sanarak gençliğini ve zamanını kaybediyorsun. Acınacak haldesin, Minho!"
"Eğer Han'la birlikte olmam beni acınacak hale getiriyorsa...peki. Acınacak halde olmayı seviyorum. Tamam mı? Buna her ne isim verirsen ver bu hiçbir şeyi değiştirmeyecek. Kendine düzgün bir hobi bul Hyunjin. Belki gerçekten acınacak hale gelmek ne demekmiş öğrenmene gerek kalmaz."

Pis pis sırıttı. "Seni aldatıyor." dedi. On inananmasam bile, ona inanmak istemesem bile kalbimin ağrısı göğüsümü delip geçti.
Ona bir adım yaklaştım. O iğrenç sırıtışını bozmak için ona tüm gücümle yumruk attım. Geriye doğru sendelerken kahkaha attı. "Sevildiğini sanıyorsun ama kimse seni umursamıyor. Acınacak haldesin. Sana yardım etmek istiyorum, ama bana onu savunuyorsun." Elinin tersiyle kanayan burnunu sildi. "Düşman olmak istemiyorum." diye ekledi gözlerimin içine bakarak. Aramızdaki açılan mesafeyi kapatıp yakasını tuttum ve onu sertçe sarstım. "Ne dediğine dikkat et." diye fısıldadım birbirine bastırdığım dişlerimin arasından.
"Kanıt mı istiyorsun?" dedi ukala bir tavırla gülerek. "Sana istediğin kanıtı vereceğim."
Kalbimin deli gibi atan hızı tüm vücudumu paramparça edecekmiş gibiydi.
Onu yere doğru ittim ve tek bir kelime daha duymadan hızla uzaklaştım.

Yalan atıyordu. Bunu biliyordum.
Sadece kışkırtmaya çalışıyordu. Yalandı. Han'a güveniyordum.
Güveniyordum.
Güveniyordum.
Belki de fazla güveniyordum.

END-O | Minsung ✓Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin