Sonsuza Dek En Dipte Olmak

26 6 0
                                    

Yüksekten düşüyordum. Elimi uzatmıştım, ama tutan yoktu. Kim tutmuştu ki şu zamana kadar elimi, kim yardım etmişti bana bu çıkmazda.
Sonsuzluğa düşüyordum yalnızca. Karanlık bulutların ardında bir aydınlık arıyordum yalnızca. Beni kurtarabilecek bir aydınlık arıyordum.
Yine kapalıydı belki de gözlerim. Aydınlığa kapamıştım belki bir kez daha gözlerimi. Ama ısrarla göremezken ben aydınlığı, ne anlamı vardı ki aydınlığın var olması.
Benim için yok muydu bu aydınlık?
Benim için yanmıyor muydu bu ışık?
Bu benim aydınlığımdı.
Herkesin içinde kendine ait bir aydınlığı vardı. Ve ben onu göremiyordum.
Herkesin içinde kendine ait bir karanlığı da vardı. Ve ben ona hapsolmuştum.
Kendi içimde hapsolmuştum ve şimdi bu karanlık gökyüzünde sonsuzluğa düşüyordum.
Uyanana kadar sürecekti belki bu hızlı düşüş.

Tüm gökyüzü bir şimşek çakmasıyla mavi ışıklar içinde parladı ve bana aydınlığı gösterdi. Korkunçtu. Korkunçtu aydınlık. Havada süzülen yüzlerce çelimsiz insan bedeni içinde gözleri açık olan bir tek bendim şimdi. Çırpınmaya başladım. Bunca insan derin bir uykudayken ölüme doğru yol alıyordu. Onları uyarmalıydım.
Nasıl yapacaktım ki bunu?
Huzursuzca kıpırdandım ve düşmeye bir son vermeyi umarak tutunacak bir yer aradım.
Sadece gözleri açık olan bendim.
Onca zaman göremediğim için kızıyordum kendime, ama şimdi gören bir tek ben vardım.
Kimse farkında değildi.
Umurlarında bile değildi.
Görmüyorlardı.
Hiçbir şeyi görmüyorlardı.

Bir bağırma sesi yankılandı gökyüzünde. Bana aitti bu ses. Ses tellerim yırtılana kadar bağırıyordum sanki. Kulaklarımda yankılanıyordu. Duyuyordum. Hissediyordum. Biliyordum.
Tekrar karanlık çöktü. Tüm o görüntü siyah bir perdeyle örtüldü. Artık düşmüyordum. Ellerimin altındaki çimenin kokusu burnumdaydı şimdi. Etrafıma baktım. Siyahtı. Her yer siyahtı, hala karanlıktı.
Geriye doğru sürüklendim. Birisi beni boğazımdan boğarcasına tutmuş peşinden sürüklüyordu sanki. Öylece geriye doğru süzülüyordum. Etrafı sara alevler görüşümü aydınlattı. Sıcaklıkları tenimdeydi.
Bir baş dönmesi ardına kendimi suda buldum. Derinliklerine doğru batıyordum. Nefes alamıyordum. Boğuluyordum. Ama hala buradaydım.
En dibe kadar batacaktım, biliyordum. Her zaman böyle olurdu. En dibe battığımda ise bir daha oradan çıkamazdım.
Şimdi gözlerimi kapatıyordum.
Nasıl olsa sonsuza dek burada olacaktım.
Ama suyun ardında bir ışık gördüm. Işığın içinde bana uzanan bir el gördüm. Şimdi gözümün önünde kurtuluşum duruyordu. Ama biliyordum ki eğer ona tutunursam onu suya çekecektim. Belki kurtulacaktım, ama asla beni kurtaranla bir kez daha yüz yüze gelemeyecektim.
Beni kurtaranın o olacağını biliyordum. Ve şimdi ona tutunursam o sonsuza dek en dibe batacaktı.
Benim yerime orada kalacaktı.
Benim için en dibe batacaktı.
Ve şimdi bana umursamaz gibi elini uzatıyordu. Ona tutunursam onu dibe çekeceğimi bile bile bana uzatıyordu ellerini.

END-O | Minsung ✓Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin