Jisung:
Yatak odama giderek üstümü değiştirdikten sonra yorganı çekiştirerek düzelttim. Pek bir şey yapmasak da kıpırdanmalarım yüzünden yorgan bozulmuştu. En sonunda da elime telefonumu alarak bakınmaya başladım.
"Yine mi odana kaçtın? "
Minho kapıdan girerek yanıma geldi.
"Oturmaktan en keyif aldığım yer burası diyelim. "
"Hmm öyle mi? Oysaki ben oturmaktan en keyif aldığın yerin benim kucağım olucağanı düşünmüştüm. "
"Başlama yine... "
Yavaşça yanıma yatıp kafasını dizlerime koydu.
"Neye bakıyorsun? "
"Hiçbirşeye. Birisiyle konuşuyorum. "
"Kiminle? "
"Boşver."
Tam yeni gelen mesaja cevap vericektim ki telefonumu elimden hızla çekip aldı.
"Napıyorsun!? "
Mesajın kimden geldiğine baktığında derin bir iç çektim. Bunun için mi aldı telefonumu?
"Neden Seung ile konuşuyorsun? "
"Konuşmayıp da n'apıyım? Arkadaşım değil mi? "
Telefonu bana geri verdi.
"Hemen de kaynaşmıssın. "
Yatağın yanındaki çekmeceye koydum.
"Minho, "
"Hmm? '
"Dışarıya mı çıksak? "
"Neden, sıkıldın mı? "
"Evet. Çıkacak mıyız? "
"Tamam çıkalım. Nereye gitmemizi
istersin? ""Kafe derdim ama hep oradayız zaten, "
"Bak ne diyeceğim, "
Kucağımdan kalktı.
"Saat 19:06 da bir tane vapur turu vardı. Ona gidelim mi? "
"Olur! Ama başkalarını da çağıralım. İki kişi bayar biraz. "
"Peki, kimler gelsin istersin? Aslında sadece dört ya da beş kişi seviyor vapur turlarını. "
"Kimler? "
"Seungmin, Hyunjin, Jeongin ve Bangchan. "
"Tamam sen onlara yazarsın o halde. "
Yataktan kalkıp saate baktım.
"Saat 18:47, hızlı olsak iyi olur. "
~~
Bir kaç dakika sonra vapurların olduğu yere gelmiş, çocukları bekliyorduk.
"Selam! Umarım çok geç kalmadık. "
Dedi Jeongin.
"Eğer kalsaydınız sizi almadan tekneye binerdim,o yüzden hayır. "
"Alıştığımız Minho işte, ee Jisung sen nasılsın? "
"İyiyim, hadi gelin bir an önce. "
Hızla vapura bindik, saat akşam yedi idi ve yıldızlar gökyüzünde yerlerini almışlardı.
"Pekala, neden bizi de çağırdığınızı söyleyecek misin? "
Diyerek yanıma geldi Bangchan.
"Sadece iki kişi sıkılırdık, bu kadar. "
"Başka bir şey yok mu yani? "
"Hayır."
İç çekerek korkuluklara yaslandı.
"Minho ile aranız nasıl? "
"Normal, iki arkadaşın arası nasıl olursa öyle."
"Ama biz o şekilde düşünmüyoruz. "
"Neden? "
"Hyunjin bu gün evine daha girmeden senin inlemelerini duymuş. Ve Minho ile olabileceğini söyled-"
"Atmış işte bir yerlerinden. Ben eve gider gitmez yattım, tabi o gelene kadar. "
"Emin misin? "
"Evet."
"Bence değilsin. "
"Of uzatma şunu. Eve gidince yattım, tamam mı?! "
"İyi, sen öyle diyorsan. "
ŞİMDİ OKUDUĞUN
The Soulmate / Minsung
RomanceOkul ortamında pek heycanlı ve enerjik biri olmayan Han Jisung aynı zamanda pek de sevilmez. O sırada arkadaşları ile iddaya giren Lee Minho, Han Jisung'u biraz zorlamaya karar verir ve gerçekte nasıl biri olduğunu öğrenmeye çalışır. ****** J: Delir...