The Soulmate / Minsung

38.Bölüm

Jisung:

Gözlerimi açtığımda kendimi yatak odamda bulmuştum. Neler olduğunu hiçbir şekilde hatırlamıyordum nedense. Kafam zonklayarak yataktan kalkıp dışarıya baktım. Normalde neler oldu, diye düşünebilirdim fakat o lanet vapurdan kurtulduğumuz için fazlası ile mutluydum galiba. Saate baktığımda akşam sekiz olduğunu görünce hızla aşağı indim.

"Uyandın demek güzellik uykundan. "

Minho alay ile bana gülümseyerek yanağımdan öpünce uyku sersemliğini unutup gitmiştim âdeta.

"Başın iyi mi? Hâlâ acıyor mu yoksa? "

"Ne başı, ne acıması? Minho ne diyorsun sen? "

"Vapurda ayağın takıldı da düşüp kafanı vurdun ya. Hatırlamıyor musun yoksa? "

"Tch, hiç hatırlamıyorum. Ama başım biraz sızlıyor gibi... "

"Peki, biraz bekle o hâlde. "

Ben orada dururken Minho mutfağa gidip elinde bir buz torbası ile geldi.

"Al, bu iyi gelir. Ama çok acıyorsa hastaneye de gidebiliriz-"

"Yok abartma o kadar. "

Elindeki buz torbasını alarak sızlayan yere koydum.

"Sadece ağrı kesici haplar nerede söylersen iyi olur. "

"Yatağın yanındaki çekmecede olucaktı. "

"Sağol canım. "

Merdivenlerden çıkarak odama gittim ve çekmeceden hapı alarak su yardımı ile içtim.

*Banyo yapmam gerekiyor sanırım. *

Suyu elimden bırakıp dolaba yöneldim ve birkaç yeni giysi aldıktan sonra onları yatağa bırakıp elime telefonumu aldım. Felix'ten kırk iki tane mesaj gelmişti. Sonra cevaplarım diye düşünerek telefonu sehpaya geri koydum. O sırada odaya Minho girdi.

"Duş mu alıcaktın? "

"Evet de, birşey mi oldu? Garip görünüyorsun. "

"Yok canım ne olucak. Geldim öylesine, tabi bir de şey var... "

Ona ne diyeceğini merak ederek baktım.

"Benimle de duş almak ister misin diye sormak istedim sadece. "

Söylediği şey yüzünden gözlerim kocaman açılmıştı.

"Ne dedin sen,anlayamadım? "

"İlla söyleteceksin. Benimle duş fantazisi yapmak ister misin, diye-"

"E YUH AMA MİNHO! BUNLAR NEREDEN AKLINA GELİYOR SENİN?"

"Belki de geceleri yatmadan önce seninle ilgili bir kaç seks fantazisi kurduğumdandır? "

Utançtan kıpkırmızı bir şekilde yanından geçerek banyoya girdikten sonra kapıyı hızla kilitledim.

"Jisung ne yaptığını sanıyorsun sen? "

"Önlem alıyorum! "

"Ne için? "

"Ben duş alırken içeriye girmemen için! "

Bir anda o da sustu. Bende derin bir oh çekerek bornozu asılı durduğu yerden çektim.

"Aslında iyi fikirmiş. Sağol minik sincap, bir dahakine aklımda bulunur. "

Şaşkınlıkla öylece kalıvermiştim. Ama tabi insan bir yerden sonra aldırmamayı da öğreniyor. Utançla suyu açıp ayarlamaya koyuldum.