40.Bölüm

18 4 9
                                    

Jisung:

Bir süre sonra çırılçıplak olduğumu hissetmiştim. Bu hissi sevmiyorum...

"Minho ben çok korkuyorum. Hem Changbin'e geç kalırsak-"

"Daha eğlenmek için iki saatimiz var. Karıştırma şimdi onu. "

Öpücüklerini omzumdan aşağı doğru götürmeye başlayınca titrediğimi fark etmiştim.

"Tamam sakin ol, germe kendini bu kadar. "

Öyle mi? Yerimde sen olsaydın n'apardın acaba?

"Bak ne diyeceğim, gözlerini kapatmaya ne dersin? "

"Nasıl yani? "

"Böylece daha az canın acır. Gerçi gözlerinin açık olmasını Y'lerim ama neyse. "

Bunu üzerine onun dediği gibi gözlerimi sıkıca yumdum. Bunların bir an önce bitmesini istiyordum. Fakat aniden kalçamda hissettiğim acı ile istemeden de olsa inlemiştim.

"Ah...Minho ne yapıyorsun?"

"Ne demiştim ben, gözlerini kapat ve soru sorma. "

Oldu paşam başka isteğin! Tabiki ona böyle demeden kafamı salladım ve yorganı sıkabildiğim kadar sıkmaya başladım.
İçimde hareket etmeye başlayınca sertçe dudağımı ısırdım. Bir yerden sonra kanın tadını alıyordum neredeyse. Minho ya durmasını söylemek istiyordum fakat konuşamayacak kadar canım acıyordu.

"Minho yeter bu kadar, ah! "

Ama o cevap vermeyip sadece bana baktı.

"Canın acıyor mu cidden? "

"Evet, hemde çok! Hani yavaş olucaktın?..."

"Tamam bundan sonra daha dikkatli olurum. Güven bana. "

Bundan sonra yorganı öyle bir sıkmaya başlamıştım ki tırnaklarımın avucuma geçtiğini hissediyordum. Bağırmamak için elimle ağzımı kapatıyordum. Gözümden yaşlar akmaya başlamıştı bile,bana yavaş olacağım, diyen adam yüzünden ağlıyordum şu an!

İçimdeki hareketleri hızlandıkça benim de inlemelerim çoğalıyordu. En sonunda odada tek duyulan şey çarpışma ve ikimizin zevk alma sesleriydi.

Ama bir yerden sonra kabul etmeliyim ki dediğim gibi yavaş yavaş bu işten keyif almaya başlamıştım ve bunu inkar edemeyecek kadar zevkten dört köşe olmuştum.

En sonunda durduğunda tek duyabildiğim nefes alma sesleriydi.

"Hâlâ devam etmek istiyor musun? "

Diye sordu nefes nefese. Bir süre kendimi toparlayıncaya kadar ona baktım.

"İstediğimi sanmıyorum... İlk
için fazla bile. "

"Yoruldun mu? Ben biraz yoruldum
gibi."

"Hm hm. Bayılacak gibi hissediyorum... "

O sırada yanağımdan akan gözyaşlarını fark etmişti.

"Ağladın mı sen? Affedersin bebeğim... Biraz fazla ileri gittim galiba. "

Dudağıma bir öpücük kondurduktan sonra kendini benim yanıma bıraktı.

"Ama iyi vakit geçirdiğini kabul etmelisin Jisung. "

"Kabul ediyorum. "

Dedim ona dönerek.
































The Soulmate / MinsungHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin