75.Bölüm

34 4 12
                                    

Jisung:

Gözlerimi açtığımda yatağın yanında oturan ve beni izleyen Minho ile göz göze gelince ona karşı olan öfkemin ne kadar büyük olduğunu o an fark etmiştim. Fakat hiçbir şekilde içimden bağırıp çağırmak geçmiyordu, kendimde bunları yapacak enerjiyi bile bulamıyordum.

Uyandığımı görüp eğilerek beni öpmek isteyince yorganı kafama kadar çektim.

"N'oldu? "

Cevap vermedim.

"Bebeğim ne yapıyorsun? "

Yorganı yüzümden sertçe çekince kaşlarımı çatarak yatakta doğruldum.

"Neredesin sen bir haftadır?! Aramalarıma cevap vermiyorsun, mesajlarıma bakmıyorsun! Amacın ne senin?! Beni deli etmek mi? Çünkü öyleyse başarılı olu-"

Cümlemi yarıda kesen şey Minho'nun beni kendine çekerek sertçe öpmesiydi. Onu garip bir şekilde itmeye çalışmamam şaşırmama neden olurken günlerdir özlediğimi fark ederek gözlerimi kapatarak kollarımı boynuna dolamıştım.

Alt dudağımı emmeye başlayınca işin ilerleyeceğini anlayarak ondan ayrıldım. Hâlâ Minho'ya kızgındım ve öpmesi hiçbir şeyi değiştirmemişti benim için.

"Neden bana haber vermedin? "

Diye sordum yorgun bir ses tonunda. Günlerdir uyuyamıyordum ve bu büyük bir sorun hâline gelmeye başlamıştı.

"Kuzenlerim ile zaman geçirmek istemiştim. Telefonum da bozulmuştu, tamircide olduğu için aramalarından ve mesajlarından haberdar değildim. Biraz zahmet ederek evime gelseydiniz anlardınız. "

Onaylarcasına başımı salladım.

"Affedersin... Bilmiyordum. "

Yüzünde bir tebessüm belirmişti.

"Sıkıntı yok, artık kaldığımız yerden devam edebilir miyiz? "

Diyerek tekrar dudaklarıma yönelince geri çekildim. Sonuçta karnımda bir bebek ile sevişmek iyi bir fikir miydi bilmiyordum.

"Sorun ne? "

"Sabah sabah çok yorgunum. Gerçekten de hâlim yok... "

Fakat beni dinlemeyerek elini belime götürünce kasılmıştım.

"istediğini biliyorum Jisung. İnan iki saatimizi bile almaz. "

Endişe ile gözlerine bakarken aklımdan tek bir şey geçiyordu. Boşver gitsin, zaten o bebeği aldıracaksın. Zarar gelse ne olur? Kendi eğlenceni iki güne aldıracağın bebek için erteleyemezsin.
Hayatım boyunca hep yanlışı seçerim diye korkardım, içimdeki o şeytana uyarım diye korkuyordum. Ve ben en çok korktuğum şeyi yaparak o an içimdeki sesi dinledim ve Minho'nun dudaklarımızı birleştirmesine izin verdim.

Bunu yaparken de karnımda bir bebek olduğunu tamamen unutmuşum. Lee Minho beni her şeyi ile etkileyip baştan çıkartabiliyordu.

~~

"Dizlerinin üstüne çök. "

Minho'nun dediği şey ile onaylayarak dizlerimin üzerine çöktüm. Birazdan olacak şeyler beni heycanlandırırken gözümü ondan ayırmıyordum.
Karşımda durduğunda ne yapmamı istediğini anlayarak fermuarı yavaşça açınca ellerimi pantolonun iki kenarına koydum ve Minho'nun gözlerinin içine bakarak aşağı indirmeye başladım.

Pantolonu indirdiğimde bıraktım ve Minho'yu zorlayan erkekliğine baktım. Artık sertleşmiş -Aynı zamanda kocaman olan- erkekliği gözlerimin önündeydi. Ellerimi tekrar dizime koyduktan sonra ucunu ağzıma aldım. Gözlerimi sıkıca kapatarak ağzıma sığmayan aleti emmeye başladım.

The Soulmate / MinsungHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin