The Soulmate / Minsung

56.Bölüm

Jisung:

Sabah vücudumun ve başımın ağrıması ile zorla uyandım. Başımın ağrımasına bir şey diyemem ama vücudum neden ağrıyordu bilemiyordum.

Gözlerimi zar zor açabildiğim bir anda kendi yatağımda olmadığımı anladım. Minho'nun yatağında uyanmaya alışmam lazım.

Derken Minho ıslak saçları ile odaya girdi.

"Uyanmışsın sonunda. Bir an bütün gün boyunca uyuyacaksın sandım. "

"Minho neden beni uyandırmadın ki? Okula geç ka-"

"Bugün Hyunjin ve Felix okula gitmeyecekler, dün den sonra sabah pek de rahat uyanamayacağını bildiğimden bizim de gitmemize gerek yok diye düşündüm. "

"Tamam da sen ne alaka? Bensiz gidebilirsin. "

"Şöyle diyeyim, evet gidebilirdim fakat sabah her yerinin ağrıyacağını bildiğim için yanında olmak istedim. Şimdi bütün soruların bitti mi? "

Yavaşça gelip yanağıma bir öpücük kondurdu.

"Şu an daha iyisin değil mi? "

"Hm hm, ama dediğin gibi her yerim ağrıyor. Dün sadece fazla içmemişim gibi hissediyorum... "

"O zaman doğru hissediyorsun bebeğim. Çünkü dün sandığından daha çok şey oldu."

Dedi sırıtarak. Tabi bende sırıttığı andan itibaren ne demek istediğini anlamıştım.

"Düşündüğüm şey mi? "

"Aynen öyle. ama bu sefer bana kızma, sen benden daha çok istekliydin. "

İşte şimdi domates gibi kızardığıma emindim. O yüzden yorganı yüzüme kadar çekmiştim.

"Yani sende her seviştiğimizde böyle yapıcaksan işimiz zor Jisung. "

Aslında haklı olabilirdi. Sonuçta sevgiliyiz, normal böyle şeyler. Yorganı üstümden yavaşça attım.

"Haklı olabilirsin. Alışmam gerekiyor. "

Minho bana şaşkın şaşkın bakarken dudağından öpüp yataktan kalktım.

"Ağrı kesici haplarımı aldıktan sonra Hyunjini ara istersen. Bir şeyler
yapabiliriz. "

"Pekala."

~~

Minho:

Yaklaşık yarım saat sonra elinde kahve ile Jisung yanıma geldi.

"Haplarını içtin mi? "

Diye sordum Donngie'yi severken

"Hm hm. Merak etme. "

O an aklıma Jisung'un az daha sevgili olduğumuzu ele vereceği geldi.

"Jisung, sana bir şey söylesem? "

"Tabi söyle. "

Neden bunu söyleyeceğim için tedirgin oluyordum bilmiyorım. Sonuçta ben kötü bir şey yapmamıştım ama sanırım söylemesi bile bende kötü bir etki bırakıyordu.

"Dün gece fazla içtin ya. "

"Bahsetmiştin."

"Hm hm. Neyse, Hyunjin ve Felix gittikten sonra Jeongin ile Changbin geldi. Yollarının üstü olduğundan uğramak istemişler. "

"Eee ne var ki bunda? "

"İşte biz şu sevgili meselesini tartışırken sen o halin ile sevgili olduğumuzu s-"

"NE YAPTIM? HAYIR ÖYLE BİR ŞEY YAPMADIM. "

"Yaptın diyorum ya Jisung. Yani bizim sevgilim ile işlerimiz var gibi bir şey söyledin. "

"Sonra ne oldu?! "

"Ben toparlayabildiğim kadar toparladım. O an çok laf etmediler ama inanıp inanmadıklarını bilmiyorum. "

Jisung elleriyle yüzünü kapatarak acıyla inledi.

"Minho acaba şu ilişki işinden vaz mı geçsek?..."

Duyduğum şey ile gözlerim kocaman açılmıştı.

"Şimdi de saçmalamaya mı başladın? Daha birinci aydan bunları söylüyorsan yandık biz! "

"Ya Sevgili olduğumuzdan beri başımıza gelmeyen kalmadı! Ben her seferinde insanlara aramızda bir şey yokmuş gibi davranmaktan yoruldum,bu ilişki ile ilgili her şeyden yoruldum! "

Jisung'un söylediği şeyler yüzünden öylece kalakalmıştım.

"Sen ne söylediğinin farkında mısın? Deli kesilme başıma! "

"Minho şurada önemli bir konu hakkında konuştuğumuzu biliyorsun değil mi? Azıcık ciddi olamaz mısın?! "

"Ben gayet ciddiyim zaten! "

Sakinleşmek için derin bir nefes aldım.

"Jisung şu an tam olarak ne demek istediğini söyler misin? Yoksa bu konu çok kötü yerlere gidecek. "

Jisung cevap vermek yerine bakışlarını kaçırdı.

"Ayrılmak mı istiyorsun? "

"Hayır ama... Biraz ara verelim istiyorum. "

Sabah sabah zaten tam ayılamamışken bir de bu ara verme meselesi çıkmıştı başıma. Ne güzel!

"Jisung bundan emin misin? İstersen biraz düşün. "

Ben bunları söyledikten sonra yanımdan kalkıp gitti. Buda demek oluyordu ki bugün içerisinde karar vericekti. Sinirlensem de belli etmemeye çalışıyordum. Derin bir nefes alarak telefonumu elime aldım ve Hyunjine yazmaya başladım.