Bölüm 110

48 9 72
                                    

Tenten kaçınılmaz sonunu çaresizce beklemektedir.

Tenten'den :

İçimde ki korkuya hakim olamıyordum. İstemsiz bir şekilde hızlı hızlı nefes alıp veriyordum. Ölümün bana bu kadar yakın olması gerçekten de çok kötü bir şeydi.

Daha düne kadar normal bir hayat sürerken her şey o Rin denen kahpenin aklıma girmesiyle bozulmuştu. Rin senseinin her dediğini sorgusuz sualsiz yapmıştım. Çünkü ilk defa birisi benimle yakında ilgilenince daha önce hiç yaşamadığım şeyi yani kendimi önemli birisi gibi hissetmiştim.

Ama bütün bunlarda bir yalandan ibaretmiş. Ben Rin sensei için sadece bir kurbandım. En sonunda da kurbanlık görevimi yerine getirmek için şuan idam edilecektim.

Hokage bana üzgün bir şekilde bakıyordu. Anlaşılan o da beni idam etmek istemiyordu. Ama yaptığım suçlur o kadar kabardı ki artık mecburen beni idam etmek zorunda kalıyordu. Yoksa Konaha köyü tarafından büyük bir linç yiyecekti.

Hokage bana bakarak "İdam edilmeden önce söyleyeceğin son bir söz var mı ?" diye sordu.

Bunun üzerine göz yaşlarımı tutmaya çalışarak yutkundum ve "Biliyorum geri dönülmesi imkansız suçlar işledim. Beni şuanda affetmenizi bekleyemem ama ben durup dururken bu hâle gelmedim. Benim Sakura ile olan husumetim daha en başında Tsunade-sama'nın Sakura'yı kendi öğrencisi yapmasıyla başlamıştı. Ben bu zamana kadar hep görmezden gelindim. Ama ilk defa Tsunade-sama beni kendi öğrencisi yapacağına söz verince daha önce hiç mutlu olmadığım kadar mutlu olmuştum. Çünkü sonunda diğer herkes tarafından görünür olabilmek için kendimi daha iyi geliştirebilecektim. Ancak bu hevesimde Sakura'nın benden daha iyi öğrenci olmasıyla kursağımda kalmıştı. Bu yüzden içten içe ona hep kin ve nefret besledim. Çünkü artık görünmez olmaktan bıkmıştım. Hokage-sama siz bile beni takım 9'un bir üyesi yaparken muhtemelen bilerek seçmemişinizdir. Sadece seçeneklerden geriye sadece ben kaldığım için şuanda ben takım 9'un üyesiyim değil mi ?" diye sordum.

Hokage alçak sesle "Evet" dedi.

Bunun üzerine acı bir gülümsemeyle "Keşke olaylar bu kadar ölümcül bir hâl almasaydı. Ama şimdi keşke diyerek zamanı geri getiremem. Bu yüzden şuan kendim için yapabileceğim en iyi şeyi yapıcam." dedim ve birkaç saniye bekledikten sonra "Yaptıklarım için hepinizden özür diliyorum. Artık iyi tarafa mı yoksa kötü tarafa mı giderim bilmiyorum ama öteki tarafta görüşmek üzere..." dedim ve tuttuğum göz yaşlarını saldım.

Göz yaşlarımla beraber benim ölümümü bekleyen insanlar bakmıştım. Beni izleyen kişilerin yarısı canlı canlı öleceğim için korkarak diğer yarısı ise öleceğim için sevinerek bakıyordu. İçlerinden sadece birisi bu duruma içten bir şekilde üzülüyordu.

 İçlerinden sadece birisi bu duruma içten bir şekilde üzülüyordu

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Lee göz yaşlarıle birlikte bana üzgün bir şekilde bakıyordu. En çokta Lee'yi bu duruma getirdiğim için kendimden nefret ediyordum. Bu zamana kadar kimse beni görmüyor diye zırvalırken asıl ben çok yakınımda beni bütün halimle gören kişiyi yani Lee'yi görmüyordum.

NARUTO : KIYAMETTEN ÖNCE Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin