Gecenin yıldızı

358 24 12
                                        

ABELLA

Emma hırsla kapıyı açıp içeri girdiğinde ellerimi saçlarımın arasından geçirip derin bir nefes aldım.

-'Sana demiştim.Bunun bir bedeli olacak demiştim.Beni dinlemedin.Beni yine dinlemedi..-'derken lafını kestim.

-'Çocuk yok karşında.Şu an bulunduğum noktaya gelmek için neler yaptığımı biliyorsun.'

-'Sırp Mafyasına bulaşmakta o mükemmel katil beyninin planları arasında mıydı?'dedi fısıltıyla bağırarak.Sinirle masamın üstündeki kitapları tek elimle yere fırlattım.

-'Yeter.'buz gibi sesimle Emma aniden kısa bir titreme yaşadı.Bakışları gözlerimi bulduğunda kırdığı şeyleri hissetmişçesine ağzını açtı.Nefesini hafifçe verirken

-'Ben öyle demek..-'derken onu dinlemek yerine hızla odadan çıktım.Arkamdan kapıyı kapatıp kendi odama geçtim.Gözüm duvardaki bir noktada sabitlenince kapıyı kilitledim.Oraya gitmeye hazır hissetmiyordum kendimi.Gözümü kırpmadan duvara doğru yaklaştım.Elim duvar kağıdını okşarken kapının çalmasıyla durdu.

-'Abbs..Gelebilir miyim?'James'in titrek sesiyle duvardan hızla iki adım uzaklaştım.Önce ellerime sonra duvara şaşkınlıkla bakarken James bir daha seslendi.Geri geri iri adımlar atıp derin bir nefes aldıktan sonra kapıya ulaştığımda kilidi yavaşça çevirdim.James kapıyı açmamla boynuma atılınca ilk kez ellerim onu sarmak yerine iki yana düştü.Gözlerim hala ellerimde dikkatle bakıyordum.James yavaşça geri çekildiğinde içeri girdi ve odamdaki koltuğa yavaşça oturdu.

-'Eleanor'u göndermediğin için çok teşekkür ederim.'

-'Ondan hoşlanıyorsun.'dedim buz gibi bir sesle.

-'İyi bir kız.Beni dinliyor,anlıyor ve gül..-'derken gözlerimin içine baktı.

-'Sana neler oluyor Abbs?Son zamanlarda hep mutsuzsun.O günden beri.'dediğinde boğazını temizlercesine öksürüp fısıldadı.

-'O yaralı kadını ve Arthus'u yan yana uyurken gördüğümüzden beri.'

-'Sana o anı unut dedim!'diye kükrediğimde James'in kaşları yavaşça havaya kalktı.

-'Abbs ben sadece..-'

-'O anı unut.'dediğimde hızla ayağa kalkıp yanıma geldi.Minik elleri benim ellerimden tutup beni aşağıya çektiğinde yanaklarımdaki yerini aldı.Gözlerimi gözlerine sabitlerken gülümsediğinde ileride nasıl yakışıklı bir gence dönüşeceğini anlamıştım.

-'Gözlerime bak Abbs.Benim için önemli olan sensin.Arthus'dan da Eleanor'dan da daha önemli.'

-'Odin'le nasıl gidiyor?'

-'Güzel.Çok mutlu.Özellikle ona arka bahçede yaptığın kulübe sayesinde daha fazla zaman geçiyoruz.'

-'Bizim kurallarımızı sen öğretirsin.'

-'Biraz hırçın.Nasıl eğitebilirim bilmiyorum bile.Bir tek senden korkuyor gibi duruyor.Asıl sahibinin ben olduğuma emin misin?'

-'O ailemizden biri James.Sahip diye bir kavram yok.'

-'Ama kavga çıkarmaya çalışan çocuklara hırlayacak gibi duruyor.Belalı,kavgacı ve beni koruyan bir üye.Bir tane yeterliydi.'dedi gülerek.

-'İnan bana hırlamaktan fazlasını yapacak.'dediğimde gülümsemesi iyice büyüdü.

-'Şimdi gitmem gerek,matematik dersim var.Sonra yine konuşuruz.Dediklerimi unutma.'diyip yanağıma minik bir öpücük kondurdu.Odadan çıkana dek peşinden gittim.Kapıyı kapattığında kilitleyip başımı ahşap soğuk kapıya dayadım.Matematik dersi vardı.Matematiği seviyordu.Hırsla James gelmeden önce önünde bulunduğum duvara doğru gidip önden beşinci ahşap parkeyi saydım.Ayağımla arka kısmına uyguladığım güçlü bir kuvvetle ahşap yavaşça yerinden yükseldi.Eğilip karanlık ve bir kutuya benzeyen parkenin içerisinden minik bir anahtar çıkardıktan sonra odamdaki minik şöminenin önüne geldim.Elimdeki anahtarı çevirirken sonunda cesaretimi toplayabilmiştim.Anahtarı arka cebime sıkıştırdım.Şömineye yaklaşıp kabartma yeşil yaprakları okşadım.Ve yapraklardan birine gelince elimi üstündeyken hafifçe bastırdım.kendi etrafında minik bir tur attıktan sonra öteki elimle bir başka yaprağa aynı işlemi yaptım.İki elimi de kaldırıp başımın hizasındaki yaprağı yavaşça çevirdiğimde minik bir tik sesinin ardından karşıma bir kilit çıktı.Cebimdeki anahtarı kilide geçirdikten sonra anahtarı çevirdiğimde kendimi Gringotts Büyücü Bankası'nda gibi hissetmiştim.Sanki felsefe taşını saklıyordum.Hafifçe gülümserken içeriden gelen sesler durduğunda kapının açıldığını anlamıştım.Şömineyi kendime doğru çektiğimde karşıma çıkan uzun ve taştan yolu hızlı adımlarla ilerledim.En sonunda karşıma çıkan titanyum kapıya gelince durdum.Başımı soğuk titanyuma dayayıp nefesimi verdim.Gözlerimi kapatıp elimi kapıya koyup fısıldadım.

LABIRENTHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin