Finale son dakikaları sayarken hepinize teşekkür ederim.Kitaptaki karakterlerle birlikte üzülüp onlarla birlikte güldük.Bazen sizde hikayenin bir parçası oldunuz.Bana kızdınız-belki de sövdünüz.inanın kızmıyorum skdjnflakmfşem- her şeyden özeli de oluşturduğumuz aileydi.İkincisine uzun bir süre önce başlamama rağmen beynimde koyduğum bazı tabuları yıkmam gerektiğini fark ettim.Şahsen sizi hikayenin karakterleriyle boğmak isteyeceğim son şey.Çünkü es kaza bir filmde,başka bir kitapta ya da bir şarkıda bizimkilerin adını duyarsanız,minik katillerim olarak aynı şeyi düşünürseniz bu benim için en özel ve güzel şey olarak kalacaktır.Bir katil ailesi olduk.O yüzden asla yalnız olduğunuzu düşünmeyin.Abbs,Eric,James,Minik katil ve daha bir çok dostumuz buraya döndüğünüz her an sizi bekliyor olacak.
Elimdeki siyah kumaşı Lider'in dudağına bastırırken yamuk gülümsemesini gizleyemiyordu.Şu halde olmamız hoşuna gitmişe benziyordu.Gözlerimin içine bakmaya çalışsa da ona karşılık vermedim.Elini kaldırıp kumaş parçasının üzerine bastırdığında kendi elimi çektim.Olayın büyüsünden aniden sıyılmış gibi kendine geldi ve hırsla konuştu:
''Buna kim cesaret edebilir?''tıslamaya benzer bir sesle dudağındaki kumaş parçasını indirip nefesini verdi.
''Lakabını kenara bırakman gerek Zemun.Lider olmak için fazla salaksın.''sert sesimle birlikte sahneye oturup ayaklarımı boşluğa doğru serbest bıraktığımda Lider'in tam karşısına oturmuş oluyordum.Beni süzerken ellerimi sahnenin gerisine yaslayıp ayaklarımı sallamaya devam ederken oldukça umursamaz görünüyordum.Tıpkı hissettiğim gibi.
''Abella az önce olanların farkındasın değil mi?''dedi sert bir tonda.Birkaç saniye geriye gidip o anı düşündüm.
Operadaki Hayalet şarkısı çalmaya başlamıştı.Tek bir farkla.Bu sefer arada yükselen sert silah sesleri de vardı.İlk el silah sesini duyunca Lider aniden başımı tutup beni yere çekmişti.Sağ koluyla beni çektiğinde bedenimi ceketiyle arasına alıp görüş hizamı tamamen sıfıra indirirken sol eliyle belindeki silahı çıkartıp karanlıkta ateş eden adamı görmeye çalışırken birkaç el ateş ediyordu.Kalbinin üzerinde olan başımı mümkünmüş gibi daha da içine itmeye çalışırken bende ceketimin iç cebindeki silahıma ulaşmaya çalışıyordum.Silahı alıp emniyet kabzasını açtığımda Lider'in belime dolanmış olan eli gevşeyip aramızda duran şeyi görmeye çalıştı.Gevşemesine rağmen belimdeki eli yer değiştirmemişken gözleri silaha odaklıydı.
''Sana bir anda dokunduğum için özür dilerim.Hoşlanmadığını hatırlıyorum.Ama bana dokunduğun silahla başkalarına dokunman hoş değil.''huysuz sesine karşılık gözümü devirmemek için kendimi zorladım.
''Hepiniz için özel silah kullanmam mantıklı değil.''
Bakışlarımız inatla birbirine meydan okurken birkaç el daha ateş sesi yükselmişti.
''Birden fazla kişiler.''dedi hızla.Ayağa kalkacakken ona daha da yaklaştım.Aramızdaki mesafe neredeyse sıfıra inmişti.Kokusu bütün hücrelerime savaş açmış vanilya kokumu bastırmıştı.Gözlerime odaklı bakışları eşliğinde yavaşça boynuna doğru kaydım.Kulağının yanına geldiğimde fısıltıyı andıran bir ses dudaklarımdan kaydı:
''Zemun..''dedim yumuşak bir tonda.
Aniden nefesini tuttuğunda gerçekten de Pati'nin dediği kadar beni takıntı yapıp yapmadığını merak ettim.Öylece kaskatı kesildiğinde hızla Lider'in omzundan geçirdiğim kollarım sayesinde silahı iki elimle tuttum.Sol çaprazımızdaki adamı ve ondan 5 metre uzaktaki öteki adamı vurdum.Lider kendine geldiğinde kaşlarını çatıp gözlerime bakıyordu.Sonra dudaklarıma ve sonra tekrar gözlerime.Ardından arkamıza dahi bakmadan dudaklarıma doğru fısıldadı:
ŞİMDİ OKUDUĞUN
LABIRENT
Mystery / ThrillerHer hayat başka bir kitaptır.Onca yıl,ay,gün aslında çok kısadır.İnsan hayatı ne kadar sürer biliyor musunuz? Öyle sayfalarca yazılan,ömrü dolduran bakışlar toplam iki saniye bir şeydir.Çekilen acılar,atılan kahkahalar toplam üç saniyedir.Düştüğümü...