Asıl hikaye

516 39 12
                                    

Size bir iyi bir kötü haberim var.İyi haber bu bölüm tamamen işleri kavramanız için hazırladığım bir bölüm kötü haber Anormal'in kağıtları çöpe atılmış.Moralim tavayı ekmekle sıyırıyor ve durup durup ağlamak istiyorum.Onun yeni bölümünü en baştan bambaşka bir kurguyla oluşturmam lazım.ÜHÜHÜ SARILMAYA İHTİYACIM VAAR.Neyse tamam sustum.

Telefonu arka cebimden zorla çıkardığımda kanlı ellerimle üstümü başımı bile mahvettiğimi fark etmem kısa bir zamanımı aldı.Mesaj kısmında Arthus'un numarasını buldum.Derin bir nefes alıp hızlıca ekrana dokundum.

-'Ailevi bir mesele oluştu bugün eve gelemeyeceğim.' Telefonu tamamen kapatırken Eric bana bakıyordu.

-'Toparlanmam lazım.Kimse beni böyle görmemeli.Ben bu değilim.Burada kalmam lazım.Yalnız kalmam lazım.Kendime gelmem lazı-'derken sözümü kesti.

-'Kalacağız.Birlikte burada kalacağız ve toparlanacağız.Seni yalnız bıraktığımı ne zaman gördün?'Göğsüne yeniden kafamı yerleştirdiğimde o da çenesini başıma yasladı.Saçımla oynamaya devam ederken

-'Hatalarımı söyle.'dedim buz gibi bir sesle.

-'Abella kendi üzerine fazla gidiyorsun.'

-'Eric kendi evimdeki zayıf bir noktadan haberim bile yoktu.Sonrasında o zayıf noktadan biri evime sızıp beni avladı.Günlerce işkenceye uğradım ve savaşmak yerine bekleyip bir tünel kazdım.'

-'Lanet olsun o herif sana dokundu mu?'Beni hızla kendinden uzaklaştırdığında ani bir soğukluk bedenimi çepe çevre sarmıştı.Gözlerinden alevler fışkırıyormuşçasına bedenimin her bir yanına bakıyordu.Ellerim yanaklarına yerleşip zorla kafasını sabit tuttuğumda gözleri artık gözlerime bakıyordu.

-'Hatalarımı söyle.'

-'Abella o herifi...-'derken lafını kestim.

-'Neden beni ikiletmeyi seviyorsun ki?'Zoraki bir şekilde güldü.

-'Fazla..Fazla hızlı karar veriyorsun.'Cümleleri toparlamaya çalıştığı her halinden belliydi.

-'Mesela şu davet.1 ay fazla kısa bir zaman dilimi.Biz hallederiz ama onca yıl beklemişken sadece birkaç hafta da sabırsızlanman işi batırabilir.Bu ölümlerden sonra çok dikkat çeker.Ayrıca katilden korktuğun bile düşünüle bilinir.'

-'Ondan korkmuyorum.'

-'Bunu biliyorum.'

-'Ayrıca dedektifle de fazla hızlı gidiyorsun.Bu sinirimi bozuyor.O herif sürekli senin yanında şimdide yatağında.'dediğinde sesi bile değişmişti.

-'Onu yakınımda tutmak zorundayım.Arada katil olmasa şu dakika beni satardı.Korkuyor.Bu da işime geliyor.'

-'Yani sadece işleri kurcalamasın diye yakınsın öyle mi?'

-'Sesimi kaydettiğini duydum.Henüz salak aşık kız olamam.Zamanım yok.'

-'Aşkın zaman ve mekan tanımadığını biliyor olman lazım Abbs.'

-'Bir kez daha anlatsana Eric.'

-'Uzun zaman geçti hikaye hafızam bilirsin iyi değil..-'derken sözünü kestim.Kafamı dizine dayarken o da saçlarımla oynuyordu.

-'Bu gece değil.Bu gece beni ikiletme.'dediğimde kafasını salladı.

-'Bundan uzun zaman önceydi.Afganistan'da askerlik yapan bir adam vardı.Diğer askerlerden hiçbir farkı olmadığı düşünülse de aksine o müthiş bir dehaydı.İleri görüşlülüğü ve pratik zekası birleştiğinde gerçekten insanın nefesini kesen bir sonuç doğuruyordu.Bu asker kısa zamanda rütbesinde yükseldi ve kendi birliğinin başına geçti.Bunun üzerine üslerinden birkaç gün izin alıp ailesinin yanına gitti.Geri dönüşü kesinlikle bambaşka olmuştu.Borçlarını tamamen kapatmakla kalmamış yeni doğum yapmış biricik karısını ve evladını alıp mükemmel bir malikaneye yerleştirmişti.Kaldığı süreç boyunca evi iyice donatmış ve bir çok hizmetkar eve girmişti.Birkaç ay içerisinde ev bir saraydan farksızdı.Masalarında gülerek konuştukları tüm konukları zamanında onları görmezden gelip ezen tabakadandı.Zaman dolup askerin Afganistan'a dönmesi gerektiğinde eşini ve kızını öpüp görevine geri döndü askerimiz.Herşey güzel gidiyordu taa ki bir gece onun birliğinin olduğu kamptaki 30 kişiden 29u ölene dek.Görünürde yaşayan tek kişiydi oysa yaşayan bir ölü gibiydi.Yürüyordu ama uyuyamıyordu,yemek yiyordu ama konuşmuyordu.Amirleri onu evine geri gönderip biraz dinlenmesini öğütlediklerinde askerimiz eve varır varmaz bir oda yaptı.Savaş için bizzat yaptığı bu panik odası birebir bir mimari harikası olmuştu.Kesinlikle kurşun geçirmez,ateş almaz,ses geçirmez ve parçalanamaz bu odaya erzakları da koyduğunda bahsedeceği tek kişi eşi olmuştu.Kendi odalarındaki iri resim tablosunun arkasındaki çelik kapıdan geçmeleri ve içeriden kilitlenen bu tek anahtarlı kapıyı açmaları gerekiyordu.Asker yeniden görev yerine dönmek ve ailesi için çalışmak zorundaydı.Afganistan'a döndüğünde kendini toparlamış eski halinden onlarca kat iyi duruma gelmişti.Kendini tamamen işine verdi ve kısa zamanda yükselişi hızlandı.Tabiki hızlı çıkışlar dikkat çeker.Parlak yıldızlar karanlıkta çok kıskanılır.'Eric nefeslenmek için durdu sanıyordum ama o hikayenin bundan sonrasında hep uyuyakaldığım için uyuduğumu düşünüyor olmalıydı.Devam etmesi için içimden dualar ederken Eric

LABIRENTHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin