Yok edicilerim haricinde bir katil ailesi büyüttüğümüzü fark ettim.Ki bu korkutucu derecede güzel! Hepinize kesik domuz başı mı göndermem gerekiyor şimdi? :D Neyse.Size iyi okumalar.Yorumlarınızı ve beğenilerinizi bekliyorum.Hepiniz benim için özelsiniz!! Hoşgeldiniz.İyi ki geldiniz ÖZLETTİNİİZ
Dış kapıdan çıkıp arabama atladım ve hızla merkeze sürdüm.Merkezde beni bekleyen görünür en yakın arkadaşım Rossy bana sevecenlikle baktı.Yüzünde tonlarca makyaj olmalıydı.İleride ünlü biri olacağına inanıyordu ve ailesi sayesinde de bu inancı gün geçtikçe sağlamlaşıyordu.Arabamı park edip yan koltuktan çantamı aldım ve el sallayıp adımı haykıran kıza doğru hızlı adımlarla ilerledim.
-‘Abella!!’Yanına geldiğimde hiç alışamadığım şu uzaktan sarılıp öpme işlemimizi hallettik.
-‘Ah tatlım.Seni çok özledim.İnan senin için çok endişelendim.Hatta baksana birkaç kırışığım çıkmış bile olabilir.’derken gözündeki gözlükleri kafasına yerleştirdi.Bu karlı havada gözlük takması tuhaftı ama Rossy daima bakımlı,şık ve her an Miami partilerine akacak bir kız gibi dolanırdı.Bu oydu.En yakınımızda bulunan ve daima gittiğimiz bir Cafe’ye geçtik.Burası normal Cafe’lerden farkla oldukça geniş ve eskiydi.Bir masaya geçip her zamanki kahvemden söyledim.Kahve gelirken labirent hakkındaki planlarımı gözden geçiriyordum.Rossy ise bambaşka bir alemde bana akşam olacak olan partiyi anlatıyordu.
-‘Bir davet vermeyi planlıyorum.’dedim onun lafını bölerek.Boş ve umursamaz bakışlarla bana baktı.
-‘Davet derken?Henüz 17 yaşındasın Abbs.Ne daveti?Bu yaş davetten öte partiler içindir.’
-‘Bu daveti düzenleyen benim.Elbette normal bir davet olmayacak.’dedim gülümseyerek.Rossy omuz silkip cheescake’inden bir çatal daha aldı ve dünya da henüz 2 tane olan özel çantasından bir miktar para çıkartıp masaya bıraktı.
-‘Haydi alışverişe.Bugün partideki en güzel kız olmam gerek.Xavier denen o salağa kim olduğunu göstereceğim.’dedi sinirle.Kahvemden son yudumumu da alıp masanın üzerine çantamdan çıkardığım bir miktar parayı bıraktım ve sahibine başımla selam verip gülümserken mekandan çıktım.Rossy’nin arkasından her dükkana giriyor ve onu çeşitli kıyafetler içerisinde görüyordum.
-‘Sence hangisi daha çok yakıştı?’Her elbiseden sonraki standart sorusuydu.Çantamdan telefonu çıkarıp Emma’nın numarasını tuşladım ve Rossy’nin başıyla git demesinden sonra mağazadan çıkıp köşede konuşmaya başladım.Dördüncü çalışın sonunda açtı.
-‘Bir saniye farkla,açmasaydın evi basacaktım.’
-‘Bahçedeydim duymamışım,Nasılsın?’
-‘Stabil.’dediğimde hafif bir kıkırdama duydum.
-‘Bizde de durumlar aynı.’dedi rapor verir gibi.Ben söylemeden bir şeyleri anlaması hoştu.Bu Emma’yla benim aramdaydı.Bu bizim bağımızdı.
-‘Eleanor nasıl?’
-‘Seni soruyor.’dedi gülümseyerek.
-‘Şu an yanında mı?’dedim sessizce.Bir kaç saniye içerisinde onun çekingen sesiyle baş başaydım.
-‘Buyrun Bayan Van Black?’
-‘Ben uyandığımda baş ucuma gelmiştin ve hallettim dediğin bir iş vardı,hatırlıyor musun?İkimizin arasındaydı.’
-‘Evet Bayan Van Black.’
-‘Güzel.Bu akşam bir misafirimiz var.Sana bahsettiğim misafirimiz.Hallettiğin tüm hareketleri ve replikleri uygula.Sana güveniyorum.Hallettin dedin.Sana inanıyorum.’dedim otoriter bir sesle.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
LABIRENT
Mystery / ThrillerHer hayat başka bir kitaptır.Onca yıl,ay,gün aslında çok kısadır.İnsan hayatı ne kadar sürer biliyor musunuz? Öyle sayfalarca yazılan,ömrü dolduran bakışlar toplam iki saniye bir şeydir.Çekilen acılar,atılan kahkahalar toplam üç saniyedir.Düştüğümü...