LABIRENT

Eski yıla son bakış

Bööö!Sürprizlerle geldim.Yeni yılın hepimize istediklerimizi getirmesini diliyorum minik katillerim.Ve size minik bir hediye vermek istiyorum.Biraz rötarlı bir hediye ama inanın beklediğinize değecek derecede uzun ve sonunda hoşunuza gideceğine inandığım düğümlerle dolu hikayemizdeki bir çözülüşü yaşıyoruz.Gerçi hala bir ton soru var.'Neden?' bunların arasındaki en kapsamlı olanı olsa gerek.Neyse sizlere iyi eğlenceler

Soğuk bedenimin en ince noktasına dek işlediğinde arabama geri dönmüştüm.Koltuğa geçip klimayı ayarladıktan sonra birkaç dakika ellerimi hissetmek için beklerken dikiz aynasından etrafı süzüyordum.Arkamdaki parlak beyaz spor arabayı görünce yamuk bir gülümseme eşliğinde arabadan indim.Klima açıkken kapıları kilitleyip anahtarı pantolonumun arkasına sıkıştırdım.Barbados'un mekanına yeniden girdiğimde köşede aradığım insanı görebilmiştim.

Koyu sarı saçlarının önünü biçimli bir şekilde kaldırmış sol kulağındaki parlak elmas küpesini insanlara göstermeye çalışıyordu.Büyük gülümsemesi eşliğinde garsona bir şeyler söyledikten sonra saçını elinin tersiyle geriye itti.Bu esnada iri beyaz saati ışık yüzünden iyice parlamıştı.Kot gömleğinin kollarını dirseklerine kadar kıvırmış içine giydiği beyaz tshirt belli olsun diye önünü açık bırakmıştı.Tek kolunu oturduğu geniş deri koltuğun sırtına doğru uzatınca yavaşça karşısına oturdum.Arka cebimdeki anahtarı masaya bıraktıktan sonra üstümdeki ceketi nazik bir şekilde çıkardım.Çocuk oturduğu yerden dikleşip bana döndüğünde beni iyice süzmeye imkanı olmuştu.Yanımıza yaklaşan garson bana bakıp başıyla selam verdiğinde karşımdaki çocuğa aynı nezakette bulunmamıştı.

-'Ne içerdiniz Bayan Black?'

-'Uzun kalmayacağım John.Teşekkürler.'Başıyla onayladıktan sonra karşımdaki çocuğa döndü.

-'Partnerimi bekliyorum.'Garson karşımdaki çocuğa yavaşça başıyla onay verirken şaşkınlığını gizleyememişti.Yanımızdan ayrıldığında sırtımı dayadığım koltukta keyifle bacak bacak üstüne attım.

-'Görüşmeyeli nasılsın minik varis?'

Gözleri yavaşça bana döndüğünde yüzünde sempatik bir gülümseme oluşmuştu.

-'Varis biraz iddialı.Ben babamın işini devam ettireceğimi sanmıyorum.'dediğinde başımı dediklerini onaylarcasına salladım.

-'Eduardo'da hoşlanmazdı bu işlerden.'

-'Abimle çok yakındınız,hatırlıyorum.'dediğinde geçmişe dönük birkaç anıya yolculuk yaptığını anladım.Ama o kadar duygusal bir anda değildim.

-'Baban nasıl?'

-'Dışarıdaki işlerler ilgileniyor.4 aydır ülkede değil.'

-'Spor salonunu kim hallediyor?'

-'Müdürler sanırım.Dürüst olmak gerekirse pek ilgilenmiyorum.'

-'Oysa kaslı görünüyorsun.'dediğimde yamuk bir gülüş attı.

-'Mekanla ilgilenmiyorum.Yoksa spor severim.Ben yalnız çalışıyorum.Evde falan.Genellikle kick boks.'dediğinde gülümsedim.

-'Babana selamımı iletir misin?Geldiğinde yemeğe çağırmak isterim.'dediğimde çocuk hevesle başını aşağı yukarı salladı.Oturduğum yerden kalkıp ceketimi giydiğim esnada yavaşça atıldı:

-'Aslına bakarsan bir yılbaşı partisi veriyorum.Bildiğim bir otel var.Herkese bir odada ayarlıyoruz.Tek gecelik sabaha herkes çıkış yapacak.İnan bana hoş bir yer.Hem otelde bizden.Katılmak ister misin?'

-'Artı bir kişiyle gelebiliyor muyuz?'dedim keyifle.

-'Ah..A..Şey..Tabii.'dediğinde şaşkınlığı yüzünden belliydi.O esnada önce parfüm kokusunu ardından topuk seslerini en sonda kendini gördüm.Kahverengi saçları dalgalandırılmış omuzlarından aşağıya iniyordu.Araya attırdığı kızıllıklar muhtemelen yılbaşına özeldi.Dudağında kırmızı mat bir ruj vardı.Siyah gözlerini ortaya çıkaran hoş siyah bir makyaj yapmıştı.Üstüne tam gelen kırmızı elbisesinin açıkta bıraktığı göğüslerinin üzerindeki pahalı kolyede yazan 'N&R' harflerine baktım.