Cesaret

767 39 1
                                    

Aslında önce Anormal'i koyacaktım ama bir takım sorunlar çıktı ve site sildi.Haliyle zavallı yazarımızın beynine kan gitmedi bir atara bağladı ki sormayın.Neyse sevgili katillerim şimdiliik böyle olsun ben size kendimi affettireceğim.Özürlerimi kabul edin,HOŞGELDİNİZ İYİKİ GELDİNİZ ÖZLETTİNİİİZ :)

5 dakika içerisinde ev ahalisi salonda toplanmıştı.Vallance hariç.Ki o da çocuklarlaydı.Şimdi haber vermek çocuklara odaklanmasını engelleyecek aklını dağıtacaktı.Ben bir katille baş başayken bu yapacağım en son hamlelerden olurdu.Tekli koltukta düşüncelerimle boğuşurken ev ahalisinin yüz ifadesine tek tek baktım.Sol taraftan başlarsak şömineye en yakın oturan ve gözlerini aleve sabitlemiş ısınmaya çalışan Veronica hala titriyordu.Soğuktan değildi.Saf korkudandı.Onun karşısında adını anımsayamadığım bir başka hizmetçi vardı ki Veronica’nın kuzeniydi.Kızlara bakıyordu ve bahçe işleri ile ilgileniyordu.Kızın yanında Harla bakışlarını bana kilitlemiş ağzımdan çıkacak her bir nefesi pür dikkat bekliyordu.Ve elini sımsıkı tuttuğu kişi benim biricik Emma’m bana ölmüşüm gibi bakıyordu.İçimden yükselen ve başta dudaklarımı ardından tüm bedenimi saran kahkahayı bastırdım.Bu halleri.Acınasıydı.Benim onlara öğrettiğimin ve Emma’nın beni yetiştirdiğinin aksine.Son umudum Ericti.Ki diğer hizmetçileri tanımadığımdan umursamıyordum.Onlar Veronica,Harla ve Emma’nın görevlendirdikleri alt kademeydi.Ben onları tanımazdım ve bir sorun dahilinde onlarla iletişime geçmezdim.Ama benden ve namımdan bir haber olmadıkları gayet belliydi.Son umuduma geri dönelim.Eric.Pencere kenarında durmuş dışarıyı izliyordu.Etrafta o katili görebilmeyi umuyordu.

-‘Eric?’dediğimde tüm bakışlar bana dönmüştü.

-‘Buyrun Bayan Van Black?’

-‘Davetiyeleri bastırdın mı?’

-‘Siparişi verdim efendim.’

-‘Adamı buldun mu?’

-‘James’in babası?’

-‘O lanet.’dedim umursamazca.

-‘Henüz bakamadım efendim.Şu..Mektup..Biraz.Engel oldu.’dediği anda yerimden fırladım ve Emma önüme atıldı.Kolumdan çekiştirirken kolumu kendime çektim.

-‘İlk tehdit mektubum mu bu?Dünya manyak kaynıyor ve onlardan biride benim.Uyanın ve kendinize gelin.Benim kim olduğumu aklınızdan çıkarıyorsunuz ve size verdiğim emirleri uygulamıyorsunuz.Ne zaman bu hale geldiniz siz?’

-‘Sizin için hepimiz endişeleniyoruz.Birileri sizin yorulduğunuzu fark etmiş.’dedi Harla.

-‘Ben yorgun değilim.’dedim dişlerimin arasından.Emma nazik ellerini şakaklarına götürüp ovdu ve derin bir nefes aldı.

-‘Uyuyamıyorsun Abella.’dedi.Adımı kendine öz bir aksanla okuyordu ve bu daima bana kendimi iyi hissettiriyordu.

-‘Sorun yok Emma.Ben iyiyim.’dediğimde koltuğuma geri oturdum.Emma’da karşımdaki yerine geri oturmuştu.Kapı çaldığında Harla ile göz göze geldik.Kafamı sallayınca herkes kendine çeki düzen verdi ve yerlerine geçtiler.Kurulmuş olan sofraya son kez baktım ve merdivenlerden ikişer ikişer çıkıp odama vardım.Tepeden Harla ve Emma’ya baktığımda bana soru soran gözlerle bakıyorlardı.

-‘Gülümseyin.’dediğimde bir adım geri çekildim.Kapının açılış sesinin ardından Arthus’un sesi geldi.Birkaç dakika içerisinde ayak sesleri ve Veronica yanıma geldi.

-‘Bay Nengrow geldi Bayan Van Armkroof.’Başımı salladım ve odama girdim.Dolaptan yeni aldığım şu Madam Ursula’nın parti elbisesi çıkardım ve sonra vazgeçip standart bir parti elbisesi giydim.Siyah dar deri bir elbiseydi ve sırt kısmı tamamen örümcek ağıydı.Aynı ağlardan oluşan ayakkabı takımı da vardı.Saçlarımı taradım ve hafif su dalgası yaptım.Bordo mat bir ruj ve rimel sürdükten sonra parfümümü sıktım.Evin ahşap merdivenlerinden inerken Harla bana bakıp gözleriyle yalvarıyordu.Dışarı çıkmamın gerektiğini düşünüyordu.Kırmızı paltomu giydirirken

LABIRENTHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin