Tatil

292 24 1
                                    

-'Ufaklık....'dedi keyifle.Son heceyi uzattığında arkasındaki takım elbiseli adamlar onun gibi bana doğru birer adım atmıştı.Hepsinin yüzlerinde oldukça keyifli bir sırıtış vardı.Derin bir nefes verip bakışlarımı tavana kaldırdım.

-'Beni izlemeyi çok seviyor olmalı.'dediğimde adamda kafasını tavana kaldırdı.

-'Tanrı demek..Oldukça hoş.'dediğinde alayla gülerek başımı aşağı eğdim.Gözlerim buz gibi bir bakışla hepsini süzdüğünde bir adam kenara çekilip bana karşıda kapısı açık beni bekleyen siyah aracı gösterdi.Askeriye adına yapılmış özel jeeplerdendi.Cam kırıklarının üstünden sert adımlarla geçtiğimde elimi Jeep'in kapısına koydum.Arkama dönüp kısa bir bakış attığımda karşımdaki iri adamlarda peşimden geliyordu.Diğer arabalara da dolduklarında benim bulunduğum araçta sadece 3 kişiydik.Arkada oturan ben,önde oturan sürücü ve onun yanında ki de parkta yanımda oturan meşhur adamdı.Hala adını söylemeye cesaret edemiyor olmam kesinlikle çocukluğumdan geliyordu.

-'Hikayeleri sever misin Black?'

-'Kim sevmez ki?'

-'Kolumdaki dövmenin hikayesini merak ediyor musun?'

-'Artık değil.'

-'O kadar araştırmana rağmen tam olarak istediğini bulamamak sinirini bozmuş olmalı.'sesiyle dikiz aynasından ona bir bakış attım.

-'Kişisel algılama dövme modeli seçmeye çalışıyorum.'

-'Sana yardımcı olabiliriz.Grubumuz dövmeleri sever.'

-'Özel bir dövme olacak.'

-'Her dövme özeldir.Bizimkilerin birer hikayesi bile var.'

-'Gruptaki herkes de aynı dövme var.Bana pek özel gibi gelmedi.'

-'Şekil aynı,uzaktan bakıldığında bir bütün.Ama..'derken yanında araba kullanan adamın kolunu sertçe sıyırıp gözler önüne serdiğinde dirseğine kadar gelen dövmenin aynısını görmüştüm.Sadece üzerindeki yazı stili ve harflerin dizilişi biraz daha farklıydı ve muhtemelen bambaşka bir hikayeyi anlatıyordu.

-'Ama..Hepimizin hikayesi farklı.'dedi ve adamın kolunu bıraktı.Bakışlarım yeniden cama döndüğünde yavaşça nefesimi verdim.

-'Xavier'ın törenine gidelim.'dedi öndeki adam yavaşça.Muhtemelen yanındaki adama söylemişti.Bakışlarım şaşkınlıkla dikiz aynasına yöneldiğinde içinizi ısıtabilecek kadar güçlü bir gülümsemeyle bana baktı.

-'Blackler kaçmaz.Biliyorum.'

Bakışlarım yeniden camı bulduğunda kendimi en son ne zaman bu kadar yalnız hissettiğimi düşündüm.23 eylül müydü? Yıl? Hatırlamakta zorlanıyordum.Biliyordum hatırlamamak için türlü türlü şeyler yapmıştım ama şimdi hatırlamak istiyordum.O yüzü,o sözleri,o güldüğümüz anları.

-'Çok sessizsin.'dedi öndeki adam.

-'Boş konuşmayı sevmiyorum.'oldukça soğuk bir sesle cevaplasam da pek etkilenmemişti.

-'Gerçekten sana ulaştı mı?Yani seninle konuştu mu?'dedi yavaşça.Kimden bahsettiğini anlayınca başımı olumlu olarak salladım.

-'Ne o?Yoksa lideriniz şuana dek hiç birinizle konuşmadı mı?'dedim alayla.

-'Konuşmadı.'dedi yavaşça.

-'Nasıl yani?'

-'Sayılı insanla konuşur.Yanında duran güvendiği insanlar var.O ne isterse gerçekleştiren insanlar.'

-'Neden tek lidere bağlısınız?Hani 3 aileydiniz?'

-'Öyleyiz.Ama yaşlılar bizim için özeldir.'

LABIRENTHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin