Video olarak Maroon 5 Animals var.Şahsen yazarken dinledim.Partide de çalıyor efenim.Şimdiden iyi eğlenceler :))
Mırıldanmaların ardından tam karşıma onun farkında dahi olmadığı kapıya sert bir yumruk attıktan sonra minik bir kahkaha dudaklarından döküldü.Gelen mesajla bakışlarım telefona döndü.
-'Bakıyorum da misafirperverliğiniz kadar iyi de bir gözcüsünüz.' Yazıyı okuduktan sonra gülümseyip
-'Genellikle dikkatli biriyimdir.'dediğimde kapının öteki yüzünden hoş bir kahkaha duyuldu.Ardından mırıldanmalar
-'Abella Van Black! Sen nasıl bir kızsın..'
Dudağımın kenarı alaycı bir şekilde yukarı kalktığında kırmızı kutulu yeni mesajı açtım.
-'Bana hiç dikkat etmiyorsun.'yazıya baktıktan sonra kapıya döndüm.
-'Çocuklar düşer kalkar ve büyür.Büyümene izin veriyorum.'Kapının öteki ucundan yeniden bir kahkaha duyuldu.Ardından kapı açılması ve kapanması bir oldu.Sonra telefonum çalmaya başladı.
-'Yoksa sesimi mi özledin?'
-'Ursula'nın intikamı mı bu?Beni delirtmek falan mı?Umursamazlıktan gelmek,kendini saklamak falan?'dedi bir nefeste.
-'İntikamı uygulayış şeklim daha marjinal.'dediğimde bir süre ses gelmedi.Ardından kapattı.Bende labirentteki işime devam ettim.Zaman hızla geçerken gizli kapının açılmasıyla yavaşça arkamı döndüğümde elinde kocaman ve sıcacık iki paket pizza ve buz gibi kolayla Eric vardı.
-'Yemek molası!'dedi heyecanla.İkimizde yere oturup pizza paketlerini ortamıza aldık.Ben pet bardaklara kola koyarken Eric'te pizzaların kapağını açıyordu.
-'Süpersin.'derken bir dilimi elime almıştım bile.Hem yiyip hemde konuşurken onunla geçen zamanın ne kadar eğlenceli olduğunu unutmuştum.Eskisi gibi konuşamıyorduk.Genellikle konuşmalarımız labirent,katil ya da Arthus üzerinden döndüğü için onunla zaman geçirmeyi özlemiştim.
-'Bizim Odin'le konuştum.'dedi pizzadan büyük bir ısırık aldığında.Bende ağzımdaki lokmayı yuttuktan sonra koladan büyük bir yudum aldım.
-'Şu deli profesörden mi bahsediyoruz?'
-'Çok kabasınız Bayan Van Black.'dediğinde gülümsedim.
-'Sen öyle tanıştırdın.'dediğimde minik bir kahkaha attı.
-'Adam sana hayran kalmıştı.'
-'Konuya dönelim.Ne konuştunuz?'dedim ciddi bir şekilde.
-'Senin geçişini konuştum.Okul sana aylık maaş bağlayacak,ev verecekler ve birde yüksek lisans yaparsan onlar karşılayacak her şeyi.Okulda kalmak istersen oda verecek..-'derken sözünü kestim.
-'Sizin okulunuza geçmeyeceğim.'
-'Sen mimar olmak istemiyorsun.'
-'Öyle miymiş?'dedim alaycı bir tonda.Anında ciddiyete bürünüp hafifçe öksürdü.
-'Demek istediğim bu yaptığın..çocukça değil mi?Bu labirent işi.İntikam falan.Devam etsen?Yani şu ergen halinden kurtulsan ve normal 17 yaşında bir kız gibi sorunlar edinsen.'Pizza dilimini öldürücü bir yavaşlıkta kutusuna bırakıp iki parmağımı yaladım.Ayağa kalkıp üstümü silkelediğimde Eric'te ayağa kalktı.Gözlerinin üzerimde olduğunu hissetsem de acele etmedim.Derin bir nefes verdiğimde o da ağzında yarım saattir çiğnediği büyük lokmasını yutmuştu.Aniden dudağına doğru bir yumruk attığımda geriye doğru sendeledi.Fırsat bilip onu yere yatırdım ve üzerine çıktım.Dizlerimle kollarını iki yanda sabitleyip saçını çektim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
LABIRENT
Mystery / ThrillerHer hayat başka bir kitaptır.Onca yıl,ay,gün aslında çok kısadır.İnsan hayatı ne kadar sürer biliyor musunuz? Öyle sayfalarca yazılan,ömrü dolduran bakışlar toplam iki saniye bir şeydir.Çekilen acılar,atılan kahkahalar toplam üç saniyedir.Düştüğümü...