LABIRENT

Operadaki Hayalet

Hiç bir zaman oy isteyen,duyulalım diye çabalayan bir yazar olmadım.Okuyan kesim benim için en kıymetli kesim oldu hep.Sizlerle başladım,sizlerle devam edeceğim dedim.Hala da öyle.Ama okunma ve beğenme oranlarına bakıyorum,yorum oranlarına bakıyorum bir sorun varmış gibi geliyor.Bende zor koşullar altında bölüm atıyorum.Elimden geldiğince uzun yazmaya,size ulaştırmaya çalışıyorum.Benimde okuduğum kitaplar oldu,sizi de anlıyorum.Yeni bölüm istemeniz kadar doğalı yok ama en azından emeğim adına 'Yeni bölüm.' yazıp bırakmayın.

BÖLÜMÜ OKURKEN EKTEKİ PARÇAYI DİNLERSENİZ SEVİNİRİM.OPERADA GEÇEN SAHNEDE ÇALAN PARÇA'DIR KENDİSİ.

-'Rusça'yı nereden öğrendin?'sert çıkan sesinin altında yatan şaşkınlığı görmezden geldikten sonra yavaşça gülümsedim.

-'Zeki bir çocuksun Pati.İlla kelimelere mi dökmem gerekiyor?'

-'Sen..-'derken lafını kesip alaycı bir bakışla onu süzdüm.

-'Selam ben kuzenine dokundum böylece ödeştik.Haydi sende beni ya öldür ya da grubunuza dahil etmeye çalış.'mı demeliydim?'Rus aksanı dudaklarımdan kayarken Pati bana öldürücü bakışlar attı.

-'Tanrım!Bunu asla söylemezdim.Hakkımda hiçbir şey anlatmadılar mı sana?'dedim gülerek.

-'Seçimini yaptığını varsayıyorum o zaman.'dedi ve elini arka tarafına götürdü.Çıkartacağı silahın ne olduğunu tahmin etmeye çalışırken telefonunun çıkması tuhafıma gitmişti.Karanlık ekranda birkaç işlem yaptıktan sonra kulağına götürdü.Saniyeler içerisinde konuşmaya başladı:

-'Bana şu kızı anlatsana biraz.'gözleri üzerimdeyken telefonu yavaşça kulağından indirip hoparlöre aldı.Bir ses yavaşça konuşmaya başladığında dikkatle her bir kelimesini beynime kazıyordum.

-'Tehlikeli bir kız.Bulduğunu düşündüğün zaman kesinlikle haber ver birkaç kişi daha gönderelim.Liderin en iyi adamlarının bir kısmını öldürdü.Bizim okuldan kaçtı.Ona karşı oyun oynama.Bir planımızda adamlarımızın hepsini öldürdü sonra da lideri yaraladı.Büyük Liderle dalga geçti.Onu bul ve geri çekil.Toplantıda konuşuldu.Onu bulman karşılığında sana istediğin her şey verilecek.'karşı taraftan gelen sert ses sonlara doğru yumuşamıştı.

-'İstediğim her şey?'pati şaşkınlığını gizleyemezken dudağından fırlayan birkaç sözcük onun karanlık dünyasında oluşan umut ışığını ispatlar nitelikteydi.O an telefondan gelen hışırtılarla birlikte başka bir ses duyuldu.Bu sert ses hafif bir kıkırtıyla telefonu aldığında bu kıkırtı Pati'nin hırlaması ya da James'in utangaç kahkahası gibi değildi.Bu bariz psikopatlık kokan alaycı bir kıkırtıydı.Erkeksi ve alaycı.

-'Noldu sevgili kuzenim?Zaten istediğin her şeye sahip değilmişsin gibi neden bu kadar heyecanlandın?'Lider'in alaycı sesine takılı kalan beynim kelimelerdeki vurgularını içimden birer kez daha tekrarlarken Pati bakışlarını gökyüzüne çevirip ne zamandır tuttuğunu bilmediğim nefesini verip ağzını açtı.Nefes almak için çabalar gibi bir hali vardı.Hızla telefonumu çıkartıp parmaklarımı sanal klavyede gezdirdim.Telefondaki metni Pati'ye doğru uzatıp kolunu tuttuğumda hızla bakışları bana inmişti.Sinirle kolunu çektiği esnada ikilemde kaldığı için gergin olduğunu anlamıştım.Telefonu işaret ettiğimde yavaşça elimden alırken tısladı:

-'İstediğim her şeye sahip değilim.'dedi Pati.Telefondakileri okurken gözleri büyüyordu.Bittiğini anladığımda hızla başını kaldırıp gözlerimin içine baktı.Başımı minik bir hamleyle onaylarcasına salladım.O da benim aksime olumsuz anlamda salladı.