-'Abella Van Black!'Leonardo'nun sesiyle bakışlarımı arkaya yönelttim.Sınıfıyla birlikte dersi bırakıp sese gelmişlerdi.Dimitri ıslık çalarak eldivenlerini düzeltirken Leonardo dibime gelmişti.Kolumdan sıkıca tutup daha 15 dakika kadar önce herkesin yaşadığı o çemberin ortasına getirmişti beni.
-'Bu insanları öldürdün!'kükremesiyle birlikte yerde yatan bedenlere baktım.Bakışlarım oldukça donuk olacak ki kolumu sıkıp beni kendime getirmeye çalıştı.
-'Sen öldürdün!'
-'Ben öldürdüm.'dedim onaylarcasına.
-'Niye öldürdün?'
-'İngiltere'de halletmem gereken bir iş var.Şu anda ölemezdim.'
-'Sırf senin hayatın devam etsin diye bir insanın hayatını mı çaldın?'bakışlarımı bedenlerden çekip Leonardo'ya baktım.Sertçe kolumu çekip onu ittim.
-'Kim olduğun,burada kaç kişi olduğunuz,elindeki silahtan girdiğin derse kadar,öldürdüğüm adamlar dahil hiç biri umurumda değil.Sana açıklama yapmak zorunda da değilim.Ama zeki bir adam olduğunu varsayarak seni uyarıyorum.Bana bir daha dokunma.'
-'Dokunursam ne olur?'dedi alayla ve koluma değdi.Arkamdaki erkek grubu alayla homurdanırken bir daha değdi.Bir çocuk gibi benimle uğraşırken neden ona tahammül ettiğimi düşündüm.Beni öldürseler labirente Eric devam ederdi.James ve Eleanor zamanı gelince her şeyi öğrenir parayı bölüşüp işleri büyütürlerdi.Omzumun üstünden yavaşça baktığımda gülen grubu neden hala öldürmediğimi düşündüm.Beni dövmüşlerdi.Neden savaşmıyordun?Sinirle önüme döndüğümde Leonardo'nun burnuna sağlam bir yumruk attım.Geriye doğru sendelerken bir eli burnuna gitti.Elinin tersiyle silerken yere eğilip ayak bileğinin arkasına sertçe tekme attım.Acı içinde yere yığıldığında üstüne atılıp yumruklamaya devam ediyordum.Seslerin kesildiğini etrafın gittikçe karardığını hissettim.Önümde o vardı.Öfkemi kusuyordum ve altımızda bulunan kar kızıl bir örtüye bürünüyordu.Leonardo'nun yüzü önce katilimin sonra Victor'un sonra labirente koyacağım herkesin yüzlerine sırayla geçerken ben öfkemi bitiremiyordum.Bedenim benden izinsiz hareket ederken en son elimi havaya kaldırdığım an adamın yüzü Arthus'a dönmüştü.Elim havada öylece kaldığımda adamın biri sonunda hareketsiz kaldığım an belimden tutmuş oradan uzaklaştırmaya çalışıyordu.Öğrenciler yerde baygın yatan öğretmeni revire taşımak için birleşmişti.Benim ellerimde kurumuş kan ve ciddi miktarda büyük yaralar oluşmuştu.Ellerimden damlayan kanlar karda minik minik noktalar halinde beni izlerken herkes nefesini tutmuştu.Sonunda kendime gelmiş gibiydim.Bir elimi o anın siniriyle hissedemediğim yarama bir elimi de alnıma koyup derin nefesler alırken beni belimden çeken adama baktım.Dövüş sanatlarına girecek adamdı bu.Marcus.Deri ceketi çıkarıp bana uzattığında sertçe ittim.Alayla gülüp yere oturdu.
-'Fazla gezme.Her yer kan olacak.'
-'Zaten her yerde kan var.'dediğimde ensesini kaşıdı.
-'Buraları sen temizleyeceksin haberin olsun.'
-'Çayı da hazırlayayım mı?Sütü kaç derece ısıtayım?İki şeker?'dedim alayla.Marcus bana bakıp gülmeye başladı.
-'Leonardo uyandığında seni öldürecek.'
-'Şu okulda beni öldürmek istemeyen bir insan göster.'
-'Dimitri.Sana hayran.Gelmeden öncede hayrandı gerçi.'dediğinde çenesiyle işaret ettiği adama baktım.Hevesle birkaç adamına bir şeyler dedikten sonra telefonu çaldı.Açarken göz göze gelince bana öpücük attı.İğrenerek önüme döndüğümde aklıma katilim geldi.Dimitri'yi tanısa muhtemelen öldürürdü.Muhtemelen de değil.Kesin öldürürdü.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
LABIRENT
Misteri / ThrillerHer hayat başka bir kitaptır.Onca yıl,ay,gün aslında çok kısadır.İnsan hayatı ne kadar sürer biliyor musunuz? Öyle sayfalarca yazılan,ömrü dolduran bakışlar toplam iki saniye bir şeydir.Çekilen acılar,atılan kahkahalar toplam üç saniyedir.Düştüğümü...