Her geçen gün artan koocaman bir yok edici ailesine katiller de eklendi ya çok seviniyorum.İyi ki geldiniz iyiki varsınız.Velkam tu dı cangıl gençler.Uzatmadan bölüme gireyim.Zaten yeterince uzun oldu gibime geldi.HOŞGELDİNİZ İYİKİ GELDİNİZ ÖZLETTİNİZ :)
Paul’un beynime beklide binlerce kez tekrarlanan cümlesi ambulansın uzun sireniyle kesilmişti.Bir grup insan onu sedyeyle ambulansa taşırken ben yerde oturmuş olanları idrak etmeye çalışıyordum.Onun için endişeleniyor muydum?Endişelenmemeliydim.O bir katildi.Geceyi geçireceği kişide katildi.Elim cebimdeki telefona gitti.Sargıma dikkat ederek son aranan numarayı tuşladım.Uzun çalışlar eşliğinde bekledim.
-‘Konuş dedektif.’Ve işte o ölüm soğukluğundaki ses her bir hücremi yeniden ele geçiriyordu.
-‘Ben..Minnettarım Abella.Paul şu an hastaneye kaldırılıyor ve..’derken sözümü kesti.İçimden kendime ve beceriksiz ses tonuma saydırırken
-‘Biri ölmedikçe beni arama dedektif.Çünkü sen ve ben..Bilirsin..Adalet ve suç gibiyiz.Dedektif ve katil.Arthus ve Abella.Şimdi yalanlarını kendine sakla ve zamanımdan çalma.Hazırlanmam gereken uzun bir gece var.’
-‘Ama şehir dışına çıkacaktın?’
-‘Tatlı polis arkadaşın yaşıyor mu?’dedi sorumu görmezden gelerek.Şaşkınlıkla cevapladım.
-‘E..Ev..Evet.’
-‘İyi.Ötesi seni ilgilendirmez.’Aniden yüzüme kapanan telefonla farkında olmadan tuttuğum nefesimi verdim.Beynimde her bir anı yeniden oynarken kendime küfür etme ihtiyacıyla dolup taştım.
-‘Abella Van Black!’Emma’nın sert sesi malikaneyi inletirken elimde çevirdiğim telefonu umursamazca cebime sokuşturdum.
-‘Ben deniz,ta kendisi Madam.’Alaycı üslubuma Harla hafif kıkırdasa da Emma ile göz göze gelince nefesini tuttu.
-‘Seni hapse yollamak isteyen bir adam için canını tehlikeye atamazsın.İzin vermiyorum o katil eve giremez!’
-‘Senin iznine ihtiyaç duymuyor olması ne trajik.’dediğimde sol gözü seğirmeye başlamıştı.
-‘Adam her gece..Her gece beni izliyor Emma.Ve bizim koca malikanede-derken kollarımı açtım.- hiçbirimizin ruhu duymuyor.Sözde uykum hafif..’dediğimde yüzümdeki alaycı ifade sönmüştü.
-‘O katil bana lazım.Bana güven ve işlerimden uzak dur.’dediğimde evdeki herkesin gözü bendeydi.
-‘Sende bize lazımsın.’dedi Emma yavaşça.Sesindeki endişeyi kenara kaldırdım ve gülümsemeye çalıştım.
-‘Beni tanıyorsun.Bana bir şey olmaz.’
-‘Başka bir yolu yok mu?’
-‘Başka bir yola ihtiyacım yok.’dediğimde Harla’ya işaret ettiğim gibi okul için hazırladığım çizimleri getirdi.
-‘Hangi arabayla bırakalım efendim?’dedi Vallance.
-‘Beyaz Porsche’u hazırla 2 dakikaya geliyorum.’dediğimde kabanımı uzatan Harla’ya bakıp
-‘Kızların derslerini sıkı tut birde onunla beni meşgul etme.Akşam 6 gibi yorulmuş olurlar James’in yanına gidin.Vallance bırakır.’dediğimde itaatkarca salladığı başı eşliğinde gitti.Emma bana doğru yaklaşırken bir eli başını ovuyordu.
-‘Bir bildiğinin olduğunu biliyorum ama bana neden anlatmadığını anlayamıyorum.’dedi.Gözlerinin içine baktım.
-‘Kendine dikkat et.’
ŞİMDİ OKUDUĞUN
LABIRENT
Misterio / SuspensoHer hayat başka bir kitaptır.Onca yıl,ay,gün aslında çok kısadır.İnsan hayatı ne kadar sürer biliyor musunuz? Öyle sayfalarca yazılan,ömrü dolduran bakışlar toplam iki saniye bir şeydir.Çekilen acılar,atılan kahkahalar toplam üç saniyedir.Düştüğümü...