ARTHUS
Evinin önüne geldiğimizde bakışlarım yol boyunca susmuş olan kıza döndü.Günümü güzel ve özel kılmıştı.Beni şaşırtmıştı.Böyle hep şaşıracak mıydım? Bir adım sonrasını bilememek hele de 17 yaşında bir kızın.Komikti.Emniyet kemerimi çözüp ona uzanınca uyuyakaldığını gördüm.Tam dokunacakken buz gibi gözleri ve sözleri aklıma geldi.
-‘Şayet bir daha tek bir hücren benim tek bir hücreme yaklaşacak olursa,seni yok ederim.’ Kadifemsi sesi kulaklarımı doldururken elim havada kalmıştı.
-‘Abella?’dedim sessizce.
-‘Arthus?’sesi fısıldar gibiydi ama göz kapaklarını açmamıştı.
-‘Geldik.’
-‘Uyumak istiyorum.’dedi sessizce.5 dakika boyunca ikimizden de ses çıkmayınca ona iyice yaklaştım.
-‘Abella,senden izin istiyorum.’
-‘Ne için?’sesi zorla çıkıyordu.
-‘Sana dokunmak için.’
-‘Asla.’dedi net bir şekilde.Dudaklarım yukarı kıvrılmıştı.
-‘Sadece seni yukarı odana çıkaracağım.Sonra yasakların devam eder.’dedim.Bir süre ses gelmeyince onun kapısına gidip açtım.Emniyet kemerini çıkarırken nefes almamaya çalışıyordum.Parfümünün kokusu o kadar hoştu ki.Sanki sadece ona özel gibiydi.Vanilya gibiydi.Ama insanı baymıyordu.Bir daha bir daha sonsuza dek koklamak istiyordu.Bir dedektif bir katili kucağına alıp odasına taşır mıydı?’Tam aklımda onlarca soru dönerken onu kaldırıyordum ki elimi sertçe itti.
-‘Aslanın kelime anlamını bilmiyorsan bu benim sorunum değil.’Gözleri aniden açılmıştı.Buz mavisi gözler beni ürkütmemeye başlamıştı.Elimi yavaşça çektim.
-‘Bir daha yapabilir miyiz sence?’
-‘Kelime dağarcığını geliştirdikten sonra konuşuruz.’dedi söylediklerimi duymazdan gelerek.Gözlerimle onun eve girdiğini izledim.Daha sonra odasının ışığı yandı ve arabama bindim.Derin bir nefes alıp sinirle direksiyona vurdum.
-‘Onun ağzından laf alman lazım geri zekalı.Bir katille züppe mekanlarda sürtmen değil.Liseli aşıklar gibi atışmak yerine onun gerçekten bir zayıf noktasını bulmam lazım.Yetimhane değilse ne?Öyle bir aileden ne ister ki insan?Ne istemişse almışlar işte seviyorlar da.’derken geri vitese atıp ilerlemeye başladım.
<<<<<<<<<<<<<<<<<<<<<<<<<<<<<<<<<<<<<<<<<<<<<
Camdan iki adım geri çekilip Arthus’un gittiğinden emin olduğum an karşımda Emma’yı gördüm.
-‘Saçma sapan bir şeyler yapma.’sesi çok sertti.
-‘Ne gibi?’
-‘Aşk.’
-‘İnanmadığım bir şeyi nasıl yapayım?’sesim en az onun kadar sertti.
-‘Bana bak benim numaralarımı bana satmaya kalkma ufaklık.Beni kızdırmaktan başka bir işe yaramıyorsun.O adam senin açığını arıyor ve bizzat söylediği gibi bulduğu an acımadan kapayacak.’
-‘Ne zaman bir şeylerden kaçtım?Ben buradayım Emma.Diğerlerine de,ona da,herkese karşı buradayım.Savaşabilirim.’
-‘Bu sen misin?’derken kolumdan kavradığı gibi aynanın karşısına sürükledi beni.Boy aynasındaki kıza baktım.Göz altlarında torbalar oluşmuş saçını öylesine toplamış rahat bir pijama giymiş ve çok bitkin gözüküyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
LABIRENT
Mystery / ThrillerHer hayat başka bir kitaptır.Onca yıl,ay,gün aslında çok kısadır.İnsan hayatı ne kadar sürer biliyor musunuz? Öyle sayfalarca yazılan,ömrü dolduran bakışlar toplam iki saniye bir şeydir.Çekilen acılar,atılan kahkahalar toplam üç saniyedir.Düştüğümü...