9. Bölüm: GEÇ KALINMIŞ BİR AŞK!

19.7K 658 136
                                    

Bölüm Şarkısı: İrem CANDAR- Bilmezdim (keyifli okumalar:) )

Multi: Çakal Mustafa


''Aşk zamansızdır. Zamanını kolladığın şey değildir.''

Poyraz kendine geldiğinde uyuşmuş bedenine rağmen gözlerini araladı. Burnuna dolan ağır hastane kokusuyla olanları hatırladığında bir hışımla yattığı yataktan doğruldu. Hızlı hareket ettiği için omzu acımış, başı dönmüştü. Şafak sökmek üzereydi, gün ağarıyordu. Hızla kolundaki serumu çıkardı ve yataktan fırladı.

Koltuğun üzerinde gördüğü pantolonunu çevik bir hareketle giyerken omuzundaki sargının altındaki dikişleri zedelediğinden habersizdi. Kanlı gömleği gözüne çarptı bütün yaşadıklarının kanıtı gibiydi ancak hemen yanında ki temiz tişörtü görünce onu giydi.

Buraya nasıl geldiğinin bir önemi yoktu hemen Doğanay ve Selim'i bulmalıydı. Aşkı yeni tadarken kaybedemezdi, şimdi olmazdı. Kapıyı açacağı sırada kapı dışardan açıldı.

''Abi neden kalktın yataktan?'' diyen Selim'i görünce hemen boynuna sarıldı belki de Doğanay da buralardaydı ve bir yerlerden çıkıp Poyraz'a kızacaktı eskisi gibi...

'Neden yataktan çıktın sen bakim ha? Daha ateşin düşmedi kalkamazsın çabuk yatağa seni koca adam!'

Selim'e sarıldığında geçmişte ki Doğanay'ın sözleri aklına geldikçe burukça gülümsedi. Selim'i omuzlarından tutarak yüz yüze gelmelerini sağladı.

''Koçum Doğanay nerede?'' diye sordu bir umutla. Selim, Poyraz'ın kendine geldiğini görünce hem sevinmiş hem de ne diyeceğini bilememişti.

Poyraz ameliyattayken başta Yağız Bey olmak üzere herkese haber vermişti. Her yerde Doğanay ve onu kaçıran adamlar aranıyordu. Birçok yere baskınlar yapılmış ancak sonuç sıfırdı. Yolda bulabildikleri kadarı ile en az üç araba değiştirmişlerdi ve izlerini kayıplara karıştırmışlardı.

''Abi.. Doğa-'' diye lafa başlayan Selim'i Poyraz kükremesi ile böldü;

''Kaçırdılar değil mi? Başardılar lanet olsun!'' diye bağırdığında Selim Poyraz'ı ilk defa böyle görüyordu. İlk defa bu kadar çaresiz, ilk defa bu kadar yıkılmış ve ilk defa bu kadar aşık...

Selim az da olsa Poyraz'ı sakinleştirdiğinde ayıldıktan sonra olanları özet geçmişti.

''Poyraz yaran daha çok taze yatmalısın ben bulacağım, kurtaracağım Doğanay'ı'' dedi. Poyraz Selim'in yakasına yapıştı;

''Lan mal, sevdiğim kız kaçırıldı ben yatıp keyif mi süreyim ha?'' diyerek Selim'i geriye doğru itip hastanenin çıkış kapısına yürümeye başladı;

''Hadi yürü Doğanay'ı kurtaracağız!'' diye seslendi arkasını dönmeden. Sonra bir şey unutmuş gibi arkasını dönüp Selim'e yaklaşarak konuştu;

''Ha bu arada bu da beni uyutmalarına izin verdiğin için'' dedi ve sargılı omuzuna aldırmadan sargılı koluyla Selim'e yumruk attı. Ardından arkasına bile bakmadan yürüdü. Tamam, belki yedi saattir uyutuyorlardı ama Doğanay'ın bu yedi saatte başına her şey gelmiş olabilir değil mi?

Selim güçlü olduğu için pek acı hissetmemişti ama ikisinin de yüzleri yeterince boyama tahtasına dönmüşken ne gerek vardı bir tane daha yumruğa..?

''Tamam, biraz hak ettim sanırım'' diyerek hastane kapısındaki korumalara söven Poyraz'ın yanına gitti.

''Nasıl bir iz yok lan? Biz size boşuna mı para veriyoruz HAAA?'' diye kükreyip yan tarafında olan korumaya yumruk attı. Diğer korumalar Poyraz'ın kollarından tutup sakinleştirmeye çalıştılar.

Aşkıma Mafya - İNFİAL (FİNAL)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin