4. Bölüm: ÂŞIK OLMA DOĞANAY!

24K 869 62
                                    

Bölüm Şarkısı: TEOMAN- yıldızları yakalamak :) (iyi okumalar :) )



''Aşık olup olmamayı biz seçebilir miydik? Peki ya kime gerçekten

aşık olacağımız muamması...''

DOĞANAY

İçimde oluşan tuhaf hislere engel olamıyordum. Yıllarca yanımdayken hasretini çektiğim adamın bana karşı bir şeyler hissetme düşüncesi bile tüylerimi diken diken etmeye yetmişti. İki saat kadardır Yeşim ile sohbet ediyorduk. Beni içten fethetmek istiyordu ve sanırım başarıyordu da. Babama olan aşkından, kendi babasının onu sevmemesinden bahsediyordu en son.

''Ben istenmeyen bebektim, tıpkı annem gibi... Annem ikinci kadın olmuş o adamın hayatında bende ikinci bebeği...'' Babası hakkında o adam diye bahsediyordu; kırgınlığı, kızgınlığı hala o kadar taze görünüyordu ki sanki anlatırken anlattıklarını yaşıyor gibiydi.

''Karısı ölünce, annemin de bana hamile olduğu ortaya çıkınca annemle evlenmiş. Beni hiç sevmedi Doğanay, sen çok şanslısın senin sana aşık bir baban var ve ben sanırım babana sana yani kızına aşık olduğu için aşık oldum.'' dedi. Biz ne ara bu konulara geldik anlamamış olsam da içim sızladı. Cümlesini tamamlarken yaşlar yüzüne hücum etmişti. Eğer ağlayabiliyor olsam, ağlamam gereken sahne burasıydı ve ağlardım.

Komodinin üzerindeki peçeteyi alıp ona verdim. Buruk bir gülümse ile bana bakıp peçeteyi aldı gözyaşlarını silmeye çalıştı. Elimi tereddütte kalsam da omuzuna koyup sıvazladım.

''Geçmiş geçmişte kaldı. Boş yere düşünüp kendini üzmemelisin.''

''Haklısın, ama sen bana soğuk davranıp beni tersleyince sanki be-'' burnunu çekip derin bir nefes aldı.

''Sanki ben geçmişi yaşıyormuşum gibi geldi.'' dedi.

Dediklerinden etkilenmiştim, onun bu hale gelmesinde, böyle ağlamasında payım büyüktü. 'Ama ağlamak acizliktir.' düşüncem değişmemişti hala.

''Bana alınma, darılma ve en önemlisi sakın bir daha benim yüzümden üzülüp ağlama. Ben nasıl desem bilmiyorum...'' derin bir nefes alıp devam ettim.

''Bu hareketlerim açıkçası benim genel tavrım, kişisel algılamamalısın,'' dedim.

''Peki, haydi seni hazırlayalım. '' diyerek ayaklandı. Konuyu değiştirmek, bulunduğumuz havayı dağıtmak istiyordu.

Sürpriz kısmından bahsetmemiştim ama akşama Poyraz'la işimiz olduğunu söylemiştim. Yalan sayılmazdı Poyraz ilk etapta böyle söylemişti.

''Gerek yok, ben böyle gideceğim.''

''Hayır, böyle gitmeyeceksin!'' diyerek beni kolumdan tutarak kaldırdı. Ondan güçlüydüm. Ancak onu yeteri kadar üzmüştüm kotamın dolduğunu hissediyordum.

Dolabımı açıp karıştırmaya başladı. Mal gibi ne yaptığına bakıyordum.

''Bu olmaz, hayır bu hiç olmaz...'' diye söylenmeye devam ederek dolabımdan aldığı ve beğenmediği kıyafetlerimi yatağıma postalıyordu.

''Hey! Dur ya ne yapıyorsun sen bakim ha?'' dedim ellerime beli koyup bir anne edasıyla.

''Ne yapıyor muşum?'' diyerek güldü.

''Ay bir de pişkin pişkin gülüyor ya, bugün bu odayı ben topladım bir daha da toplayamam canım çıktı valla!'' dedim.

''Ay Doğanay büyümüşte odasını mı toplarmış,'' diyerek yanaklarımı sıkıp kafamı sağa sola çevirmeye başladı.

Aşkıma Mafya - İNFİAL (FİNAL)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin