Aşkıma Mafya - İNFİAL (FİNAL)

ÖZEL BÖLÜM SERİSİ: 1. BÖLÜM

ÖZEL BÖLÜM SERİSİ BÖLÜM 1

Multimedia: ONUR VE DOĞANAY

Özel Bölüm Serisi 3 bölümden oluşmaktadır.

ÖNEMLİ!!

Arkadaşlar merhaba; 3-4 aydır kafama takılan, yazmak istediğim bir çift var Aşkıma Mafya'dan. Siz Aşkıma Mafya'dan hangi çiftin hikayesini okumak isterdiniz..? Ve o çifti istemenize neden olan unsur nedir?

ÖZEL BÖLÜM SERİSİ: 1. BÖLÜM

Doğanay

Eylül ayına girdiğimiz bu günlerde iyice kasavetlenmiştim. Aslında koca bir yaz boyunca eylülü beklemiştim hava serinlesin diye ama şimdi bir şeyler eksikti.

O eksikti...

Onur'u çok özlemiştim. Ama ondan onun için vazgeçmem gerekiyordu. Onur bunu anlamıyordu ya da anlamak istemiyordu. Göktürk'ün sıcaktan dolayı hafif nemlenmiş saçlarını okşarken derin bir iç çektim.
"Anne, babam bizi almaya ne zaman gelecek?" diye soran oğlum artık dört yaşını geçmişti. Cümleleri daha seçilir, anlaşılırdı. Sorduğu soru ve umut dolu bakışlarıyla burukça gülümsedim.
"Yarın gelip seni alacak oğlum beraber haftasonunu geçireceksiniz..." dedim.
Sorgulayan gözlerle; "Sen gelmeyecek misin bizimle?" diye sordu. Kafamı olumsuz anlamda salladım.
"Siz ayrıldınız mı anne?" diye sordu aniden. Kaşlarımı çattım.
"Bu da nereden çıktı?" diye sordum. Henüz öğrenmesi için erkendi. Kavgalı zannetmesi en iyisiydi.
"Alev teyzem ve Selin teyzem konuşurken duydum. Sen osuruktan teyyarelik yapıyormuşsun..." diyen oğlumla kahkaha attım. Selin ve Alev cadısı arkamdan neler konuşuyorlardı böyle. Ben onlara gösterirdim.
"Daha neler diyorlar bakayım?" diye sordum. Konuyu değiştirmek, biricik oğlumun dikkatini başka şeylere çekmek istiyordum.
"Alev teyzem diyordu ki, 'Onur iyi dayandı buna' Selin teyzem de dedi ki, 'Görümcek ne olacak, yazık enişteye'"
Duyduklarımla kahkaham iyice büyüdü. Arkamdan konuşulanlar komik gelmişti çünkü kötü niyetle böyle demediklerini biliyordum. Tek üzüldüğüm Göktürk'ün bunları duymuş olmasıydı.
"Sen boşver oğlum, onlar konuşur öyle. Ben görümcekliğimi yapar sustururum o eltigilleri!" dedim. Ardından oğlumun alnından öpüp odadan çıktım. İyice mayışmıştı zaten uyurdu.

Mutfağa inip kendime sert bir türk kahvesi yaparken kızıl bela Alev geldi.
"Ay kız bana da yapsana bi kahve de karşılıklı içelim,"
"Olmaz," dedim ve omuz silktim. "Ben bir görümcekim ya senin bana hizmet etmen gerek!"
Ama dediklerimin tersi şekilde kahveyi artırıp bir fincan daha çıkardım.
"Aman huysuz görümcek seni! Abinle ayrı, minik Esma ile ayrı uğraşıyorum. Bir de sen çıkma başıma!" diye isyan etti gelinimiz. Henüz iki yaşına yeni giren minik Esma'mız aşırı huysuzdu. Annemin ismini koymuşlardı. Ona baktığımda bazen annemi görür gibi oluyordum, halasının kuzusu o.
"Esma'yı anladım da abim naptı yine?!"
"Sanki bilmiyorsun! Batuhan bu dünyaya huysuzluk yaratmak için gelmiş," dedi ve yaptığım kahveden bir yudum aldı ardından aklına gelenle; "He bi de beni delirtmek için!"

Omuz silktim.
"Hepsi aynı bu erkeklerin, sen de boşa kurtul o zaman!"
"Ay haspam, sanki kendi daha boşadı da Onur'u konuşuyor rivriv!" Ardından omzundaki saçını hırçın bir edayla geriye savurdu.
"Ben Batuhan'ımı bırakmam. Bende onu başka kadınlara bırakacak göz var mı? Dilerim ki sende de yoktur be Doğanay," dedi sorgularcasına.
İçli bir nefes çektim. Omuzlarım çökmüş, kederlenmiştim.
"Bizim mevzu başka be Alev!" dedim. Hala çıkarmaya kıyamadığım alyansımla oynamaya başladım.
"Onur çocuk istiyor, sadece Göktürk yetmiyor ona. Evi kah kahkaha kah kavgayla dolduracak bir sürü çocuk istiyor ama ben ona bu istediklerini veremiyorum..." derken sol gözümden iri bir damla göz yaşı düştü. Ne ara gözlerim dolmuştu anlamadım. Alev ise karşımdaki sandalyeden kalkıp yanımdaki sandalyeye oturum omzumu sıvazladı.
"Yapma böyle... kadere karşı gelme kuzum. Sizin kaderinizde sağlık bir erkek evlat varmış daha ne ol-" diyen Alev'in sözünü kestim.
"Benim..." dedim ve ekledim; "Benim kaderimde bir evlat varmış çok şükür! Onur'un böyle bir zorunluluğu yok, bir sürü doktor gezdik. İmkansızdan bile öte gayri benim bi çocuğumun daha olması..."
"Olmasın..." dedi ve sıvazladığı omzuma yumruk attı. "Bu yüzden koca mi boşanır! Hala deli gibi seviyorsun bu adamı, ee o da sana tapıyor. Daha ne olsun!"
"Mutlu olsun Alev... bana bağlı kalmadan mutlu olsun. Yeniden sevsin, evlensin ve bir sürü çocuğu olsun..." derken her kelimem sanki bir cam parçasıydı ve dilimi parçalıyordu.